ABİDİN YAĞMUR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 18 Aralık’ta Mersin Millet Bahçesi yanındaki alanda “Aday belli, karar net” miting serisi kapsamında Mersinlilerle buluşacak.
MHP teşkilatları, mitinge yoğun katılım olması için günlerdir çalışmaları sürdürüyor. MHP’li Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz da bir basın toplantısı düzenleyerek miting hazırlıkları hakkında bilgi verdi, Mersinlileri mitinge davet etti.
Basın toplantısına MHP Toroslar İlçe Başkanı Hüseyin Doğan ile AKP Toroslar İlçe Başkanı Bekir Topçu da katıldı.
“HEP BİRLİKTE BU ŞEHİRDE YAŞIYORUZ”
Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, basın toplantısına her görüşten gazetecinin katılmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, “Aramızda bizi eleştiren arkadaşlarımız da var. Bu güzel bir şey. Farklı düşünebiliriz, farklı yaşayabiliriz, farklı algılayabiliriz ama bu bir ve beraber olmamızın, birbirimizi dinlememizin, anlamamızın önüne geçemez. Çünkü kader birliğimiz var. Hep birlikte bu şehirde yaşıyoruz. Bu milletin, devletin, insanımızın, çocuklarımızın tam bağımsız güçlü Türkiye’de, bayrağımız altında yaşamasını istiyoruz. Metotlarımız farklı olabilir, farklı olabiliriz. Ama Türkiye diyen herkes bizim öz be öz kardeşimizdir. Hiçbir şart ortaya koymadan” dedi.
“VERİLEN MÜCADELE HEYECAN VERİYOR”
“Toroslar’da Cumhur İttifakı ittifakı anlıyoruz, değerlerine, hedeflerine inanıyoruz, anlatıyoruz ve yaşıyoruz” diyen Yılmaz, “Ülke gündemi yoğun. Dünyada bir şeyler sürekli değişiyor. Eskiden ideolojiler vardı. Her soruna onların çözüm olacağına inanılıyordu. Ama dünya şartları değişiyor. Artık o şartları anlamak, anlatmak daha da zorlaştı. Biz de siyasetle uğraşan, devlet millet için kafa yoran insanlar olarak gördüğümüzü anlatmakla görevliyiz. Verilen mücadele ile ilgili heyecan duyuyoruz. Türkiye’nin önünde çok önemli fırsatlar ve riskler var. Bu fırsatlar değerlendirilirken, risklerin bertaraf edilmesi gerekiyor. Bunları anlatmaya çalışıyoruz. Geçmişte çok acılar, sıkıntılar yaşandı. Ülkeye uzanan dış eller vasıtasıyla toplum kutuplaştırılmaya, siyasetin dizayn edilmeye çalışıldı. Siyasetin Türkiye’de farklılıklar üzerinden değil, ortak değerler üzerinden yapılması gerekiyor. Çünkü bunu yapabilen devletler güçlü oluyor. 'Hep birlikte Türkiye’yiz diyen herkes bizim öz kardeşimizdir. Bizim bakış açımız budur. Kucaklaşmak, bir olmak, beraber olmak hedefinde ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.
“BAYRAĞIMIZLA MESELESİ OLMAYAN HERKES KARDEŞİMİZDİR”
2. Dünya Savaşının ardından Avrupa ülkelerinin birleşerek yeni bir güç oluşturduğunu, Ortadoğu ve Kafkasya ülkelerinin ise mezhepsel, dinsel bölünmelerle kaosa sürüklendiğini ifade eden Yılmaz, “” Bizim bunu aşmamız gerekiyor. Bölgemizdeki insanlarla sıkıntılarımız, dertlerimiz olabilir ama bir araya gelirsek, kader birliği yaptığımız devlet ve toplumlarla bir güç olarak ortaya çıkabiliriz. Türkiye 100 yılı tasvir edilirken, Cumhurbaşkanımız tarafından 'değerler yüzyılı' denmiştir. Materyalizme karşı yaraların sarıldığı bir döneme girme çabasıdır bu. O yüzden devletimizle, bayrağımız ve milletimiz ile meselesi olmayan herkes bizim kardeşimizdir. Husumetler üzerinden, geçmişteki olaylar üzerinden meselelere bakmak bize bir şey getirmez. Birbirimize saygılı olmak, birbirimize tahammül edebilmeliyiz. Bunlar bu dönemde önemli” dedi.
“MBB MECLİSİNDEKİ KONUŞMAMIN ARKASINDAYIM”
Basın toplantısında Başkan Yılmaz’a, geçtiğimiz aylarda Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinde yaptığı bir konuşma hatırlatıldı. Yılmaz konunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Mecliste yaptığım konuşmanın arkasındayım. Mersin adına konuştum. Mersin adına endişelerimi dile getirdim. Farklı olabiliriz, farklı düşünebiliriz ama bir yerde buluşmak zorundayız. Kentimizi korumak, kentimizin kurumlarını korumak görevimizdir. Atatürk niye Mersinliler Mersin’e sahip çıkın demiş. Bence bugünleri görmüş. Mersin’den, Mersin kamuoyundan beklentimiz yüksek. Çok basit o gün MESKİ ile ilgili söylediklerim. Bazı şeyleri meşru göstermenin faturası gelecekte ağır olur. Terör örgütünün paylaşımlarını yapan bir kişi bile varsa risk var demektir. Ben meclisteki konuşmamı vicdani bir görev olarak yaptım ve yapmaya da devam edeceğim.”