“Okyanusta bir zerreyim, gideceğim uzun bir yol var” | Güney Gazetesi Mersin

“Okyanusta bir zerreyim, gideceğim uzun bir yol var”

Metin Ademir, kitaplarının geliriyle farkındalık yaratıyor

“Okyanusta bir zerreyim, gideceğim uzun bir yol var”


ELVAN KONUK

Yazar ve Şair Metin Ademir, Yalnızlık Şairi 14/33 ve Elif 14 Ortak Çığlık/Yeter Artık kitaplarıyla okuyucunun karşısına çıktı. Kitap yazarken uzun bir araştırma ve hazırlık sürecinden geçtiğinden söz eden Adamir, “Daha okyanusta bir zerreyim. Gideceğim, uzun bir yol var” dedi.

 

Mersin’de yaşayan Metin Ademir, kitaplarının gelirinin bir kısmını LÖSEV ve Mor Çatı’ya bağışlıyor. Elif 14 Ortak Çığlık/Yeter Artık kitabında son günlerde artan şiddet olaylarına dikkat çeken Ademir, kitaplarında toplumsal sorunları irdeleyerek farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

 

Merhabalar, okuyucularımız için kendinizden kısaca bahseder misiniz?

M.A: Hayırlı günler, kitap dostlarım.1968 İstanbul doğumluyum. Aslen Bolu-Mengenliyim. İlk, orta, liseyi İstanbul'da bitirdim. Liseyi Edebiyat mezunu olarak tamamladım. Çukurova Üniversitesi Mersin Meslek Yüksekokulu Elektrik bölümü mezunuyum. Emekliyim bir kız babasıyım.

 

Yazma yolculuğunuz nasıl başladı? Bu süreci anlatır mısınız?

M.A: 14 yaşında şiir yazmaya başladım. Daha lise birinci sınıftaydım. Gün geçtikçe, yazma arzum arttı. Kitaplarla dostluğum çok iyi, okumayı çok seviyorum. Pandemi zamanında ilk romanımı yazmaya başladım. Bu serüvenim iki yıl sürdü. Çünkü araştırma yapmam gerekiyordu. Kurgu ve gerçeklerle dolu bir roman oldu.

Daha okyanusta bir zerreyim. Gideceğim, uzun bir yol var. Yani 40 fırın ekmek yemek gerekiyor, acemilik dönemindeyim.

 

“TOPLUMUN KANAYAN YARASINA PARMAK BASMAK İSTEDİM”

 

Kitaplarınızın oluşum sürecinden söz eder misiniz?

M.A: İlk olarak şiir kitabım olan Yalnızlık Şairi 14/33’ü, yaklaşık olarak 40 yılda bastırabildim.31 Ocak 2020 tarihinde yayınlandı. Ne yazık ki,15 Mart 2020 tarihinde pandemi çıkınca sekteye uğradı. Bir de şiir kitabına karşı fazla ilgi yoktu. Bu da benim talihsizliğimdi. Bir dostum, ‘niye roman yazmıyorsunuz, daha çok okuyanı olur’ dedi. Şimdiye kadar hiç denemem olmamıştı. En başta, konuyu belirlemek gerekiyordu. Genel konularla ilgili yazmak istemiyordum. Amacım, topluma yönelik, toplumu ilgilendiren konularda farkındalık yaratmak istememdi. O nedenle toplumun kanayan yarasına parmak basmak istedim. Özellikle kadına şiddet, cinayet, çocuk istismarı üzerine. Ne kadar başarılı oldum, siz değerli okuyuculara bırakıyorum. Elif 14 Ortak Çığlık / Yeter Artık romanım,20 Ekim 2022 tarihinde yayın hayatına girdi. Siz okurlarımın, desteğini bekliyorum.

 

Ortak Çığlık / Yeter Artık kitabınızda toplumumuzdaki bir kanayan yaraya parmak basmışsınız. Böyle bir kitabı yazmanızdaki motivasyon nedir?

Günümüzde o kadar çok olay var ki, özellikle, her gün medyada kadına ve çocuğa yönelik şiddet olayları, yurttaki çocuklara yönelik rezillikler, sağlıkçılar yönelik, çeşitli darp, saldırılar, beni bir roman yazmaya yöneltti. Bir nebze olsun, erkek gözüyle, empati kurarak, yazıldı. Yazma sürecim iki yıl sürdü, çünkü araştırma yapmadan, incelemeden, gözlem yapmadan, başlamak istedim. Takdirini, siz değerli okurlarıma bırakıyorum.

 

“BİR YAZARIN GÖREVİ TOPLUMA BİR ŞEYLER VEREBİLMEKTİR”

 

Yeni kitap projeleriniz var mı?

M.A: Proje, bizde asla bitmez. Bir yazarın görevi, topluma bir şeyler verebilmek, bilgilendirmek, halkla içiçe olmaktır. Özellikle yazar, yaşamla ilgili, toplumu ilgilendiren konulara parmak basarak, hedef kitleye ulaşabilecek yazıları aktarabilmelidir. Bir kişiyi bile topluma kazandıracak olursa, faydalı olmuş sayılır. Şu anda projem var, ismi, konusu hazır. Araştırma aşamasındayım. Kısaca konusundan bahsedecek olursak lösemi ile ilgili roman yazmayı amaçlıyorum. Çocuklar her şeyimiz, geleceğimizdir.

 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

M.A: En başta, şunu belirtmek istiyorum, okumuyoruz, okumaya karşı ilgimiz yok gibi. Çünkü, gittiğim fuarlarda, özellikle gençlerimizin kitaba karşı fazla ilgisinin olmadığını gözlemledim. Özellikle, takı toka, oyuncak vb. gibi stantlar dolu, kitap stantları gerekli ilgiyi görmüyordu. Gelen çoktu, alan yoktu. Öksüz çocuk gibi kalakaldık. Ayrıca, standımıza, ortaöğretim öğrencisi olduğunu düşündüğüm bir genç kız kardeşimiz geldi. Yanımdaki değerli yazarım Çınar Arıkan’a, aşk romanı var mı? diye sorunca, şaşakaldık. Günümüzün gençliği bu yönde mi ilerliyor bilemiyorum. Herkes böyle değil belki ama görünen köy kılavuz istemiyor.

Son olarak, şiir kitabımın gelirinin bir kısmını LÖSEV'e, romanımın gelirinin bir kısmını Mor Çatı'ya bağışlıyorum. Her şey para değil ama siz değerli okurlarımın desteğini bekliyorum. Bir nebze olsun, dertlerine deva, can suyu olalım istiyorum. Okuyalım, okuyalım.