MAYSA DERYAYEVA
Basın açıklamasını okuyan NKP Yönetim Kurulu üyesi Ful Uğurhan, nükleer santralın çevreye, insanlar, doğayı olumsuz etkileyeceğini belirterek, “Nükleerin iklim krizine karşı çözüm değil, aksine tehdit olduğu vurguluyoruz” dedi.
Tarım alanlarının maden, enerji, inşaat şirketlerine peşkeş çekildiğini vurgulayan Uğurhan, “Siyasi İktidar bir yandan yeşil ekonomiye yüzünü dönüp yeşil fonlardan yararlanarak, diğer yandan Nükleer üretimleri sürdürülebilir ilan eden Avrupa Birliği ile ortaklaşa Çernobil’de yaşanan suçu yeni üretimlere destek vererek Türkiye’ye yaşatmaya devam ediyorlar. Türkiye topraklarında tarım alanları maden, enerji, inşaat şirketlerine sunularak yok edildiği, Polatlı da mera alanı vasıf değişikliği ile nükleer atık sahası olarak tahsis edildiği süreçte siyasi iktidarın temsilcileri uluslararası alana sermaye birikimine sokacak daha çok alanlar, destekleyecekleri daha çok projeleri olduğu paylaşımlarını sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“İŞÇİLER GÜVENCESİZ ÇALIŞMA KOŞULLARINA MAHKUM OLMAYACAK”
NKP Yönetim Kurulu üyesi Ful Uğurhan, Nükleer Karşıtı Platform olarak Mersin’de ve Sinop’taki nükleer enerjiye karşı mücadele edeceklerini söyledi.
İşçilerin güvencesiz çalışmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Uğurhan, “Nükleer olmayacak, yaşam alanları sermayenin talanında paylaşımında olmayacak, halklar geçimlik yaşamlarından ve yerlerinden zorla edilemeyecek. Yoksullaşmayacağız. Doğal alanlar, doğal ve kültürel varlıklar yok edilemeyecek, işçiler güvencesiz çalışma koşullarına mahkum olmayacak. Sözümüz olsun ne Akkuyu’da ne Sinop’ta ne herhangi bir şantiyelerde yaşam ölüme, işçiler güvencesizliğe, mahkûm edilemeyecek. Tarlada, atölyede geçimlik yaşam gasp edilemeyecek. Halklar zorla yerinden edilemeyecek” dedi.
“EKOLOJİK VARLIKLAR BÜYÜK BİR TEHDİT VE SALDIRI ALTINDA”
Basın açıklamasından sonra söz alan HDP Ekoloji Komisyonu Eş Başkan Sözcüsü Naci Sönmez, nükleer santraller ile doğal varlıkların yaşam alanlarına zarar verildiğini ve ekolojik dengenin değiştiğini söyledi.
Sönmez, “Bugünde nükleer için Akkuyu için Mersindeyiz, yurdun her yerinde ülkenin doğal varlıkların tehdit altında olduğu bütün bölgelerde bizler komisyon yetişmeye çalışıyoruz. Mücadelemizin sesi olmaya çalışıyoruz. Elbette bugün Türkiye’de ciddi bir endüstriyel kapitalizm tarafından, neoliberal politikalar sayesinde ne yazık ki bu ülke iktidarında 20 yıldan beri sürdürdüğü politikalar ile birlikte, yaşam alanları ve ekolojik varlıklar büyük bir tehdit ve saldırı altındadır. Bu saldırı karşısında direnen, yaşam alanlarını korumaya yaşamı savunmaya devam eden bütün ekoloji dostlarımı, kentlerini korumaya çalışan bütün yurttaşlarımızı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.