Ayhan KIZILTAN
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı
2008 küresel finans krizinin etkilerini, Arap Baharıyla ortaya çıkan ve yakın coğrafyamızda oluşan istikrarsızlıkları, küçülen dünya ekonomisinin olumsuz etkilerini atlatamadan, 2018-19’da ortaya çıkan pandemi ve ardından, yakın coğrafyamızda başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte ekonominin artan sorunları zaten kırılgan olan Türkiye’nin en önemli gündemi haline geldi.
Kendi eksik ekonomi politikalarımızdan da kaynaklanan kur-faiz ve enflasyon sarmalı ile kaybolan fiyat istikrarı, zayıflayan rekabetçilik ve belirsizlik Türk iş dünyasını orta ve uzun vadeli düşünemez hale getirirken, toplumda da satın alma gücünün azalmasına neden oldu. Ancak, her şeye rağmen üreten Türk iş dünyası yine Türkiye’nin kurtarıcısı oldu. Pandemi sürecinde üreten bir Türkiye olmanın yararlarını gördük.
Bu anlamda üreten Mersin, ürettiğini ihracata entegre edebilen bir Mersin pandemi sürecinde bile ihracatını arttırmaya devam etti. Ne yazık ki, bu küresel sorunlar, ham madde tedarikinde yaşanan sıkıntılar, enerji maliyetleri, son bir yıldır zirve yapan kur-enflasyon-faiz sarmalı ve bunların yarattığı belirsizlik ülke ekonomimizde büyük yaralar açtı. Ancak, bu süreçte Çin’in pandemi sürecinde ulaşamadığı pazarları doldurmayı başaran Türk özel sektörü, dünyadaki kırılan tedarik zincirlerini de iyi görerek üretimini ve ihracatını arttırdı ki; bu, sorunlar içinde boğuşan Türk özel sektörünün hem gücüdür hem de gururudur.
Mersin iş dünyası bu boşluğu en etkin dolduran il oldu, üretim gücü ve lojistik gücüyle fark yarattı. Türkiye pandemide ve Rusya-Ukrayna savaşında şunu bir kez daha gördü: “Türkiye üretmek zorundadır”. Türkiye ürettiğini ihracata entegre etmek zorundadır. Türkiye için tarım-gıda ulusal bir güvenlik meselesidir. Türkiye enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır.
Türkiye özel sektörü, girişimciliği desteklemek zorundadır. Tüm bunların üst çatısı olan ve yapısal sorunlarımızın başında gelen bilimsel eğitim, uygulamaya dayanan gerçekçi bir mesleki eğitim, yüksek teknolojili, yenilikçi bir ekonomiye geçiş, siyasi istikrar ve evrensel hukukun güçlendirildiği bir demokrasi Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracak en önemli konular olacaktır.
Tarihi bir buçuk asra yaklaşan öncü bir Oda olarak; üye hizmetlerimiz ve kent ekonomisi başta olmak üzere, Mersin’de eksikliğini hissettiğimiz alanlara ve ihtiyaçlara yönelik her çabanın ya öncüsü ya da parçası olduk. İş dünyası 2023 yılında makro anlamda istikrarın ve güvenin tesis edilmesini beklemektedir.
Enflasyonun gündemden çıkmasını beklemektedir. Ekonomide, siyasette, demokraside, hukukta, eğitimde, bizi gelişmiş dünyasın bir parçası yapacak olan tüm evrensel değerlerde yakalanacak istikrar ve güven ekonomiye doğrudan yansıyacaktır.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odamız, geleneklerinden gelen sorumluluk bilinciyle, başta üyelerimize daha iyi hizmet sunmak, kentimizin rekabet ve yatırım avantajlarını ön saflara taşımak, yatırımların takipçisi olmak önceliğimiz olacaktır. 2023 yılının üyelerimize, Mersin’e ve ülkemize önce sağlık ve huzur, sonra bol kazançlı günler getirmesini diliyoruz.