“Mersin, afet bölgesine dahil edilmeli” | Güney Gazetesi Mersin

“Mersin, afet bölgesine dahil edilmeli”

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, merkezi hükümetten Mersin’in deprem afet bölgesi kapsamına alınmasını ya da teşviklerden yararlanabileceği bir statüye kavuşturulmasını istedi.

“Mersin, afet bölgesine dahil edilmeli”


Tele1 televizyonunda yayınlanan Şimdiki Zaman programına Teksin 185 Çağrı Merkezinden video konferansla katılan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem felaketinin Mersin'e etkilerini dile getirdi.

Şu ana kadar depreme maruz kalan kentlerden minimum 250 bin yurttaşı misafir ettiklerini söyleyen Başkan Seçer, "Depremzede yurttaşlarımız bölgeye en yakın kentlerden biri olan Mersin'i seçiyor. Özellikle Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay'dan ciddi bir göç alıyoruz. Mersin'in demografik yapısı gereği bu bölgeyle akrabalık bağları var. Ayrıca yaşam ve iklim koşulları da depremzedelerin tercihinde önemli bir rol oynuyor" dedi.

 

"MERSİN'E ÖZEL STATÜ UYGULANMALI"

 

 

Depremden etkilenen 10 il dışında Elazığ'ın da afet bölgesi kapsamına alındığına dikkat çeken Başkan Seçer, bu konuda Mersin'e de parantez açılmasını istedi. Seçer "Ben Elazığ Milletvekilimiz Gürsel Erol  ile görüştüm. Oranın afet bölgesi kapsamına alınmasının nedeninin daha önce yaşanan depremde 500’e yakın binanın kullanılamaz duruma gelmesi olduğunu söyledi. Bunu Genel Başkanımızdan müsaade alarak Sayın Cumhurbaşkanı ile de telefonla konuştum. Mersin bir tahribat, bir yıkım yaşamadı ama depremin komplikasyonlarının en fazla hissedileceği yerlerin başında.  Buraya alacağımız göç bize büyük yatırımlar ve alt ve üst yapı konusunda büyük finansman kaynakları gerektirecek. Bu nedenle Mersin'in ya afet bölgesine dahil edilmesi ya da özel statü içerisinde değerlendirilerek bir destek ya da bir teşvik kapsamına alınması gerekiyor” dedi.

 

"NÜFUSUMUZUN 2 MİLYON 700 BİNE DAYANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

 

 

 Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Başkan Seçer "Ben Mersin'de her iki kişiden birinin oyunu alarak seçilmiş bir belediye başkanıyım. Sosyal demokratım. Benim yönetim anlayışımda asla bir ayrımcılık olmaz. Sığınmacılarla ilgili değerlendirmem kentin geleceği adına duyduğum hizmetlere yönelik kaygıdan ibaret. Bakın nüfusumuz 1 milyon 900. Kayıtlı ve kayıt dışı olmak üzere yaklaşık 400 bin sığınmacı var Mersin'de. Deprem felaketi ile birlikte yine yaklaşık 300 bine yakın kalıcı bir göç alacağımızı tahmin ettiğimizde toplam nüfusumuz 2 milyon 700 bine ulaşacak. Mersin merkezi hükümetten 1 milyon 900 bin nüfus üzerinden destek ve pay alıyor. Belediyemizin mali tablosu artan bu nüfus yoğunluğunu kaldırmakta zorlanacak. Yeni bir planlama gerekiyor. Örneğin Orta Anadolu'daki kentlerdeki yerel ve mülki idareciler sığınmacıları kabul etmiyor. Yaşanan siyasi gerginlikler bu sorunu merkezi hükümetle biraya gelip değerlendirmenizi ve sonuç almamızı da zorlaştırıyor" dedi.

 

 

"NÜKLEER SANTRALE HEP KARŞI OLDUM"

 

Akkuyu nükleer santralle ilgili bir soru üzerine de bir değerlendirmede bulunan Başkan Seçer "Mersin 3. derece deprem bölgesi. Risk bizim için de var. Deprem süresi biraz daha uzun olsaydı biz de bir yıkımla karşılaşırdık. Bu yüzden Akkuyu önemli. Merkeze 250 km uzaklıkta ve ciddi bir yerleşim yeri olmuş durumda. Ben vekillik döneminde Nükleer santrale red cevabı vermiş bir siyasetçiyim. Aynı zamanda yapılmaması konusunda da kişisel olarak  dava açmış biriyim. Ama şu an için yapacak bir şeyimiz maalesef yok" dedi.

 

"KİRA FİYATLARI AHLAKİ BOYUTLARA GELMELİ"

 

Mersin'de artan kira fiyatları konusuna da değinen Başkan Seçer, "Bu konu bizim maalesef yetki alanımızda değil.  Ama buna rağmen taşın altına elimizi koyduk. Emlakçılar Odası, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ve Esnaf Sanatkarlar Odası başkanlarımızla bir toplantı gerçekleştirdim. Bir durum değerlendirmesi yaptık. Bunun yanı sıra Sayın Ticaret Bakanımıza da durumu telefonla ilettim ve karşılıklı bir değerlendirmemiz oldu. Sayın Bakan kira artışlarına yüzde 25'lik artış sınırlaması getirdiklerini ve bu özel durum için de bir çare arayışında olduklarını söyledi. Ama ben her şeyden önce ev sahiplerinin bu tavrının insanı açıdan doğru olmadığını düşünüyorum. Böylesine zorlu bir süreçten geçen yurttaşlarımıza bakış açısının daha ahlaki boyutlarda olması gerektiğini düşünüyorum.  Bunu bir fırsatçılık olarak görüyorum" şeklinde konuştu.

 

 

 


  “Mersin, afet bölgesine dahil edilmeli”