Deprem bölgeleri için asgari ücret+prim önerisi | Güney Gazetesi Mersin

Deprem bölgeleri için asgari ücret+prim önerisi

MTSO Başkanı Kızıltan, depremin vurduğu illerin yeniden ayağa kalkabilmesi için, o bölgelerde çalışacak işçilere asgari ücretin yanı sıra 5 bin liraya kadar devlet primi verilmesini önerdi.

Deprem bölgeleri için  asgari ücret+prim önerisi


MAYSA DERYAYEVA

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, yaşanan deprem felaketinden sonra deprem bölgesinden Mersin’e yoğun bir göç yaşandığını söyledi.  Kızıltan, “Mersin nüfusu yüzde 40 oranında arttı. Kent merkezinde 1 milyon civarında bir nüfusu vardı depremle beraber yeni bir nüfus eklendi” dedi.  Mersin’in göçü kaldıracak durumda olmadığını ifade eden Kızıltan, deprem bölgelerinin yeniden kalkınması için o illerde işçilere maaşın yanı sıra prim verilmesi önerisini gündeme getirdi.

 

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli iki ayrı depremle birlikte depremzedeler Mersin’e göç etmeye başladı. Mersin’in nüfusunun depremden önce bile kalabalık olduğunu belirten MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, yaşanan depremlerle birlikte Mersin merkezinde nüfus artışı yaşandığı ifade etti.

 

Depremzedelerin Mersin’de akraba ve tanıdıkları olması sebebiyle göç ettiğine dikkat çeken Kızıltan, Mersin’de deprem bölgesinin on ilinde yaşayan insanların çoğunun akrabaları var. Dolayısıyla Mersin çok yakın hem güvenli bir bölge olarak görüldü. Depremden kurtulanların, depremden kaçanların birçoğu yaklaşık şu anda 400 bin kentimizde. Mersin nüfusu yüzde 40 arttı ve daha öncede Suriyeli vardı. Şehrin nüfusuna bir şehir daha eklenmiş oldu. Kent merkezi 1 milyon civarında bir nüfusu var 1 milyon daha yeni bir nüfus eklendi.  Kent merkezi ilçeleriyle birlikte gelenlerle 1 milyonu buldu” diye konuştu.

 

“MERSİN YOĞUN GÖÇÜ KALDIRACAK DURUMDA DEĞİL”

 

Depremden etkilen vatandaşların Mersin’e kalıcı olarak kalmaması gerektiğini ve deprem bölgesinin tekrardan inşa edilerek, canlandırılarak cazip hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Kızıltan, bu nedenle yetkililerin çalışmalara başlaması gerektiğini belirtti.

 

Kızıltan, “Mersin’e gelenler bence kalıcı değil olmaması lazım çünkü Mersin kenti bu kadar yoğun bir göçü kaldıracak durumda değil. Mersin’in konuk edebileceği kadar insandan çok fazlası geldiğinde bu sefer rahatlıkla konuk edebileceğimiz insanlarında hizmet kalitesi düşmektedir. Mersin 100 kişiyi taşıyacakken 300 kişiye bakmaya çalışıyor. Otellerde konaklayan birçok depremzedemiz var biz hepsini, bağrımıza bastık. Otellerimiz ücretsiz barındırıyor, yemek veriyorlar fakat misafirlerimiz diyor ki ‘Bu adamlar 10 gün bakarlar, 15-20 gün bakar biz ne olacağız. Bizim geleceğimiz ne olacak’ endişesi var. İnsanlarımıza artık hükümetin, devletin gelecekleriyle ilgili bir mesaj vermesi gerekiyor. Bunu yurttaşlarımız sorguluyor” ifadelerini kullandı.

 

“DEPREM BÖLGELERİNİN CAZİP HALE GETİRİLMESİ GEREKİYOR”

 

Deprem bölgesinin Türkiye ekonomisinin yüzde 20’sine denk geldiğini vurgulayan Kızıltan, deprem bölgesinin önemli ekonomik, sanayi ve tarım bölgelerinden biri olduğunu söyledi.

 

Kızıltan, depremzedelere geçici olarak konteyner ve prefabrik konutların inşa edilmesi gerektiğini belirterek, “Kalıcı konutların yapılması hemen olmuyor. Yeniden imar planlı yapılacak, yeni konutları nerelere yapılacak, sağlıklı, jeolojik etütten sonra belirlenen yerlere yapılacak. Buda uzun zaman alacak. Kalıcı değil de geçici içinde yaşanabilir konutlar, konteyner, prefabrik konutlar yapılabilinir. Sanayi tesislerinin civarına geçici konutlar kurulabilinir. Tabi ki çalışanlara devletin bir prim vermesi lazım. Örneğin 8 bin 500 lira asgari ücrette çalışana bir ekstra 3-5 bin lira prim vermesi lazım ki devletin insanlara cazip kılmamız lazım ki oraya dönmeleri ve iş başı yapmaları için yoksa sanayi bölgelerinde İstanbul, Kocaeli oradaki firmalara yönlenmeye çalışıyorlar. Çok acil sistemi kurmamız lazım ki o bölgeyi cazip hale getirmemiz lazım. İcabında ailesi örneğin Mersin’de kalabilir ama baba ya da çalışan kimse gidip bölgede fabrikalarda çalışabilir” dedi.