ELVAN KONUK
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Sun TV- İçel TV ortak yayınında Leyla Pak ile Gün Ortası Programı'nın canlı yayın konuğu oldu. Programda Mersin nüfusunun artmasının doğuracağı sonuçlar konuşuldu, alınması gereken önlemler sıralandı. Kadercilikten kurtulunması ve siyasi çekişmeler bir kenara bırakılarak hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Kızıltan, Mersin’in yoğun göçe rağmen çok iyi organize olduğunu vurguladı.
Zaman zaman sığınmacılar ve depremzedeler ile ilgili tartışmalar çıktığını hatırlatan Kızıltan, “Sığınmacıları otobüslere koyup yakın bir ile göndermişler orada girişte almamışlar. Onları geldikleri yere geri götürün demişler ve tekrar Mersin’e getiriyorlar. Yani bazı illerimiz bu hakkı kendisinde buluyor. Şunlar olursa ben istemem, kente sokmam deme lüksünü kendisinde bulabiliyor. Biz en ufak bir şey söylesek Mersin eleştiriliyor. Lütfen artık bu planlansın. Sadece tek bir yerde toplanmasınlar” dedi.
“GIDA SIKINTISI BAŞLAYABİLİR”
Mersin’in özel statü istediğini belirten Kızıltan, depremzede yurttaşlar için ilin seferber olduğunu ama artık kapasitesini aştığını vurguladı. Kentin nüfusuna bir nüfus daha eklendiğini dile getiren Kızıltan, “Belediye yatırımlarını artırmak zorunda. Belediye projeksiyonunu 50 sene sonrası için kent nüfusu 2 milyon olacak gibi hesaplanıyordu ve yatırımları da ona göre hesaplıyordu oysa 50 yıl dolmadan nüfus şu anda 2 milyon oldu ve tesisler de bütçe de yetmiyor. Yarın bir gün gıda sıkıntısı başlayacak. Sağlık sistemi de yetersiz kalabilir. Erdemli ve sonrasında henüz kanalizasyon sistemi yok. Yarın o fosseptiklerin patlama durumu olacak. Çok yönlü bir plan yapılması lazım. Bunların hepsini aşmamız için Mersin’in ciddi bir desteğe ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
“BÖLGENİN KİLİT KENTİ MERSİN”
Mersin’in sağlık ve eğitim altyapısının şuana kadar göçü kaldırdığını söyleyen Kızıltan, “Tabii ki sağlık yatırımlarına da ihtiyaç var. Toroslar Belediyesinde bir şehir hastanemiz var. Batı tarafına da büyük bir hastane yapmalıyız. Çünkü Mersin civar illerin nefes alacağı bir kent. Mersin imkanlarını artırmalı derken hep ticari imkanlarını derdim ama artık sağlık, sosyal, kültürel, eğitim tüm imkanlarını artırmamız gerekiyor çünkü bölgenin kilit kenti Mersin” dedi.
Mersin’in imkanlarını arttırmanın öncelikli adımların başında geldiğine dikkat çeken Kızıltan, daha sonra deprem bölgelerinde konteyner kent yapılarak depremzedelerin o bölgelere tekrar dönmesi gerektiğini vurguladı.
Kızıltan, “Antakya dış ticaret ve tarımda da çok güçlü belki oranın insanı bize güç verecek ama Antakya çok kadim bir kent orayı güçlendirmeliyiz. Acele etmeden çok iyi plan yapmalıyız. Mersin’in imkanlarını artırıp burada geçici kalanları rahat ettirebilirsek o süreçte Antakya, Osmaniye, Adıyaman gibi illerimizi daha iyi planlayabiliriz. Orada önce sanayiyi ayağa kaldırmalıyız. Sanayi ayağa kalkarsa kent çalışmaya başlar yeniden yan sanayi oluşur. Küçük sanayi de yıkılmış. OSB’ye hizmet veren küçük sanayi de yerle bir olmuş. Önce ekonomik çarkları döndürmeliyiz ki insanları oraya çekebilelim” diye konuştu.
“MERSİN’İ YÖNETENLER BİR MASA ETRAFINDA OTURMALI, KİMİN NE SÖYLEDİĞİ DİNLENMELİ”
Mersin için yapılacak en doğru şeyi bulmak için kent dinamiklerin bir araya gelip aynı masa etrafında oturması gerektiğini dile getiren Kızıltan, toplumdan gelen fikirlere de kulak verilmesi gerektiği üzerinde durdu.
Mersin’de çok güçlü kurumlar, akademik odalar ve birçok uzmana sahip kurumlar olduğunu belirten Kızıltan, “Şeffaf şekilde yönetilmek ve süreçlerin içinde olmak istiyoruz. Kimin hangi alanda yetkinliği varsa o konu içinde yer alsın. Toplumdan gelen sözler, fikirler, dertler sıkıntılar dinlenip dikkate alınsın. Onlar sadece bağırıp çağıran kişiler olarak algılatılmasın. Kimin ne söylediği dinlenmeli. Benim daha iyi yönetmem için insanlar çırpınıyor diye teşekkür etmeleri lazım bizi yönetenler. Böyle algılanırsa her şeyin daha iyi hale geleceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“AB fonlarını ülkesine dönmek isteyenlere verin”
Savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen Suriyelilerin artık ülkelerine dönebileceğini belirten MTSO Yönetim Kurulu Ayhan Kızıltan, Avrupa Birliği fonlarının ülkelerine dönmek isteyenlere verilmesi gerektiğini söyledi.
AB ya da Dünya Bankası fonlarından Suriyelilerin Türkiye’ye uyum sağlaması, eğitimleri, Türkiye’ye yerleşmeleri için destekler verildiğini ifade eden Kızıltan, “Sınır kapılarının güvenliğinin arttırılması lazım. Artık oradan buraya insan girmemesi ve Avrupa Birliği’nin yardımlarının da sığınmacıların geri dönüşü için kullanılması lazım. Avrupa neden bize verdi o kadar parayı? Bize göndermeyin, siz orada tutun, oraya yerleşsinler diye gönderiyorlar. Biz de diyeceğiz ki bizde de durmasınlar, kendi topraklarına gitsinler. AB’den gelen yardımlar bu insanların topraklarına dönmesi için kullanılırsa bu işi düzeltiriz” diye konuştu. Kızıltan, ayrıca TC vatandaşlığının bir daire alımı kadar basitleştirilmemesi gerektiğini söyledi.