ELVAN KONUK
Afet bölgesi ilan edilen illerden gelen eğitimciler Mersin’de buluştu. Deprem nedeniyle travma yaşayan çocukların bir an önce okullarını kavuşması gerektiğini vurgulayan Eğitim-Sen Genel Sekreteri İkram Atabay, “Bütünlüklü bir eğitim politikasıyla eğitim öğretimi sürdüremezsiniz. Yani merkezi bir karar alıp her ilde, her ilçede aynı müfredatı uygulayarak, bir eğitim öğretim faaliyetini bu dönemde sürdüremezsiniz. Lokal bir yaklaşımın olması gerekiyor, çünkü her kentin depremden etkileniş biçimi farklı” dedi.
Depremin ardından afet bölgesi olarak ilan edilen şehirlerdeki eğitim emekçileri, eğitim öğretimde izleyecekleri yol haritasını belirlemek için Eğitim-Sen Mersin şubesinde bir araya geldi.
Toplantıya Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, Eğitim Sen Genel Sekreteri İkram Atabay, Eğitim-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Ramazan Gürbüz, Eğitim-Sen Mali Sekreteri Ahmet Karagöz, Adıyaman, Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay, Diyarbakır, Adana, İskenderun, Osmaniye, Tarsus şube başkanları ile Kilis, Kahramanmaraş ve Malatya şubelerinden yürütme kurulu üyeleri katıldı.
Deprem nedeniyle ülke olarak zor günler geçirildiğini söyleyen Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül Mahmut Sümbül, “Bu dönemde konfederasyon olarak yoğun bir çaba harcadık. Yaralara merhem olmaya çalıştık. Bugün de burada yapacağımız değerlendirmelerle önümüzdeki döneme dair yapacağımız çalışmalar için yol haritası oluşturmak amacıyla bir aradayız” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZ TRAVMANIN ETKİSİNDEN KURTULACAK MEKANLARA KAVUŞMALIDIR”
Deprem ile ilgili değerlendirmede bulunan Eğitim-Sen Genel Sekreteri İkram Atabay, depremin etkilerinin uzun süre hissedileceğini söyledi. Depremin ardından özellikle eğitim öğretimin etkilendiğini söyleyen Atabay, “İlk etapta eğitimin sürdürülmesi zaten mümkün değil. Bırakın depremin etkilediği iller bu travma tüm Türkiye’yi etkiledi. Dolayısıyla okulların tatil edilmesi bir müddet eğitim ve öğretime ara verilmesi elbette kabul edilebilir bir durum. Fakat şöyle bir gerçeklik de var bu çocuklarımız ağır bir travma yaşıyor. Bir an önce çocuklarımız travmanın etkisinden kurtulacak mekanlara kavuşmalıdır. Bunlar da okulla mümkündür” dedi.
Çocukların bu travmadan kurtarılması gerektiğini vurgulayan Atabay, “Biz okullar açılsın derken bu sene sağlıklı bir eğitim öğretim faaliyetinin yürütülemeyeceğinin farkındayız. Bunu gayet iyi biliyoruz. Sadece depremin etkilediği iller değil tüm illerde bu travmanın etkisi uzun vadeli olacak. Ama çocuklarımızı da bu travmadan kurtarmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TAYİN HAKKINI SINIRLADI”
Mili Eğitim Bakanlığı ile görüşerek taleplerini defalarca sunduklarını söyleyen Atabay, eğitim emekçilerinin durumunu, kamu emekçilerinin durumunu, tayin hakkı gibi konularla isteklerini paylaştıklarını belirtti. Atabay, “Travma yaşayan evini kaybeden ailesini kaybeden bütün eğitimcilere tayin hakkı verilmesini de biz talep ettik. Fakat Millî Eğitim Bakanlığı bu hakkı sınırlandırdı, sadece birince derece yakınını kaybeden ve sağlık raporu sunabilecek kişilere tayin hakkı verildi. Bunu kabul etmediğimizi de ifade ettik” diye konuştu.
“HER KENTİN DEPREMDEN ETKİLENİŞ BİÇİMİ FARKLI”
Çocukların yaşadıkları travmadan kurtulabilmeleri için bir faaliyet yürütülmesi gerektiğini dile getiren Atabay, “Okulların durumu da net değil, aslında bu dönem uygulanması gereken bazı şeyler var. Bütünlüklü bir eğitim politikasıyla siz eğitim öğretimi sürdüremezsiniz. Yani merkezi bir karar alıp her ilde her ilçede aynı müfredatı uygulayarak siz bir eğitim öğretim faaliyeti bu dönem sürdüremezsiniz. Lokal bir yaklaşımın olması gerekiyor, çünkü her kentin depremden etkilendiği durum birbirinden farklı. Şuanda üç grup halinde okulları açıyorlar. Yani kentler için belli tarihler verildi. Ama bizim talebimiz şu, çocuklarımızı bu travmadan kurtaracak bir faaliyetin sürdürülmesi. Yoksa dersler bu kadar olsun, müfredat böyle olsun şeklinde bir yaklaşım olmamalıdır. MEB’in de böyle yaklaşmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“ÜNİVERSİTELERİ KAPATARAK GENÇLERİ DEPREM DAYANIŞMASININ UZAĞINDA TUTTULAR”
Depremden hemen sonra alelacele verilen bir karar ile üniversitelerin uzaktan eğitime geçtiğini hatırlatan Atabay, asıl amacın gençleri deprem dayanışmasının dışında tutmak olduğunu dile getirdi.
Yurtlara depremzede vatandaşların yerleştirilmesinden de söz eden Atabay, şunları söyledi:
“Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun kapasitesinin çok fazla olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Her üniversite kayıt döneminde yurtların ne kadar yetersiz olduğunu zaten biz de basına deklare ediyoruz. Kamuoyu da bunu biliyor. Alelacele bir kararla depremden etkilenen kentlerde üniversitelerin kapalı olması anlaşılabilir bir durum. Fakat diğer kentlerde o dayanışmayı büyütecek, öğrencileri bu sosyaliteden uzaklaştıracak, öğrencilerin eğitim hakkını engelleyecek bir kararın hemen hayata geçirilmesi ve YÖK’ün de bu konuda ısrarcı davranmasını da kabul etmediğimizi yine ilgili yerlere söyledik. Fakat bu konuda bildiklerini yaptılar.”