MAYSA DERYAYEVA
Mersinli başarılı şarkıcı Ahmet Çavuş, son çıkardığı “Palemur” şarkısıyla yoğun ilgili ile karşılaştı. Gazetemize konuşan genç şarkıcı, sevenleriyle buluşturacağı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
-Merhaba Ahmet Bey, kendinizi tanıtır mısınız?
A.Ç: Merhaba. 20’li yaşlarda müzikle içli dışlı bağı olan ama o bağı hiçbir şeyin koparmasına izin vermeyen biri olarak nitelendiriyorum kendimi. Müziğin her türlü tarzını dinleyip her tarzıyla da uğraşıp bişeyler üretme çabasındayım şu aralar.
-Müziğe olan hevesiniz nasıl başladı?
A.Ç: Müziğe olan hevesim aslında resimle uğraştığım süreçte dinlediğim müzikleri fark etmeden eşlik ederek başladı. Daha sonralarda müziğe olan ilgi artınca haliyle benimde hoşuma gittiği için öyle resimden müziğe bir geçiş olarak başladım.
-Geçtiğimiz yıllarda O Ses Türkiye yarışmasına katılmıştınız. O Ses Türkiye maceranızdan bahseder misiniz?
A.Ç: O Ses Türkiye serüveni bana muhteşem şeyler kattı. Hem başlangıç basamağı olarak çok güzel bir basamaktı hem de genç yaşımda böyle bir deneyimle karşılaşmak çok büyük şanstı benim açımdan. Televizyon ortamı olsun orada karşılaştığım değerli sanatçılar olsun bana çok şey kattı. Kesinlikle müzikle uğraşan herkesin bu tür bir platformda deneyimlerini paylaşmalarını tavsiye ederim.
-“Palamur”, “Yalvardım” şarkılarının bir hikayesi var mıdır?
A.Ç: Çıkardığım şarkıların aslında sözlerine bile baktığında hayatımdan aldığım dersleri dile getirdiğimi görebilirsiniz. Hepsinin ayrı ayrı hikayeleri tabikide var ama o hikayeleri şarkılarda yaşattığımı düşünüyorum. O yüzden şarkıları dinleyip hikayemi kendi hayatınızdaki olaylara eşleyebilirsiniz.
-Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
A.Ç: Yeni çalışmalar da biraz daha farklı tarzlara yönelmeye çalışıyorum. Arabesk duygusu tabi ki de bende daha baskın ama arabeski farklı altyapı tarzlarıyla birleştirip yeni bişeyler ortaya çıkarma derdindeyim. Tabiki bunları yaparken kaliteyi ön planda tutmayı göz ardı etmiyorum. Çok daha güzel şeyler yakın da hep beraber dinliyor olacağız.
-Hangi tarz müzik tarzını kendinize yakın hissediyorsunuz?
A.Ç: Aslında kulağa hoş gelen bütün müzik tarzlarını dinliyorum. Hem kulağımı geliştirmesi açısından hem de faklı türleri tatmak açısından her tarzı kendime yakın görüyorum. Tabiki türkü ve arabesk çok farklı bir konumda orası apayrı.
-Düet çalışmalarınızın devamı gelecek mi?
A.Ç: Aslında tekli çalışmalarım da var ama müzikten anlayan insanlarla beraber birşey yapmanın hazzı çok farklı. O yüzden düet çalışmalarımın ve tekli çalışmalarımın da devamı gelecek.
-Müziğe, şarkı söylemeye hevesi olan insanlara neler tavsiye edersiniz?
A.Ç: Hiçbir şekilde sanata küsmemeliler, olay her ne olursa olsun durum neyi gösterirse göstersin bıkmamalılar. Müziğe destek gerçekten çok az ama kendilerine imkan yaratmaları gerektiğini düşünüyorum. Her fırsatı değerlendirip kendi kapılarını kendileri açmalılar.