“Sözcüklerle resim yapmak ruhumuzu besler” | Güney Gazetesi Mersin

“Sözcüklerle resim yapmak ruhumuzu besler”

Yazar Funda Er, Hüzün Çiçekleri ve Güle Yolculuk kitaplarıyla gerek gerçek hayattan gerekse kitapların kendine has düş dünyasından kahramanları okurlarla tanıştırıyor. Şiir ve öykü üzerine sohbet ettiğimiz Yazar Funda Er, “Edebiyat, sözcüklerle resim yapmak, bir taşı yontar gibi karakterleri yaratmak; yaşattığı duygularla hissettiğimiz müzik gibi ruhumuzu besler” dedi.

“Sözcüklerle resim yapmak ruhumuzu besler”


ELVAN KONUK

 

Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği (MEŞYAD) üyesi Yazar Funda Er ile edebiyat üzerine konuştuk. Hüzün Çiçekleri ve Güle Yolculuk kitaplarıyla okuyucuyla buluşan Er, yeni kitap çalışmalarının olduğunun da müjdesini verdi.

 

Okurlarımız için kendinizden bahseder misiniz?

F.E: Öncelikle yaşamış olduğumuz deprem felaketi ile ilgili, hepimiz için başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim.

Emekli Türkçe öğretmeniyim Mersin'de yaşıyorum. Evliyim, iki kızım var.

Sanatın, edebiyat ve resim dalları ile uğraşmak, her zaman için kendimi bu konuda geliştirerek üretmek benim için çok değerli.

Mersin İçel Sanat Kulübü, MEŞYAD ve AKSED’e üyeyim. Edebiyatla ilgili etkinlikleri, kitap fuarlarını takip ederek katılmaya çalışıyorum. Bununla birlikte yaptığım resimler ve kitaplarımla uluslararası birçok dijital sergiye katıldım.

MEŞYAD’ın düzenlemiş olduğu ‘Yüzüncü Yıla Doğru Cumhuriyet’ konulu şiir yarışmasında ‘Gün Yüzü’ şiirimle mansiyon ödülü aldım. Basılmış ‘Hüzün Çiçekleri’ şiir kitabı ve ‘Güle Yolculuk’ öykü kitaplarım bulunmakta.

 

Yazma yolculuğunuz nasıl başladı?

F.E: Yazma yolculuğum, çocuk yaşlarımda kitaplara olan düşkünlüğümle başladı. İlerleyen zamanlarda buna sırasıyla günlük tutma, şiir yazma daha sonra da öykü yazma takip etti.

 

Kitaplarınızın oluşum sürecinden bahseder misiniz? İlham aldığınız yazarlar var mı?

F.E: Yazmış olduğum şiirler zaman içerisinde hayli birikti ve çeşitli dergilerde yayımlandı. Güncel Sanat dergisine yolladığım şiirler, yayınevi sahibinin dikkatini çekti ve şiir kitabı çıkarmam konusunda beni teşvik etti. İlk kitabım ‘Hüzün Çiçekleri’ şiir kitabım böylece yayımlandı. Zaman içerisinde yazma yolculuğum, ‘Güle Yolculuk’ öykü kitabımla devam etti.

Yazın dünyasında birçok yazar ve şair eserleriyle iz bırakmışlar ve doğal olarak yazmaya karar veren tüm yazar ve şairlere ilham olmuşlardır.

 

“DEĞİŞEN DUYGULAR VE İLHAMLAR, BENİ BAZEN ŞİİRE BAZEN DE ÖYKÜLERE GÖTÜRÜYOR”

 

Şiir ve öykü kitaplarınız var. Hangi yazın türünde daha çok kendinizi buluyorsunuz?

F.E: Her ikisinde de diyebilirim. Zaman ve mekân içerisinde değişen duygular ve ilhamlar, beni bazen şiire bazen de öykülere götürüyor. Ayrıca yazmak istediğim konu ile alâkalı araştırmalar yaparak yazmayı da çok seviyorum. Yeni yayımlanan ‘Güle Yolculuk’ öykü kitabımda, yazacağım konu ile ilgili araştırmalar yaparak kurguladığım üç öyküm yer almakta. İlki kitaba da adını veren ‘Güle Yolculuk’ öyküsüdür. Bu öykü, geleceğin dünyası Metaverse (öte evren) ile ilgili, keza bunu takip eden ve içinde bir üçlemeyi barındıran ‘Bir Zamanlar’ ve ‘Platon’un Mağara Benzetmesi’ öykülerim de öyle. Kitapta yer alan diğer öykülerin bazıları da gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek yazdım.

 

Güle Yolculuk kitabınızda çetin hayat mücadelelerini ele aldınız diyebilir miyiz? Öykülerinizi yazarken nasıl bir yol haritası belirlediniz?

F.E: Bahsedilen mücadelelerin göreceli kavramlar olması dolayısıyla, bu konudaki yorumları okuyuculara bırakmak isterim.

Öykülerimi yazarken, genelde düşündüğüm hikâyenin konusu, kurgusu ve karakterlerin tümüyle kafamda olgunlaşması gerekiyor. Daha sonra olay veya durum öyküsü olarak netleştirdiğimde yazmaya başlıyorum.

‘Haksızlık’ öykümdeki kahramanlarımdan en önemlisi, kitaplarını severek okuduğum değerli edebiyatçımız Sait Faik Abasıyanık’tır. Onun ‘Haritada Bir Nokta’ öyküsünün devamı niteliğinde yazdığım bir hikayedir.

Metaverse, Unityverse, Blockchain ve NFT’den bahseden ‘Güle Yolculuk’ öyküsünün kahramanı Gülden ise 2555 yılının gerçek dünyasında yaşayan bir kadın karakter. Sadece internetten tanıyabildiği doğaya, tabiata aşık; sırf kişisel merakıyla geçmişteki doğa ve çevreyle ilgili bilgi edinen, mesleği modacı stilistlik olan bir kadın. Yaşadığı yüzyılda yaşadıklarına, zamanın getirdiklerine direnmeye çalışan Gülden’e, öyküde Tayfun karakteri de eşlik ediyor.

‘Hasibe Nine’ öyküsü gerçek hayattan esinlenerek yazdığım bir köy hikayesidir.

‘Öğretmenim’ öyküsündeki Ayşe, ‘Çıkmaz Sokak’taki Seniha karakterleri de aynı şekilde gerçek hayat hikâyesinden esinlenerek yazılmıştır.

Diğer öykülerimdeki karakterler ise kitapların kendine has düş dünyasında, sizleri tanışmayı bekliyorlar.

 

Son olarak neler eklemek istersiniz?

F.E: Edebiyat, sözcüklerle resim yapmak, bir taşı yontar gibi karakterleri yaratmak; yaşattığı duygularla hissettiğimiz müzik gibi ruhumuzu besler. Edebiyat, medeniyete, uygarlığa ışık tutan, aynı zamanda toplumu geliştirip, iyileştiren bir sanat dalıdır.