ABİDİN YAĞMUR
Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Fukuşima nükleer faciasının yıldönümünde, Mersin’deki nükleer santral projesine dikkat çekti. Platform açıklamasında, “Akkuyu Nükleer Santrali diğer bütün olumsuz etkilerinin yanında güncel olarak şiddetli bir deprem ve tsunami riski ile karşı karşıyadır. Yaratacağı hasar, doğa, can ve insan kaybı bir depreminkinden az olmayacaktır. Ve çok uzun yıllara yayılacaktır” denildi.
Mersin Nükleer Karşıtı Platform Fukuşima nükleer faciasının yıldönümünde hem facianın yarattığı insani ve iktisadi faturayı hatırlattı he m de Mersin’deki nükleer santralin risklerine dikkat çekti.
Platform açıklamasında, “Aradan geçen 12 yıla ve birçok önlem uygulanmasına rağmen radyasyon yayılımı önlenemiyor. Yanmaya devam eden reaktör gömülmesine ve sürekli olarak suyla soğutulmaya çalışılmasına rağmen yanmaya devam ediyor. Tanklarda biriktirilen radyasyonlu soğutma suyunun depolanması olanağı da kalmadığından Okyanusa veriliyor. Nükleer felaketin etkilerini durdurmak ve gidermek için yapılan harcamalar bugün için 200 milyar doları bulmuş olup, 600 milyar dolara kadar çıkabileceği Japonya yetkililerince ifade ediliyor” denildi.
Platform açıklamasında, Türkiye’nin Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı üzerinde 6 Şubat ve devamında peş peşe yaşanan 3 büyük depremle sarsıldığı hatırlatılarak, “Deprem merkezine 300 km uzaklıktaki kentlerde bile yıkım ve can kayıpları oldu. Bu depremin merkez üssü Akkuyu Nükleer Santral inşaatına 329 km uzaklıktaydı. Deprem felaketinde 50 bini aşkın insanımızı kaybettik. Yüzbinlerce yaralımız var, milyonlarca insanımız barınaksız kaldı. Uluslararası kuruluşlar depremin maliyetini 100 milyar dolar olarak hesapladılar. Görülüyor ki bir nükleer santral felaketi böylesine yıkıcı bir deprem kadar belki de daha yıkıcı olabilmektedir. Türkiye’de devletin ve kamu kurumlarının felaketlere hızla, zamanında müdahale yetenekleri son depremlerde sınandığına göre bir nükleer felaketin halkımıza etkilerinin ne kadar yıkıcı olabileceği tartışılmaz” ifadeleri kullanıldı.
İKTİDARA VE MUHALEFETE ÇAĞRI
Mersin Nükleer Karşıtı Platform açıklamasında, siyasilere de çağrıda bulunuldu ve şu ifadelere yer verildi: “Siyasi iktidarı ve yakın günlerde iktidar olmaya hazırlanan siyasi partileri nükleer santrallere yönelik planlarını “devletin devamlılığı” bahanesinin ardına sığınmadan Ülkemizin, Halkımızın, gelecek kuşaklarımızın bugününü ve geleceğini gözeterek nükleer santral planlarını ortadan kaldırmaya, Akkuyu Nükleer Santral inşaatını durdurmaya, Sinop ve İğneada projelerini iptal etmeye, nükleer lobilerin yeni tezgahı olan modüler nükleer santral heveslerine hiç bulaşmamaya davet ediyoruz. Akkuyu’da, Sinop’ta, ülkenin ve dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz.”
TARİHTE 8 ŞİDDETİNDE 9 DEPREM KAYITLI
Mersin Nükler Karşıtı Platform açıklamasında, Akkuyu Nükleer Santralinin etrafında diri fay hatlar olduğu ileri sürülerek şu bilgilere yer verildi:
“Türkiye’nin Akdeniz kıyıları Afrika Plakasının Anadolu plakasının altına girdiği bir dalma batma/bindirme kuşağının 40 km kadar yakınında bulunmaktadır. İskenderun Körfezinden gelip Kıbrıs’ın kuzey kıyısından geçerek Rodos’a kadar uzanan, bir de Samandağ kıyılarından gelip Kıbrıs’ın güneyinden geçerek batıya uzanan yüzlerce kilometrelik iki fay hattı bu kuşak üzerindedir. Ayrıca Adana bölgesi ve Ecemiş, Namrun fay hatları da Akkuyu Nükleer Santral yerinde yaratacak kadar yakındırlar. Tarihte Kıbrıs’ta 8 şiddetinde iki deprem, Antakya merkezli de 7 kadar 8 şiddetine varan yıkıcı deprem kayıtlıdır. Mersin sahillerinde Soli (Pompeipolis), Ayaş Elaussa ve Anamur’da deprem ve tsunami nedeniyle yıkılan tarihi kentler vardır. Yıkıcı depremlerin oluşma sıklıkları yüzyılları bulmaktadır. Zaman aralığı arttıkça şiddetleri de artmaktadır. Ve ne zaman, nerede, ne şiddette olacağı tahmin edilememektedir. Akkuyu Nükleer Santrali diğer bütün olumsuz etkilerinin yanında güncel olarak şiddetli bir deprem ve tsunami riski ile karşı karşıyadır. Yaratacağı hasar, doğa, can ve insan kaybı bir depreminkinden az olmayacaktır. Ve çok uzun yıllara yayılacaktır.”
NE OLMUŞTU?
11 Mart 2011’de, Japonya’ya 72 kilometre mesafede Pasifik Okyanusunda gerçekleşen 9 büyüklüğündeki depremin yarattığı tsunami sonucunda Fukuşima Nükleer Santralinde nükleer facia meydana gelmişti.
Tsunaminin yer yer 40 metreyi de aşan dalgaları Fukuşima Nükleer Santralinin tsunami engellerini de 14 metrelik yükseklikleri ile aşmış, Jeneratörler, dolayısıyla soğutma sistemi devre dışı kalmıştı.
Isınan reaktör patlamış radyasyonunu Pasifik Okyanusunun 6500 kilometre ötesindeki Amerika kıtasına kadar ulaştırmıştı.