ELVAN KONUK
Türkiye deprem bölgeleri haritalarında Mersin’in üçüncü derecede risk barındırdığını belirten getiren Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Temsilcisi Erkan Demir, bölgeyle ilgili ayrıntılı çalışmaların olmadığını söyledi. Mersin’in çevresinde olası depremlerin kenti etkileyeceğini vurgulayan Demir, “Bunun en büyük etkeni Mersin’in zemin koşulları. Mersin, alüvyon zemin üzerine kurulmasından kaynaklı risk barındırıyor. Biz Mersin’i biraz daha kuzeye şuanki Toroslar ilçesinin bulunduğu bölge gibi daha kuzeylere inşa etmiş olsaydık bugün depremleri ne bu derece yoğun hissederdik ne de binalarımızda küçük hasar olarak tespit ettiğimiz hasarların hiçbirini yaşamazdık” dedi.
“OLASI BÜYÜK BİR DEPREM MERSİN’DE YIKIM DA YARATABİLİR, HASAR DA VEREBİLİR”
Mersin’deki inşaatların düşük standartla inşa edildiğini ifade eden Demir, “Burada 5 şiddetinden büyük deprem olmaz gibi cümleler kullanılıyordu geçmiş zamanlarda. Şimdi 5 üzeri depremleri yaşamaya başladık. Yakın çevremizde Adana’da 6’a yaklaşan depremlerin burada çok ciddi anlamda bir sarsıntı yarattığını bazı binaların da artık hasar aldığını gördük. Bu da şunu getiriyor olası bir büyük deprem bu bölgede yıkım da yaratabilir, hasar da verebilir. Bunlar hep ihtimal ama yaşadığımız son büyük deprem de aslında bu ihtimallerden biriydi. Kimse bu kadar büyük bir deprem bu kadar hasar yaratacak gibi bir cümleyi kullanmıyordu. Zaten kullanıyor olsaydık gerek kurumlar gerekse özel sektördeki inşaat firmaları daha kaliteli daha nitelikli işler yapardı” diye konuştu.
“ZEMİN İYİLEŞTİRMESİ YAPMAK GEREKİYOR”
Zemine göre inşa sürecinin gerçekleşmesi halinde depremin bir yıkıma dönüşmeyeceğini belirten Demir, “Sıvılaşma riskleri buna göre inşa edilmiş binalar biraz daha maliyetli, zemin iyileştirmesi yapmanız gerekiyor. Bu sorunu çözmeniz gerekiyor. Bu sorunu çözerek yaptığınız her türlü yapı kıyı şeridinde de olsa ayakta kalır” ifadelerini kullandı.
Mersin’de yıkılması gereken binaların biran önce yıkılması gerektiğini söyleyen Demir, “Biz bir envanter de çıkarmaya çalışıyoruz. Kıyı şeridinde özellikle 50-60 yıllık artık ömrünü tamamlamış kötü malzeme kullanılarak yapılmış binalarda deniz kumu kullanılmış. Yeraltı su seviyesinden kaynaklı gerekli önlem alınmadığı için binaların temeli tamamen korozyona uğramış ve neredeyse o yapıyı taşıyamaz hale gelmiş. Bunların aslında depreme gerek kalmadan belli bir süre içerisinde belki de yıkılma ihtimalleri var. Bunu yaşamadan bu kentte artık bir riskleri azaltacak düzeyde en riskli yapıların yıkılması, yıkılmayacak olanların güçlendirilmesi gerekiyor” şeklide konuştu.
Mersin’in de deprem açısından riskleri olduğundan söz eden Demir, Mersin’de kurum ve odaların bir araya gelerek çok daha ayrıntılı çalışmalar yapması gerektiğine dikkat çekti.