ABİDİN YAĞMUR
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, görevdeki 4 yılını, siyasi gerilimin belediyelere etkisini gazetemiz Güney için değerlendirdi. AKP-MHP ittifakının Mersin’e vakit kaybettirdiğini ileri süren Seçer, buna rağmen Mersin’in çehresini değiştirdiklerini, şehre yeni bir vizyon kazandırdıklarını söyledi:
-4 yılı geride bıraktık. Pandemi, siyasetin gerginliği ve deprem. 4 yılın özeti aslında bu. Bu konu başlıkları size ve diğer belediyelere nasıl yansıdı?
VAHAP SEÇER: Önce kendimden başlayayım, bana nasıl yansıdı? Şuna benzer. Futbol oynayanlar bilir teknik direktör oyuncuları ağır zeminlerde koşturur, sonra çim sahaya çıktığı zaman tay gibi koşar futbolcular. Bu süreçler olağanüstü süreçler. Pandemi, ekonomik kriz, doğal afetler. Bir anlamda bir kriz yönetiyorsunuz. Bunu sağlayabilmek birikimli, feraset sahibi yöneticilerin işi. Bu tür olaylar karşısında bir yönetici öncelikle sakin olacak. Acele etmeyecek birikimine güveniyorsa. Biz öyle yaptık. Pandemi de bir kriz yönetimiydi, bir afetti. Hem Mersin’in yaşadığı zaman taşkınlar, orman yangınları hem de depremin buraya yansımaları, Mersin’in burada aldığı rol, bunlar afet sonrası kriz ve bunun yönetimiydi. MBB olarak her kriz döneminde öne çıkan bir kurum olduk. Pandemide de ülkemizde öne çıkan bir kurumdu MBB. Diğer felaketlerde de. Bu anlamda görevi tam anlamıyla yaptı MBB ve kurumları. MESKİ de Türkiye için model bir kurum haline geldi.
4 yıl önce Mersinliler sıradan bir belediye başkanı bulabilir. Ama sıradışı işler yapan bir belediye başkanı Mersin’in çehresini değiştirir, Mersin’e vizyon katar demişim. Şu an geldiğimiz nokta tam da bu. Mersin’in çehresi değişmiştir, Mersin’e vizyon katılmıştır ve Türkiye’de konuşulan bir kent, bir belediye haline gelmiştir Mersin ve Büyükşehir Belediyesi. Bu pandemi sürecinde de böyledir, orman yangınlarında da deprem felaketinde de böyledir.
-Bu süreçte belediyenin organizasyon yetisiyle, başarılarıyla değil de daha çok siyasi yönle tartışıldınız. Hatta Cumhurbaşkanının, MHP liderinin gündemine gelen bir MBB gördüm. Siyasetin içine çekilmek sizi nasıl etkiledi?
VAHAP SEÇER: Bundan rahatsızlık duyuyor musunuz derseniz, asla rahatsızlık duymuyorum. Ben bir siyasetçiyim. Zaten CHP kimliği taşıyan bir insanım. CHP’nin en alt kademelerinden çıkmış gelmiş bir insanım. Bu dünya görüşüne çok çok erken yaşlardan beri katkı sunmaya çalışan bir siyasi kimliğim. Ankara siyasetinden yerel yönetime geldim. Bugün başarılı oluyorsam bu da oradaki deneyimimden, görgümden kaynaklı. Ben siyasi liyakatimi Ankara’da, milletvekilliği dönemimde kazandım. Doğal olarak söylemlerim, eylemlerim genel siyasete sirayet edebilir. O nedenle ne kendimi zorlamama gerek var ne de endişe etmeme gerek var. Ben zaman aman söylemeyim, yapmayım dediğim sürece siyasi kimliğimi yitirmiş olurum. Benim bir siyasi profilim var. Vahap Seçer, CHP’nin siyasetçisi. Bir dünya görüşüm var. Bunu saklayamam. Mecliste de Gülnar’da da Şevket Sümer’de de bir konu hakkında konuşurken aynı şeyleri söyleyen bir insanım. Hiçbir rahatsızlık duymadığım gibi bunu siyasete katkım olarak da görürüm. Kenti yönetirken aslında partimin buradaki dirliğinden birliğinden, topluma vereceği imajdan da ben sorumluyum. Bu durumdan vazife çıkarma değil. Bu bizim zaten vazifemiz.
“SİYASİ İKLİMİN BU KADAR SERT OLACAĞINI TAHMİN ETMİYORDUM”
-Siyasi iklimin bu kadar sert olacağını tahmin ediyor muydunuz? İktidarla belediyelerin, belediyelerle bürokrasinin ilişkisinin bu düzeyde olacağını tahmin ediyor muydunuz?
VAHAP SEÇER: Açıkçası tahmin etmiyordum. Neden tahmin etmiyordum? Çok Pollyanna zihniyetinde olduğum için değil. Ben parlamentoda görev yaptığımda çok aykırı bir siyasetçi değildim. Karşı siyasi gruplarla hiç bu kadar sert polemiğe girmişliğim yoktu. Çok değerli komisyonlarda, çok etkin yerlerde çalıştım. Bugün görevde olan olmayan çok sayıda siyasetçi ile çalıştım, Ak Partili, MHP’li, HDP’li… Hiçbiriyle kötü bir anım yoktur. Bunu kendileri de her ortamda söylüyorlar ve beni onore ediyorlar. Seçim öncesinde de benim Ankara’yla bir sorunum olmaz, benim derdim Mersin’e hizmet demiştim. Gelin görün ki Ak Parti kadrolarının kahir ekseriyetinin değişmesi… Bakın şu anda benim görev yaptığım dönemden kalan birkaç bakan var. Hepsiyle de diyalogum var. Ne ben onları kırarım ne onlar beni kırar. Beni bir konuyla ilgili olarak aradıkları zaman karşıt siyasi görüşten insan olarak değil, birlikte görev yaptığım insanlar olarak bakarım. Onlar da aynı şekilde. Milliyetçi Hareket Partisiyle de daha farklı bir ilişkimiz vardı. Biz o dönemde MHP ile ittifaktık. Parlamentoda birçok konuda ortak karar koyuyorduk. Onların bana bu kadar agresif yaklaşması bana sürpriz oldu. İkincisi Ak Partinin Mersin’de MHP’nin etkisinde kalıp, ben çok eminim ki birçok konuda bana karşı, belediyeme karşı muhalif tavır sergilediler. Bu hem kamuoyunda hem medyada, mecliste böyle olmuştur. Biliyorum ki karşı çıkılan bazı uygulamalarımda Ak Partililer benden farklı bir düşünce içinde değil. Mesela metro konusuna ben Ak Partililerin benden farklı baktığını düşünmüyorum. Eğer öyleyse bunu yatırım programına alan kim? Sayın Cumhurbaşkanı. Katkı sunan kim, Ak Partili siyasetçiler, sayın milletvekilleri, dönemin sayın bakanı. Hal böyleyken bu inşaat geçici olarak akamete uğramışsa finansman probleminden dolayı… Temel atmamızın üzerinden 15 ay geçti. Yazık günah değil mi? 15 ayda biz 6-7 istasyon bitirirdik. Belki bir hattının belli bir kademesini de ulaşıma açardık. İnsanların moralini yükseltirdik. Metro diyoruz. Bir kenti marka haline getireceksiniz, medeni bir kent haline getireceksiniz bunun göstergelerinden biridir metro. Güvenli, sıhhatli bir toplu taşıma. Mersin bunları niye ıskalasın? Niye bu kadar düşünce var. Doğal olarak bunlar bana sürpriz olmadı…
-Ama vakit kaybettirdi…
VAHAP SEÇER: Aynen öyle. Vakit kaybettirdi, maliyeti artırdı. Para yerine konur da vakti nasıl koyacağız.
-Normal bir süreç olsaydı, Mersin kendi özgücüyle ya da kredi bulma olanaklarıyla metro inşaatında şu an nerede olurdu?
VAHAP SEÇER: Şöyle söyleyeyim. 6-7 istasyonu bitirirdik. Bizim 12 istasyonumuz var. Yüzde 50’sini bitirmiş olurduk. Ama yine yaparız insanlar endişe etmesin. 40 gün sonra seçim var. İktidar değişecek. Bundan eminim. Gördüğüm tablo bu. Tabi hiçbir şey kesin değildir ama yanılacağımı sanmıyorum. O zaman her şey farklı olacak. Belki bu anlamda sıkıntılar yaşamasaydık, merkezi hükümet CHP’li belediyelere, Millet İttifakı belediyeleriyle bir çekişmesi olmasaydı, adaletli olsalardı, benim şu an Mersin’de yaptığım hizmetler 10 üzerinden 7 birim ise o durumda 10 üzerinden 9 birim olurdu. Minimum.
“ADALETSİZLİK OLMASAYDI MERSİN ÇOK FARKLI YERLERDE OLURDU”
-Bunu biraz somutlaştırsak. Mesela metro dışında ne var? Engellendi ya da gecikti diyebileceğiniz?
VAHAP SEÇER: Bütçede tanımlanan borçlanma kalemleri zamanında verilseydi açtığımız yolların, bulvarların bir o kadarını açardık. Üçüncü Çevreyolu daha erken biterdi. Önceden açılanlar daha hızlı iyileştirirdik. Bütün her yeri elden geçirmemiz lazım. İddialı konuşuyorum. Mersin tarihinde böyle kaliteli bir belediyecilik hizmeti görmedi. Biz yasak savmak için iş yapmıyoruz. Biz eğer belediye olarak gerekli desteği görseydik Tömük’te kanalizasyon derelere akıyor. Oranın işi biterdi. Homurlu-Adanalıoğlu kanalizasyon işi biterdi. Mezitli içmesuyu şebekesi iflas etmiş. Daha yeni kredi görüşmeleri sonuçlandı. Bir ihaleye çıktık. 17 milyon avro maliyet beklerken şimdi 50 milyon avroyu bulmuş. Sen krediyi alana kadar Üsküdar’da sabah oldu. Tablo bu. Örnekleri çoğaltabiliriz. İsrafa açık bir hükümet var. Her tarafta inanılmaz bir israf var. Kendi yatırımlarını bitirmiyorlar. Bu otoyol yapılmaz mı yılladır. Türkiye’de öncelikli olarak yapılacak yolların başında Çeşmeli-Taşucu Otoyolu gelir. Sen limanı özelleştirmedin mi? Nasıl gidip gelecek bu araçlar? Mersin-Antalya sahil yolunu yaptım diyorsun, övünüyorsun şu kadar tünel var diye, e getiriyorsun sahil yolunu bir yerde damar patlar. Otoyol yapacaksın oraya. 6 yıl önce DSİ ile Pamukluk Barajı protokolü yapılmış. Şu an açılmış olsa herkesin su faturası düşerdi çünkü MESKİ’nin elektrik masrafı düşerdi. Örnekler çoğaltılabilir. Çok farklı projeler yapılabilirdi. Eğer adaletsizlik olmasaydı çok farklı noktalara giderdi. Beni daha iyi anlamak istiyorsanız Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, İller Bankasının, Türkiye Belediyeler Birliğinin, Milli Emlak’ın tahsisleri, kredileri, hibeleri hangi belediyelere ne kadar verilmiş, oradaki oranları çıkarsanız beni daha iyi anlarsınız. Türkiye’de adaletin nasıl ayaklar altına alındığını görürsünüz.
“KÖYDEKİ MEHMET AĞA, AYŞE HANIM BELEDİYENİN NASIL ÇALIŞTIĞINI BİLİYOR”
-Bu durumda merkezi hükümet sizi değil Mersin’i cezalandırmış oluyor?
VAHAP SEÇER: Çok doğru söylüyorsunuz. Sokaktaki vatandaş bunu biliyor. Bunu kendileri de biliyor. Köy kahvelerine gittiği zaman vatandaş şöyle diyor: Biz Büyükşehir Belediye Başkanıyla niye uğraşıyorsunuz? Vatandaş bunu derken, köylü Mehmet ağa bunu derken, o Mehmet ağa belki Vahap Seçer’e oy vermemiştir. Ama bu belediye başkanı bizim yolumuzu yaptı diyor, sulama borusu veriyor diyor. Pandemi de köyümüze gıda kolisi geldi diyor. Köylü Ayşe Hanım ben peynir üretiyordum, baş vuracağım kimse yoktu, şimdi belediyenin Kadın Dairesi var diyor. Kadın üretici pazarına ürünümü götürüyorum diyor. Sen şimdi git onu onun külahına anlat. O biliyor. Belediye halkı için gece gündüz çalışıyor, onu biliyor. Oy verdiği partinin meclis üyeleri de bunun farkında. Ama iş buradan çözülmüyor, oradan çözülüyor. Siz orada mecliste demokratik reflekslerle oy kullanıldığı mı düşünüyorsunuz? Ben mecliste saatlerce konuşuyorum beni dinlediklerini mi düşünüyorsunuz? Ya da benim anlattıklarımdan etkilenip hayır oyu verecekken evet oyu mu verdiklerini sanıyorsunuz? Hayır öyle bir şey yok. Gelmeden önce grup toplantısı yapıyorlar, iki tane başkan oturuyor şuna evet, şuna hayır. Geliyor burada evet ya da hayır. Tamamen bu.
“BÜTÇEMİN BEŞTE BİRİ ESKİ DÖNEMİN BORCUNA GİTTİ”
Cumhur İttifakının da şöyle bir iddiası var. Vahap Başkanın iyi yaptığı şeyler de destek veriyoruz diyorlar. Örneğin otobüs için borçlanma istedi verdik diyorlar. Vahap Seçer bu borçlanma meselesini çok kullanıyor diyorlar. Bu eleştirilere ne diyorsunuz?
Peki… 2019 yılında 169 milyon lira borçlanma yaptık. İlk yılın cicim ayları. 2020’de verilmedi. 2021’de verilmedi. 2022’de kendilerinin talebi üzerine ben teklifi getirdim. Çünkü kendi tabanlarından tepki gelmeye başladı. 2 yılın önemi ne? 2 yılın önemi çok. 2 yılda alacağım borçlanma bugünkü finansman maliyetlerinden yüzde 50 daha düşüktü, paranın değeri de bugünden üçte bir düşüktü. Yani o günün 500 milyon lirası bugünün 1.5 milyar lirasıydı. O zamanlar dolar kuru ortalama 7 lira, 8 liraysa şimdi dolar kuru 19 lira seviyesinde. Yani hem zaman kaybı hem de maliyeti artıran unsurlar. Bunu isterken ben gelen bütün parayı hizmete mi veriyordum? Değil. İlk yılı söyleyeyim yaklaşık 1.5 milyar lira gelir bütçemiz vardı. 250 milyon lira borç ödendi. İkinci yıl 1 milyar 750 milyon lira gelir bütçemiz vardı. 300 milyon lira borç ödedik. Üçüncü yıl 2.5 milyar lira gelir bütçesi vardı. 300 milyon lira geriye dönük borç ödedik. Be güzel kardeşim, sen ilk yıl bana, bütçenin 5’te 1’i oranında borç ödetmişsin. Senin döneminde, birçok meclis üyesi o zaman eski yönetime evet oyu kaldırdı, milyarlarca liralık borç kullandırdınız, kimsenin gıkı çıkmadı. 2018’in Aralık ayında (seçime 3 ay kala-Muhabir Notu) 175 milyon lira para kullandırdınız o zaman ki yönetime. Yüzde 31 faizle para kullandırdınız, hepiniz dut yemiş bülbül gibiydiniz, şimdi Vahap Seçer borçlanma isteyince mi böyle sesli bülbüle döndünüz. Adama bunu sorarlar. Neyin savunması? Siz bana enkaz bir belediye bırakmışsınız. Şimdi mikronu alıp konuşan o meclis üyeleri o dönem de bir el mi kaldırmış? Bunları mı sormuş? Sen bu borçlanmayı niye yaptın, niye betona gömdün diye sormuş mu? Yol yapılmış, 2 sene sonra bir daha yapmak zorunda kaldık. Biz de yol yapıyoruz. Biriniz o zaman bana yaptığınız muhalefeti yapsaydınız. Otobüsle ilgili borçlanma verdik diyorlar ya. Vallahi onu da vermeyeydiler. IBRD getiriyor sana 22 milyon avro kredi vereyim diyor. Sonra sen bunun bana 7’sini almayım, hibe edeyim, kalanı da 8 senede öde diyor. Sen bunu bana vermeyeceksin, sonra da halka izah edeceksin. Kaçacak bir yeri yok onun için verdi. Yukarıda yine imzalamayacaklardı İBRD kendisi devreye girdi de çözdü. Metro gibi geciktireceklerdi. Metro için de meclis 900 milyon lira borçlanma yetkisi verdi. Ne oldu? İmza çıkmadı hâlâ. İyi polis, kötü polis. Tablo bu.
15 YILDA BEKLEDİĞİMİZ NÜFUS ARTIŞI 15 GÜNDE GELDİ”
-Geride kalan 4 yılda en iddialı olduğunuz 3 alan nedir?
VAHAP SEÇER: Onu üçe sığdıramam. Bana güçsüz alanımı söyle.
-Onu da soracağım…
VAHAP SEÇER: Ben size soruyorum: Arabanızla seyahat ediyorsunuz var mı şikâyetiniz? Ben memnuniyet anketleri yapıyorum. Orada her şeyi görüyorum. Zayıf olduğumuz yerlere anında müdahale ediyoruz. Yaptığımız hiçbir işi anlamsız yapmıyoruz. Üzerine kafa patlatılıyor. Biz geldiğimizde 3 milyar borç vardı. Dolar 5,7 liraydı. Şimdi borç MBB ve MESKİ borcu toplamı 200 milyon dolar civarında kaldı. 350 milyon dolara yakın borç ödemişiz ve üstüne de bunları yapmışız. Ver bana 350 milyon doları metroyu kredi kullanmadan da yapardık. Geriden gelen, geçmiş yönetimin acı faturasını bana ödetmeselerdi ben metroyu şu anda bitirmiştim. İlk çıktığımız ihalenin tutarı 3 milyar 300 milyon lira. Metroyu yapardık bir de para artardı bize. Bunlar gizli rakamlar değil. Her mecliste bunları anlatıyorum. Bu belediye iyi yönetiliyor. Vatandaş memnunsa, her şeyden önce huzur varsa, kimsenin ayrımcılık endişesi yoksa biz bu Mersin’e iyi gelmişiz demektir.
-Otobüs, su, halk ekmek konusunda şu an pozisyonunuz nedir? Bu alanlarda deprem göçü nedeniyle sıkıntılar yaşanacak mı?
VAHAP SEÇER: Bizim nüfusumuz su kullanım ve katı atık oranına bakarsak 300 bin üzerinde arttı. Buraya 50 bin civarında sığınmacı da geldi. Bu da sosyal bir mesele Mersin için. Mersin’in geleceği için bunları açık açık konuşmak zorundayım. Bizim konut yapabileceğimiz alanlarımız var. Düşük gelirli vatandaşlar için konut yapılmasına ihtiyacımız var. Bunu yapacaksınız da kanalizasyon ve yol da yapmanız lazım. Bunların hazırlıklarına başladık. 10 yıllık otobüs aldık dedik. Şimdi ek nüfus geldi. IBRD yüzde 50 hibe ile kredi verecek yeni otobüs alımı için. Bir de yeni altyapı çalışmaları için bizden proje istediler. Sadece belediyenin değil diğer kurumlarında da sağlıktan eğitime kadar yeni projeksiyonlar ortaya koyması lazım. Çünkü biz planlarımızı yaparken yıllık yüzde 1, yüzde 2 nüfus artışına göre vaziyet alıyoruz. Ama şu anda yüzde 17 civarında bir nüfus artışı söz konusu. 15 yılda kat edeceğimizi alanı 15 günde kat ettik. Tahminim 50 bin aile burada kalır. 200 bin kişi kadar burada kalır.
“Hak etmeyen ilçe belediye başkanı bir daha aday olamaz”
-İkinci 5 yıl için önceliğiniz ne olacak?
VAHAP SEÇER: İkinci 5 yıl için 14 Mayıs’ta iktidar olma şartımız var öncelikle. İktidar olmak zorundayız. Türkiye’nin bir kan değişimine ihtiyaç var. Mesele şahıslarda değil. Mesele sistemde. Mesele devlet mekanizmasının yaşadığı tahribatta. Ben kişiler üzerinde değilim. Cumhurbaşkanı ya da CHP Genel Başkanı meselesi değil. Kazanmak zorundayız. Halk bize destek vermeli. Hiç kimse endişe etmesin. Mersin’de nasıl bir anlayış hüküm sürüyorsa Türkiye’de de öyle olacak. Tam 1 yıl sonra yerel yönetim seçimleri var. Seçimlerde kampanya yapmaya Mersin’de gerek yok. İşimize devam edelim yeter. Biz her gün kampanyadayız. Halkım beni biliyor. Çıkacak sonuçları Türkiye konuşacak. Onun sosyal ve siyasal sonuçlarını konuşacak. Bugüne kadar CHP’ye oy çıkmamış, CHP’ye iyi bakmamış kesimlerin nasıl değiştiğini göreceğiz.
-Bu ilçelere de yansır mı? İlçe belediye başkanlarının alacağı oylara yansır mı?
VAHAP SEÇER: Herkesin ayağı yere bassın. 13 ilçede de adaylar hak eden insanlar olur. Mevcut belediye başkanları, ben de mevcut belediye başkanıyım. Ben de hak etmiyorsam, aday olma ihtimalim yok. Mevcut belediye başkanları hak etmiyorsa, vazifesini iyi yapmamışsa değişir. Başkanımızın olmadığı yerlerde halkla iç içe olan, işini yapabilecek, bizim dünya görüşümüze göre bizimle uyumlu çalışabilecek arkadaşlarla gideriz. İttifak olur olmaz bilemem. Erdemli, Silifke, Mut, Anamur’da, zaten bizde Tarsus’ta iddialı oluruz, Toroslar’da, Akdeniz’de iddialı oluruz. Her ilçede söyleyecek sözümüz var. Her ilçede yaptıklarımız var. Uygun adayla her ilçede iddialı oluruz, Büyükşehir ile birlikte kazanırız.
“Mersin’e yeni bir vizyon kazandırdık” |