MAYSA DERYAYEVA
Akkuyu Nükleer Güç Santralinin çevreye vereceği zararlardan bahseden Mersin Nükleer Karşıtı Platform Başkanı Osman Koçak, “Nükleer santralin insanlara, canlılara, doğaya, çevreye, ekosisteme zararlı etkileri; reaktörün Akdeniz’in 30 dereceyi artan sıcaklıktaki suları ile soğutulması, işletme, deprem, güvenlik riskleri; nükleer yakıtın taşınması, korunması, nükleer atıkların saklanması ve bertarafı konularında bilgi vermesini talep eden sorular yönelttiler. Bu sorular nükleer karşıtı milletvekilleri tarafından TBMM’de de soru önergesi olarak verildi” diye konuştu.
“KAZA VE DEPREM RİSKİ KONUSUNDA BİR EYLEM PLANI HAZIRLANDI MI?”
Akkuyu NGS’ye yakıt sevkiyatının hangi yollarla yapılacağını soran Koçak, “Eğer İstanbul Boğazı kullanılacaksa kaza ve deprem riski konusunda bir eylem planı hazırlandı mı? Uluslararası hukuktaki “ihtiyatlılık” ve “öngörülebilirlik” ilkeleri gereğince devletler insan hakları ihlallerinin ve zararın meydana geleceğini öngörmek zorunda olup, bu ilkeler doğrultusunda olası zararlardan sorumlu tutulmaktadırlar. 2004 Protokolü ile 01.01.2022 tarihinde yürürlüğe giren ve TBMM tarafından da onaylanan Nükleer Enerji Alanında Üçüncü Taraf Sorumluluğuna İlişkin Sözleşme (Paris Sözleşmesi)ne istinaden Akkuyu nükleer santralinde meydana gelecek bir kaza ve/veya nükleer felaket sonrasında “sınır aşan kirlilik” nedeniyle Türkiye tüm Akdeniz ülkelerine karşı sorumlu olacaktır. Diğer yandan Nükleer Düzenleme Kurumu Kanununa göre santralin sahibi ve işletmecisi Rusya’nın üstleneceği sorumluluk tutarı sadece 300 milyon Euro olup, santralin olası zararı bu teminatın yaklaşık 3000 katı olacağından geri kalan risk tutarının nasıl karşılanması planlanmaktadır?” ifadelerini kullandı.
“NÜKLEER SANTRALE KARŞIYIZ”
Koçak, 26 Nisan günü nükleere karşı aktivistler olarak eylem yapacaklarını söyledi.
Mersin’de nükleer santrali istemediklerini vurgulayan Koçak, “Dünyadaki ilk “Yap, Sahip ol, İşlet” modeline sahip Akkuyu NGS, hem ekonomik hem sosyal çevre felaketine yol açacaktır. Nükleer santralın proje maliyeti içinde olmayan atık yakıt çubuklarının ve çalışma süresinin bitiminde santralın bertaraf maliyetini, ekosisteme, canlılara, insan sağlığına, tarıma, balıkçılığa verdiği zararların maliyetini proje maliyetine eklediğimizde projenin iptalinden doğacak ekonomik kayıp ile karşılaştırılamayacak ölçüde ekonomik zarar önlenmiş olacaktır. Bizler, ülkemizde faaliyetlerini sürdüren; meslek odaları, sendikalar, dernekler ve sivil toplum kuruluşları olarak hiçbir koşulda nükleer yakıtın Mersin Akkuyu’ya getirilmesini kabul etmiyoruz. Ne dünyada ne ülkemizde nükleer santral istemiyoruz. Ülke geleceğimizin nükleer felaketlerle yok edilmesine izin vermeyeceğiz.