İşçinin gündemi yoksulluk | Güney Gazetesi Mersin

İşçinin gündemi yoksulluk

Dünya işçi sınıfının birlik ve mücadelede günü olan 1 Mayıs, Mersin’de de yürüyüş ve mitingle kutlanacak. İşçiler, başta yoksulluk ve açlık sınırı altındaki ücretler olmak üzere ekonomik ve sosyal taleplerini haykıracak. Kadınların, İstanbul Sözleşmesi talebi de alanlarda bir kez daha dile getirilecek.

İşçinin gündemi yoksulluk


 

 

ABİDİN YAĞMUR/ELVAN KONUK


Mersin’deki 1 Mayıs kutlamalarının bu yılki adresi eski Tevfik Sırrı Gür Stadının yerine yapılan Millet Bahçesinin batısındaki cadde olacak.

Burada işçi ve memur sendikalarının, öğrenci, kadın, LGBTİ+ derneklerinin, siyasi partilerin, meslek odalarının kortejleri saat 10.30’da toplanacak ve İnönü Bulvarını takiben Cumhuriyet Alanına kadar yürüyecek.

Cumhuriyet Alanında Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına bir sendikacı bildiri okurken Mersin Kadın Platformu bildirisi de kadınlar tarafından okunacak.

Bu yıl ki 1 Mayıs kutlamalarında, deprem felaketinde yitirdiğimiz canların anısına saygı duruşunda bulunulacak ve müzik etkinlikleri yapılmayacak.

“DEPREMİN YARALARI SARILMADI”

 

Mersin’de 1 Mayıs kutlamaları hakkında bilgi veren Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy,  “Bizim işçiler, emekçiler olarak taleplerimiz ortada. Biz de 1 Mayıs kutlamaları için her yıl olduğu gibi DİSK- Genel İş Sendikası öncülüğünde Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına başvurumuzu yaptık. Cumhuriyet Alanında kutlayacağız. Saat 10.30’da Millet Bahçesi’nin yanında toplanacağız, 11.00’da oradan İsmet İnönü Bulvarından yürüyüş kortejiyle Cumhuriyet alanına geleceğiz. Cumhuriyet Alanında kutlamalarımızı yapacağız.  Bu yıl 6 Şubat’ta yaşadığımız bir deprem felaketi var. Deprem felaketi nedeniyle konserli eğlenceli 1 Mayıs içimizden geçmiyor. Bir de Mersin depremin ardın yoğun göç alan illerin başında geliyor. Burada daha yaralar sarılmamış, enkazlar daha kalkmamış. Bu durumda eğlence yapmak hoş olmaz” dedi.

“ARTIK SABIR TAŞI ÇATLADI”

 

Göksoy, “İşçi sınıfının birlik ve dayanışma gününde de sesimizi duyurmamız lazım, hayat devam ediyor, talepler devam ediyor. Bu talepler devam ettiği sürece de bir şekilde iktidara, yönetenlere, sömürenlere, hak yiyenlere cevap verme gibi bir sorumluluğumuz var. Bu yıl biz 1 Mayıs’ta şunu söylüyoruz, “Artık sabır taşı çatladı”.  Bu sloganlara alanlara çıkacağız. Biz sadece alanlara çıktığımızda tek yönlü bakmayacağız olaya. Taleplerimizin hepsini sıralayacağız ve dile getireceğiz. Mesela taleplerimizden biri İstanbul Sözleşmesi’nin hayat bulması, uygulanması. İnsan onuruna yaraşır iş istiyoruz.   Bütün kamu kurumlarına kadro verdiler, belediyelere yarı kamudur diye 24 saat halkın hizmetinde olan, köyde, kentte, şehirde, ilçede, caddede, belediye işçilerine kadro vermediler. Biz belediye işçilerine koşulsuz, şartsız kadro talebiyle alanlarda olacağız. Adalet, eşitlik, demokrasi istiyoruz. Bugüne kadar zamla baskıyla, kazanılmış haklara saldırılarla karşı karşıya kalan işçiler, açlık sınırının altında asgari ücret belirleyenlerin kim olduğunu biliyor. Bu ülkeyi yönetenler açlık sınırının altında asgari ücret belirleyerek işçileri ezmeye, vergi yükleri ile daha da yoksullaştırmaya devam ettiğini bilen bir yerden bakıyoruz. Onun için insanca yaşanacak ücret talebimiz var. Emeğin hakkını, emeğin Türkiye’sini kurmak için alanlarda olacağımıza emin olun. 14 Mayıs’ta seçimlerde de bu emeğin Türkiye’sini, demokrasiyi, barışı, eşitliği kurabilmenin oyunu hep birlikte kullanacağız. Sandıklarda değişimi, dönüşümü, yeni bir başlangıç için değiştirmenin öncüleri de olacağız” ifadelerini kullandı.