Şişecam’da çalışan Petrol-İş’te örgütlü işçiler, talep ettikleri ücret artışının TİS sürecinde firma tarafından kabul edilmemesi nedeniyle 12 Mayıs günü greve gitme kararı aldı.
Sendikanın önderliğinde Şişecam fabrikası önünde basın açıklaması düzenleyen işçiler, taleplerini dile getirerek grev kararını duyurdu. İşçiler, “Şişecam bu parayı başına çal”, “Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz” şeklinde sloganlar attı.
“BU PARAYI PAŞA PAŞA VERECEKSİNİZ”
Petrol-İş Mersin Şube Başkanı Erdem İyim “İlk defa böyle bir teklif görüyorum. Buradan da uyarıyorum Şişecam’ı. Bu teklifle bu sözleşme bitmez. Nereye kadar gidecekse de gidecek. Biz yolumuzdan dönmeyiz22 yıldır burada çalışıyoruz. Parmağı kopan adam gördük burada, kolu kopan adam gördük. Ben daha tırnağı incinen beyaz yaka görmedim. Peki bunun karşılığı bu mu olacak?” ifadelerini kullandı.
TİS sürecinin 7 ayı bulduğunu ifade eden İyim, “Bu haliyle bu sözleşmenin bitme ihtimali yok. Yukarıda 100 lira veriyoruz deyip de diğer toplantıda bunu 78 liraya çekmek bu şirketin şanına, şerefine yakışmaz. Biz ev, araba peşinde değiliz. Çocuklarımızın geleceğini biraz rahatlatmak istiyoruz. Bu parayı da paşa, paşa, paşa vereceksiniz” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasına, TİP Mersin Milletvekili Adayı Doç. Dr. Hakan Güneş de katıldı. Konuşmasında, firma tarafından teklif edilen ücret artışının, işçilerin çocuklarını okutmasına dahi yetmeyeceğini vurgulayan Güneş, şunları dile getirdi:
“Sevgili arkadaşlar, bu arkamızda gördüğümüz fabrika ülkemizin zenginlik üreten fabrikalarından bir tanesi, hem de en iyilerinden bir tanesi. İşçileriyle, mühendisleriyle, idari personeliyle, herkesin el birliğiyle ürettiği, geliştirdiği, ülkemize katkı sağladığı bir fabrika. Fakat bu kadar zenginlik üreten bu fabrika, az önce başkan da söyledi, nedense işçilerine bir pay vermekten uzak. Onlara köle muamelesi, hatta köleden daha aşağı bir muamele yapmakta en ufak bir utanç duymuyor, vicdansızlığın sınırlarında geziniyor. Detaylı olarak toplu iş sözleşmesi için hazırlanan, sendikanın talep ettiği, işçilerin talep ettiği maddeleri gördüm. Orada örneğin çocuk yardımı diye bir madde var, yani ücretlerin yanında, mesela ortaokul, üniversite için 5 bin lira, çok mu bu arkadaşlar? Bir aylık kirasını karşılayamazsınız, yurt ücretini karşılayamazsınız, büyük bir şehirde çocuğunuzu okutamazsınız. Diğer yardımlar, enkaz durumunda, afet durumunda, ölüm durumunda verdikleri rakamlar gerçekten kefen parası değil. Hiç öyle fazla bir şey istenmiyor. Şimdi birinci konu bu. Sanki işçiler bütün kârı bir tarafa götürecek bir şey istiyorlar, öyle bir şey yok, yaşanabilecek minimum şeyi istiyorlar.” (Haber Merkezi)