Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sait D., Abdulgalip G., Zeki Ö., Mazlum K., Mazlum D., Kahraman B. ve Ahmet E. katıldı. Avukatların da hazır bulunduğu duruşmada tutuksuz sanık Fatih S. yer almadı. İddianamede, kadın teröristlerin paramotorla geldikleri Tarsus ilçesi Yaramış Mahallesi'ndeki arazinin yakınında bekçilik yaptığına yer verilen Sait D., savunmasında saldırıyı gerçekleştiren teröristleri tanımadığını iddia etti. Teröristlerle bahçede karşılaştığını öne süren sanık, "Karanlık çökmek üzereydi, bahçenin içinden birdenbire 2 kadın çıktı. 'Bu saatte burada ne geziyorsunuz' diye sordum. Biri 'Mersin'den buraya gezmeye geldik' dedi, diğeri hiç konuşmadı. Türkçe bilen kadınla konuşurken Abdulgalip G. geldi. Ben de hava karanlık olduğu için Abdulgalip'e 'hava da karardı bunları al yola bırak' dedim. Bu kişilerin örgüt mensubu ya da terörist olabileceğini, bu olayı gerçekleştirebileceklerini bilmiyordum" dedi.
"MAKYAJLARI BİLE VARDI"
İddianamede, teröristleri aracıyla kent merkezine götürmekle suçlanan Abdulgalip G. ise ziraat mühendisi olduğunu, çeşitli işler için bahçeleri gezdiğini ifade ederek, "Aracımla Tarsus'a gitmek üzere yola çıktığımda, bekçilik yaptığı arazinin yanından geçerken Sait el işareti yaparak beni durdurdu yanındaki 2 kadını yola götürmemi istedi. Ben de kadınları yolda kalmışlar gibi düşündüm. Sırt çantaları vardı, giyim kuşamları düzgündü, hatta makyajları da vardı. Ben onlardan hiç şüphelenmedim, aracıma bindirdim. Birisi yanımdaki koltuğa, diğeri arka koltuğa oturdu. 'Akşam vakti burada ne işiniz var' diye sorduğumda 'evden kaçtık, erkek arkadaşlarımızla tartıştık, onlardan ayrıldık ve gezmeye geldik' dediler. Ben de üzerlerindeki sırt çantasından dolayı inandım. Onları çarşıdaki otobüs durağına kadar götürdüm, orada indiler. Sonrasında eve giderken yol üzerinde bu kişilerle tekrar kesiştik. Bu kez 'bizi tekrar aldığın yere bırakabilir misin' dediler. Nereye gideceklerini sorduğumda Mersin'e gitmek istediklerini söylediler. Ben de evden kaçtıklarını düşündüğüm, tiplerinden şüphelenmediğim ve hava karardığı için 'sizi Mersin'e bırakabilirim' dedim. Hatta bana 500 lira teklif ettiler, önce kabul etmedim sonrasında parayı aldım. D-400 kara yolundan Mersin'deki bir alışveriş merkezinin oraya götürdüm çünkü oradan birçok araç geçiyordu, merkezi bir yerdi. Önde oturan Suriyeli Türkçe bilmiyordu. Arkada oturan kadın Türkçe konuşuyordu, Diyarbakırlı olduğunu söyledi. Bu 2 kadının bölgeye ne şekilde geldiklerini kesinlikle görmedim. Böyle bir terör eylemine karışacakları aklıma gelmezdi" ifadelerini kullandı.
Sanıklardan Mazlum D. de olayla bağlantısı olmadığını iddia ederek, "Örgüt mensubu kadınlarla herhangi bir ilgim, alakam ve tanışıklığım yok. Tece'deki eve polisler geldiğinde 3 cep telefonunun binadan aşağıya atılması olayı doğrudur. Dolandırıcılık yaptığımız için bu telefonlar delil niteliğinde olacağından cep telefonlarını Ahmet E. binadan aşağıya attı" savunmasını yaptı.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddetti.
BÖLGEDE KEŞİF YAPILACAK
Tanıkları ve avukatları da dinleyen mahkeme heyeti, Sait D., Abdulgalip G., Zeki Ö., Mazlum K., Mazlum D., Kahraman B. ve Ahmet E.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tutuksuz Fatih S.'nin de savunması için hazır edilmesini kararlaştıran heyet, teröristlerin polisevi yakınındaki çöp konteynerine bıraktığı patlayıcı düzenekte parmak izi tespit edilen firari PKK'lı terörist Dilşah Ercan ve paramotorda parmak izi saptanan ve teröristleri saldırıya hazırladığı belirlenen firari Ahmet Ahmo hakkında çıkarılan yakalama emirlerinin infazının beklenmesine hükmetti. Heyet, teröristlerin saldırıya hazırlandıkları iddia edilen Tarsus ilçesi Yaramış Mahallesi'ndeki bölgede de keşif yapılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDE AĞIR CEZALAR İSTENDİ
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Dilşah Ercan ve Ahmet Ahmo ile Sait D. ve Abdulgalip G. hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme satma", "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye 7 kez teşebbüs", "kişiyi tasarlayarak öldürmeye 3 kez teşebbüs" ve "mala ve kamu malına zarar verme" suçundan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 227'şer yıla kadar hapis cezası istendi.
Diğer sanıklar için de "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme satma" ve "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme" maddeleri hariç aynı suçlardan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 207'şer yıla kadar hapis talep edildi.
Mersin'de iki kadın terörist tarafından 26 Eylül 2022'de polisevine düzenlenen saldırıda polis memuru Sedat Gezer şehit olmuş, meslektaşı Abdulkadir Öztürk yaralanmıştı. Kurşun isabet eden bir kadın ile yüksekten atlayan 2 kişinin yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren teröristler, üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu ölmüştü. (İHA)