Çevre Sorunları Da Bürokrasiye Takılıyor | Güney Gazetesi Mersin

Çevre Sorunları Da Bürokrasiye Takılıyor

Çevre Sorunları Da Bürokrasiye Takılıyor


ABİDİN YAĞMUR

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, şehrin batı sahil kısımlarındaki kanalizasyon ve atıksu arıtma tesisi projelerini tamamlayabilmek için 2019 yılından beri İller Bankasından destek görmediklerini, Bozyazı ilçesinde bir katı atık bertaraf tesisi kurabilmek için de bürokrasiyle uğraştıklarını söyledi. Seçer, “Türkiye’de işler kolay yürümüyor. Hele hele siyasal anlamdan bir gerginlik varsa, siyasal anlamda bir engelleme varsa vay o yöneticinin haline” dedi. Mersin metrosu projesinin yatırım programına alınmasına rağmen dış krediye izin verilmemesini bir kez daha gündeme getiren Seçer, “Bu siyasidir” ifadesini kullandı.

“CİDDİYETLE VE BİLİMİN IŞIĞINDA ÇALIŞIYORUZ”

 

Mersin Büyükşehir Belediyesinin ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ile birlikte yürüttüğü “Temiz Akdeniz” projesinin kapanış toplantısı yapıldı.

Toplantıda katılımcılara seslenen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, çevre kirliliğiyle sadece belediyelerin mücadele edemeyeceğini, birçok kurumun ortak çalışma yapması gerektiğini belirterek “Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bu alandaki çalışmalarımızı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ciddiyetle ve bilimin ışığında sürdüreceğiz. Her konuda olduğu gibi bu konuda da ne yaptığını bilen, sonuca odaklı, günü kurtarma amaçlı değil, bizden sonra geleceklere de bir birikim ortaya koyma amacıyla çalışmalarımızı yapacağız” dedi.

 

“İKLİM TEMALI BİLİM MERKEZİ KURUYORUZ”

 

Doğu Akdeniz’in iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek riskli bölgelerin başında geldiğini ifade eden Seçer, “Türkiye’de bir ilki yapıyoruz ve iklim değişikliği temalı bilim merkezi kuruyoruz. Çok yakın zamanda orayı toplumun hizmetine alacağız” ifadelerini kullandı.

 

 

 

“BE VATANDAŞIM SENİN ARKANI TOPLAMASI İÇİN 500 KİŞİ GÖREVLENDİRDİM”

 

Mersin’in temiz olması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya gayret ettiklerini kaydeden Seçer, “Eğer çevre bu kadar sorumsuzca kirletilmezse, elindeki plastik şişe sorumsuzca denize, dere yatağına bırakılmazsa ortalık kirli olmaz. Denizlerde, akarsularda kirlilik olmaz. Araçla seyahat ederken orta refüjlere bir bakın. Olacak şey değil. Bir ben yokum, her şey var. Bir çöplük görünümünde. Bu eğitimli bir toplumda olmaz. Farkındalık yaratılmış bir toplumda çevre bu kadar kirli olmaz. Ben bazen karşılaşıyorum. “Başkanım Mersin kirli, Mersin’i temizlemiyorsunuz.” Be vatandaşım, be kardeşim bunun için 500 kadın kardeşimi görevlendirdim, senin arkanı toplaması için. Ama sen dağıtmaktan bıkmadın. Herkesin bu bilinçte olması lazım. O zaman pırıl pırıl bir çevrede yaşarız” dedi.

 

“HER YIL MİLYONLARCA LİRAYI İNSANLARI ZEHİRLEMEK İÇİN VERİYORUZ!”

 

Çevre kirliliğinin Mersin gibi şehirlerde sivrisinek üremesine neden olduğunu da dikkat çeken Seçer şunları söyledi:

 “Sinekle mücadele. Farkında mısınız yılda milyonlarca lira veriyoruz insanları zehirlemek için, çevreyi kirletmek için. Ondan sonra da diyoruz ki sera gazı miktarı yükseldi. Milyonlarca dolar harcıyoruz sinekle mücadele için. Sinek nereden oluyor? Sebebi yine insanoğlu, yine çevre kirliliği, yine çöp, su birikintileri, kanalizasyonlar. Birçok apartmanın bodrum katına giremezsiniz. Apartman çökecek. Maalesef herkes kayıtsız kalıyor. Kurumlar da kayıtsız kalıyor. Ya da yapılan yasal yaptırımlar caydırıcı değil. Bir toplum sorunları halının altına süpürerek ne kadar yaşayabilir?”

 

 

 

“ATIKSU TESİSLERİ KONUSUNDA ÖNÜMÜZ KAPALI”

 

Yaz aylarında, yazlık konutların olduğu bölgelerde denizlerden kanalizasyon kokuları geldiğini ifade eden Seçer, 2014 yılında tüm ilçe, belde ve köylerin Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlandığını, 2014’ten önce yapılan tüm kanalizasyon ve arıtma tesislerinin demode olduğunu vurguladı.

Seçer, “Altyapı, kanalizasyon gibi yatırımlar çok yüksektir. Su faturalarından elde ettiğimiz gelirle yapılacak yatırımlar değil. Bu konuda önümüz kapalı. 4 yıllık görev süremiz boyunca ilgili kurumdan, başta İller Bankası olmak üzere, herhangi bir destek almış değiliz. Tabi ki bunun siyasi yönü var. Sahil boyunca siteler var. Sitelerde arıtmalar var. Sitelerdeki arıtmalar Çevre Bakanlığınca denetlenir. Denetimlerin sıkı olması gerekir. Kendi haline bırakırsanız, sitelerdeki atık sular, arıtılmadan denize boca edilir. Ondan sonra çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.

 

MİLYONLARCA LİRAYI ANAMUR’DAN SİLİFKE’YE ÇÖP TAŞIMAK İÇİN HARCIYORUZ”

 

Halihazırda 3 katı atık bertaraf tesisinde doğaya zarar vermeden atık bertarafı yaptıklarını kaydeden Seçer, dördüncü bertaraf tesisinin şehrin batısındaki Bozyazı’da kurmak istediklerini anlattı.

Seçer, “Projeyle ilgili mahkeme süreci nedeniyle zaman kaybı yaşanmış. 22 milyon avroluk hibe kredi zaman aşımı nedeniyle elimizden gitti. Sonuçta mahkemeyi biz kazandık ama Orman Bakanlığının tahsis ettiği arazi elimizden gitti. Orman Bakanlığının arazi tahsisi konusunda çıkardığı engelle boğuşuyoruz. Görevi devreden bakanla da bizzat görüştüm ama sonuç alamadık. Bu önemli biliyor musunuz? Her yıl milyonlarca lira atık taşımaya gidiyor. Biz göreve geldiğimizde Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Mut ve Gülnar’da vahşi depolama vardı. Bunu ortadan kaldırdık. Onlarca vatandaş bana fotoğraf gönderirdi orman alanlarından. “Bu rezalete son ver başkan” diye. O rezaleti ortadan kaldırdık, atıkları Silifke’deki tesise taşıyoruz ve yılda onlarca milyon lira pahasına taşıyoruz. Ama Türkiye’de işler kolay yürümüyor. Hele hele siyasal anlamdan bir gerginlik varsa, siyasal anlamda bir engelleme varsa vay o yöneticinin haline. Resimde gördüğünüz gibi. Boğuşuyorsunuz. Bir şey yapmaya çalışıyorsunuz, süratle yapmaya çalışıyorsunuz, kentiniz adına yapmaya çalışıyorsunuz ama çok büyük zorluklarla da boğuşmak zorunda kalıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

 

“METRONUN ENGELLENMESİ SİYASİ”

 

 

Metro bizim için çok önemli bir proje. Sadece ulaşım anlamında değil, sosyokültürel anlamda da önemli bir proje. Akdeniz ile Mezitli’yi buluşturan bir yanı var. Benim dilimi maalesef iktidar anlamadı. Yatırım programına alan iktidar bunu siyaset malzemesi yapmaz onun altına imza atardı. Eğer bir iktidar bir projeyi yatırım programına alıyorsa bu doğrudur, mantıklıdır, onun için imzayı atar Sayın Cumhurbaşkanı. Ama daha sonra bu sürecin yürümesini engelliyorsa bu siyasidir” dedi.