ABİDİN YAĞMUR
Konuşmasına, TEMA Vakfının Türkiye’nin yüzde 73,4’ün çölleşme tehlikesi altında olduğu bilgisini paylaşarak başlayan Kuru, Birleşmiş Milletlerin 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklık ile Mücadele Gününü, “kadının toprağı kadının hakları” temasıyla kutladığına değindi.
Kuru, “Birleşmiş Milletler yetkilileri şu tespitlerde bulunuyorlar. Dünyadaki tarım alanlarının yüzde 40’nın artık bozulmuş durumda olduğunu, bunun gıda üretimini tehlikeye attığını, biyolojik çeşitliliği tehdit ettiğini ve iklim krizinin daha da derinleştirdiğini, bu durumdan en fazla kadınlar ve kız çocuklarının etkilendiğini, toprağa kötü muamele edilmesinden kaynaklı gıda eksikliği ve su kıtlığından orantısız bir şekilde zarar görüldüğü ancak kontrole en az sahip olanların da yine kadınlar olduğu, dünyanın dört bir yanındaki kadınların kır yoksulluklarının çoğu için en kritik ekonomik kaynak olan toprağa sahip olma ve toprak denetleme ihtimalinin erkeklerden ne yazık ki daha düşük olduğu. Bunun da onları yoksulluğa, açlığa, cinsiyet temelli şiddete ve yerinden edilmeye maruz bıraktığı, oysa kadınların sahip olduğu yerlerde toprağı onardığı, koruduğu, verimliliği arttırdığı, kuraklığa karşı direnç oluşturduğu, sağlık, eğitim, beslenmeye yatırım yaptığı, eşit arazi haklarının bu şekilde hem araziyi koruduğu hem de toplumsal cinsiyeti geliştirdiği tespitleri dile getiriliyor. Tüm hükümetlere kadınları politika oluşturma sürecine dahil etme çağrısı yapılıyor. Ülkemizde de bu belirlenen hususlar doğrultusunda politikalar oluşturulacağı temennisi ile Mersin Büyükşehir Belediyemiz tarafından suyumuzu korumak, verimli kullanmak adına yapılan çalışmalar ve projelerde yine doğru bir öngörüyle kadınlara yapılan tarımsal destek proje çalışmaları için buradan bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
“TÜM MÜLTECİLERİN ÜLKELERİNE DÖNMELERİNİ UMUYORUZ”
20 Haziran Dünya Mülteciler Günüyle ilgili açıklamalarda da bulunan Kuru şunları söyledi:
“Ne yazık ki dünyanın ve özellikle ülkemizin içinde bulunduğu en büyük problemlerden birisi de mülteci, göçmen, sığınmacı sorunu. Tüm mülteci, göçmen ve sığınmacıların ülkelerinden ayrılmalarına yol açan sebepleri, ırkı, dini, kimliği, milliyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zülüm görmelerini, korkmalarını yol açan sebeplerin ortadan kaldırılmasını ve yaşadıkları topraklara, ülkelerine geri dönebilmelerini temenni ediyoruz.”