“Sansür kalksa da baskı sürüyor” | Güney Gazetesi Mersin

“Sansür kalksa da baskı sürüyor”

Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, basında sansürün kaldırılışının 115. yıldönümü nedeniyle açıklama yaptı.

“Sansür kalksa da baskı sürüyor”


İlkay Adalıoğlu

 

Başkan Tepe, açıklamasında, ''24 Temmuz  “Basın Bayramı” veya “Gazeteciler ve Basın Bayramı”, gibi çeşitli adlarla anılsa da özü “Basında Sansürün kaldırılışı” günüdür. "Sansür kalkmıştır belki ama baskıcı rejim dünyanın her tarafında üstü kapalı olarak uygulanmaktadır. Bizler her şeye rağmen 24 Temmuz'u, ''Basın Özgürlük ve Dayanışma Günü'' olarak kutluyoruz. Bu tarih, her yıl hatırlanması gereken önemli bir gündür"ifadelerine yer verdi.


Dünyanın her yerinde idari otorite ile basın arasındaki ilişkinin büyük sorunların yaşandığı bir alan olduğuna dikkat çeken Tepe “Basının, toplumu ve bireyleri etkileme, kamuoyu oluşturma bakımından, elinde bulundurduğu güç karşısında yönetimlerin, basını yönlendirme, şekillendirme ve kısıtlama yoluna gittikleri hep görülmüştür. ''Sansür'' kavramı böylece ortaya çıkmıştır. Bunun ortadan kaldırılması gerektiği hep söylenmiş, hala da söylenmektedir” dedi.

 

“YETERSİZ KANUNLAR GAZETECİLERİ ZOR DURUMDA DÜŞÜRÜYOR”

Tarihsel sürecine bakılınca Osmanlı İmparatorluğu zamanında çıkan tüm gazetelerin sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra yayınlanabildiğini hatırlatan Kaya şunları söyledi: “Türk basınında sansürün ilk uygulandığı tarih 1876’dır. 24 Temmuz 1908 tarihinde, İkinci Meşrutiyet yürürlüğe girdikten sonra bu uygulamaya son verilmesi günümüzde sansürün kaldırılması” olarak adlandırılmaktadır. 24 Temmuz 1908 yılında ülkemizin gelişmesi için atılmış en büyük adımlardan biri olan basında sansürün kaldırılması ile gazetecilerin özgürlükleri ile alakalı önemli gelişmeler yaşansa da yetersiz kalan kanunlar gazetecileri zor duruma düşürmektedir. Tüm dünyada sansürün kaldırılması ve basının gerçek işlevine kavuşturulmasının çetin mücadelesi halen sürmektedir. Basın susturularak değil, özgürleştirilirek demokrasinin gereği yapılmış olur. Bir yanda sansürün kaldırılışı kutlanırken, diğer yanda gazetecilerin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı, düşünceyi ifade özgürlüğünü yok edici, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını ortadan kaldıran unsurlara karşı tedbirlerin de acil olarak alınması lazım.”