Deprem bölgesinde <br> değişen bir şey yok | Güney Gazetesi Mersin

Deprem bölgesinde
değişen bir şey yok

CHP heyetinin Hatay raporu sorunların hala çözülemediğini ortaya koyuyor

Deprem bölgesinde <br> değişen bir şey yok


ABİDİN YAĞMUR

 

Maraş depremlerinin üzerinden 7 ay geçti. CHP heyetinin depremin vurduğu Hatay gezisinden edindiği izlenimlere göre deprem bölgesinde barınma, beslenme, hijyen, temiz su hâlâ en güncel sorunların başında geliyor. Hatay’da sosyal ve ticari yaşam neredeyse sıfırlanmış. Maddi durumu olanlar bile alışveriş yapacak esnaf bulamıyor.  Sağlık sorunları artıyor. Depremzedeler eğitim yılının başlamasına kısa süre kala çocuklarının eğitim hayatı için endişe duyuyor.

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlı Aka ve Mersin Milletvekili Gülcan Kış’ın da aralarında olunduğu heyet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesi ile 15-16 Ağustos tarihleri arasında depremin vurduğu illerden Hatay’da inceleme ve temaslarda bulunmuştu. CHP heyeti, bölgeye ilişkin gözlem ve çözüm önerilerinin olduğu raporunu tamamladı.

Şehirdeki çadır kent, konteyner kent gibi yaşam alanlarını gezen, Tabip Odası, Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumlarla ve vatandaşlarla görüşmeler yapan heyetin raporunda, Hatay’da yüzde 49 seviyesinde bir yıkım ve enkaz kaldırma işlemi gerçekleşirken, yaklaşık 32 bin binanın yıkılmayı beklediği ifade edildi.

“YEMEK DAĞITIMI DÜZENSİZ. GEÇ KALAN YEMEK ALAMIYOR”

 

Depremzede vatandaşların barınma ve yaşam alanlarıyla ilgili izlenimlerin yer aldığı raporda, “Konteynır ve çadır kentlerde yemek dağıtımları düzensiz. Birçok yaşam alanında yemek yardımı tamamen kesilmiş. Bazı yaşam alanlarında ise uzun yemek kuyrukları oluşmakta ve depremzedeler sıcak hava koşullarında saatlerce yemek almak için beklemekte. Belli saatler içerisinde yapılan yemek servisinden önce yemeklere erişim için kartlar dağıtılıyor. Kartı olmayan ya da kart dağıtımı bittikten sonra gelen depremzedeler yemek servisinden faydalanamıyor. Yaşlı, engelli ya da sağlık sorunu olan depremzedeler uzun kuyruklarda bekleyemiyorlar. Birçok depremzede kuyrukların uzunluğundan dolayı yemek almadan sıradan çıkıyorlar” ifadelerine yer verildi.

 

“BEBEK MAMASI BULUNMUYOR”

 

Raporda, özellikle bebek mamasının bulunmasında büyük güçlük yaşandığına dikkat çekildi ve “Temel gıda ürünlerine yansıyan zamlarla birlikte yardım almadan depremzedelerin yeterli ve sağlıklı beslenme imkânı bulunmuyor” denildi.

 

“YAŞAM ALANLARINDA HİJYEN YETERSİZ”

 

Konteynır başvurularına dönüşlerin düzensiz olduğuna, çadırkentte kalıp konteynır talebinde bulunan hasta, hamile, engelli vatandaşların birçoğuna hala dönüş yapılmadığına işaret edilen raporda,  “Yaşam alanları hava şartlarına uygun değil. Birçok konteynır yanlış yapım sebebi ile su baskınları yaşıyor, tuvalet ve banyo giderleri için de yer açılmadığından atık sular ve maddeler içerisinde depremzedeler yaşamak zorunda kalıyor. Bu sebeple enfeksiyon kapan çok kişi var. Yaşam alanlarındaki hijyen koşulları yetersiz. Hijyen malzemeleri dağıtımı da çok az yapılmış. Konuyla ilgili özellikle kadınların yaşadığı mağduriyet oldukça büyük.  Yemek ve hijyen ürünlerinin de dağıtımları yetersiz olduğundan temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar” ifadelerine yer verildi.

 

SU VE ULAŞIM SIKINTILI. PARASI OLAN DA ALIŞVERİŞ YAPACAK YER BULAMIYOR

 

Raporda, Antakya bölgesindeki yıkımın daha fazla olması nedeniyle çevrede yakın esnaf, market bulmakta güçlük çekildiği, maddi durumu iyi olanların da temel ihtiyaçlarını karşılayamadıkları vurgulandı.

Toplu taşıma hala hayata geçmediği için ulaşımdan sadece kendi aracı olanların faydalanabildiğinin belirtildiği raporda, “Depremzedelerin 6 aydır hareket alanları yok. Havaalanı da hala hizmete girmedi. Tuvalet, banyo ve sıcaklık artışının olumsuz neticeleri sonucunda depremzedelerde deri hastalıklarının yaygınlaştığı görüldü̈. Kanalizasyon atıklarının yaşam alanlarına yakın olmasından dolayı birçok bulaşıcı hastalık da depremzedeler arasında yayılıyor. Şehirde içme suyu ve kullanma suyu olanakları kısıtlı. Merkezi hükümet Hatay Büyükşehir Belediyesi’ni hedef gösteriyor. Aynı zamanda depremzede olan belediyelerin de bütçeleri yetersiz durumda, bu konuda merkezi hükümetin bütçe aktarması isteniyor” denildi.

 

 

OKULLARIN DURUMU BELİRSİZ

 

Depremzede ailelerin, çocuklarının eğitimiyle ilgili endişeli ve kaygılı olduğunun vurgulandığı raporda,  “Aileler çocuklarının bu şartlarda düzgün eğitim alamadığını dile getiriyorlar. Hatay’da 87, İskenderun’da 11 okulun ağır hasarlı olduğu söylenmektedir. Yeni başlayacak eğitim öğretim dönemi için endişeli olduklarını belirtiyorlar. Bazı hasarlı ya da yıkılmış okullar, sağlam okullarla eşleştirilmiş durumda. Yıkılmış okulların öğrencilerinin sağlam okullarda eğitim görmesi kararı alındı. Konteyner kentlerden, çadır kentlerden ya da köylerden bu eşleştirilmiş ve birleştirilmiş okullara ulaşımın nasıl sağlanacağını aileler bilmiyor. Servis sisteminin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bilgilendirilmek istiyorlar” denildi.

Vergiden muaf olmalı, faturalar tahsil edilmemeli

 

CHP heyetinin Hatay raporunun Çözüm Önerileri kısmında ise şu ifadelere yer verildi:

*Hatay her türlü vergiden yılsonuna kadar muaf tutulmalıdır.

*Elektrik, doğalgaz, su faturaları 2023 yılı sonuna kadar devlet tarafından karşılanmalıdır.

*Hatay ivedilikle 6. Teşvik bölgesine alınmalıdır.

*Hatay’da ekonomik hayatı ayağa kaldırmak için iş insanına, esnafa, tüccara, zanaatkâra faizsiz

kredi erişim olanağı sağlanmalıdır.

*Barınma sorunu, su ve hijyen gibi sorunlar nedeniyle Hatay’a gelmek istemeyen doktor, öğretmen gibi meslek gruplarını Hatay’a gelmeye teşvik etmek için ek ücret gibi ödemeler ve benzeri uygulamalar devreye alınmalıdır.

*Dere çevrelerinin ıslahı, su-kanalizasyon alt yapısının tadilatında Devlet Su İşleri’nin Hatay’da belediyeleri daha fazla destek vermesi gerekir.

*İller Bankası’nın Hatay başta olmak üzere deprem illerinin belediyelerine gönderdiği kaynak arttırılmalıdır.

*Vatandaşın zeytinliğinde, tarım arazisinde alınan kamulaştırma kararları iptal edilmelidir. Afet konutları uygun, depreme dayanıklı kamu arazilerinde inşa edilmelidir.

*Hatay’da yıkım ve moloz kaldırma faaliyetlerindeki kuralsızlıklar son bulmalıdır. Hatay’da havayı, suyu, yaşam alanlarını, çevreyi toz ve asbestle mahveden moloz kaldırma ve döküm çalışmalarının önüne sıkı denetimler ve güçlü cezai yaptırımlarla geçilmelidir.

*Hatay’da gittikçe azalan gıda, su ve diğer yardımların devamlılığını sağlamak adına kamuoyu gündeminde deprem ve deprem sonrası yaşan an sorunlar daima diri tutulmalıdır.

*Depreme dayanıklı okul ve hastane inşaatlarına acilen öncelik verilmelidir.

*Depremde hasarlı olan araçlardan bile ÖTV alınmaya devam ediyor. Bu uygulama kaldırılmalıdır.