ABİDİN YAĞMUR
Akkuyu Nükleer Santrali inşaatındaki iş kamplarında çalışan yüzlerce işçi lahana ve tavuk yemeğinin çıktığı öğünden sonra zehirlenmiş yüzlerce işçi çevredeki hastanelere sevk edilmişti.
Akkuyu NGS A.Ş’nin iletişim ofisi, yemekten etkilenen işçi sayısını 925, hastaneye sevk edilen işçi sayısını ise 126 olarak açıkladı.
Akkuyu NGS açıklamasında, “Tesisteki yemek hizmetleri Türk taşeron firmaları tarafından yapılmaktadır. Akkuyu Nükleer A.Ş.'nin iş güvenliği uzmanları ve sağlık çalışanları, gıda dağıtım noktaları ve gıda numunelerinin denetimini gerçekleştirmektedir. Akkuyu NGS inşaat sahasında sağlık personelinin bu denetim için fazla mesai yapması uygun görülmüştür. Çalışanlara sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının sağlanması, Akkuyu NGS projesinin uygulanmasında önceliktir. Akkuyu Nükleer A.Ş, projede yer alan tüm alt yüklenici kuruluşlardan da bu ilkelere uymalarını talep etmektedir” denildi.
“BOZUK TAVUK, TARİHİ GEÇMİŞ AYRAN, SİYAHLAŞMIŞ YUMURTA”
Ancak nükleer santral sahasında çalışan işçilerin anlattıkları Akkuyu NGS A.Ş’nin anlattıklarıyla uyuşmuyor.
Şirketin “gıda dağıtım noktaları ve gıda numunelerinin denetiminin yapıldığı” iddiasının aksine işçiler, yemek işini üstlenen Taner Yemekçiliğin aylardır sorunlu yemek servis ettiğini, işçilerin tüm şikayetlerine rağmen yemeklerin düzelmediğini ifade ediyor.
İşçilerin bir araya geldiği sosyal medya platformunda tanık olduklarını anlatan bir işçi, “Akkuyu geneli yemekleri yenilmez. Her gün patates, çıkarsa tavuk çıkar. Tavuk son tarihi geçmiş olur. Yanında ayran verirler o da tarihi 1 gün kala ayran olur. Ayranlar, peyniri, salamı hep bozuk. Yumurtalar dahi simsiyah, yenilmez. Allah kurtarsın işçileri” ifadelerini kullandı.
“YEMEKLER SORUNLU DİYEN EKİP GÖREVDEN ALINDI”
Bir başka işçi de geçmişte yapılan denetimlerde yemek şirketi Taner Yemekçiliğin uyarıldığını, o uyarıyı yapan sağlık ekibinin hemen değiştirildiğini ileri sürdü.
İşçinin sosyal medyadaki yazısında şu ifadeler yer aldı:
“İş ve işçi sağlığı konusunda hizmet veren OSGB’lerin, yemekhaneleri denetleyen birimlerin ne kadar yetersiz ve liyakatsız oldukları bir kez daha anlaşılmış oldu. Akkuyu ‘da yemek yapan firmalarla ilgili geçmişte çok ciddi denetimler yapıldı, hatta denetim sonucunda; var olan, tespit edilen olumsuzluklar için yeterince uyarılar yapıldı. Denetim yapan denetim ekibi hatta yemek firması için kapatılması doğrultusunda raporda sundu. Taner Yemekçilik İçtaş ve İştur tarafından himaye edildikleri için maalesef bir şey değişmemiş oldu. Denetim yapan doktor ekibinin Akkuyu’ya giriş yapmaları engellendi ve giriş kartları Taner Yemekçilik tarafından iptal ettirildi. Şikayet için ALO Gıda 174 de görevini layıkıyla yapmıyor. Yemeklerin şahit numunelerinin doğru dürüst incelenmesi gerekir. Bu kadar sık zehirleme vakasının olduğu bir yerde Cumhuriyet Savcılığınca inceleme başlatılması gerekir.”
“ZEHİRLENEN İŞÇİLERİN HEPSİ TÜRK”
Sosyal medya platformlarına görüşlerini yazan işçilerden bazıları Taner Yemekçilikten sürekli şikayetçi olmalarına rağmen şirketin kollandığını ileri sürerken bazıları da işçiler arasında ayrımcılık yapıldığını ileri sürdü. Bir işçi, “Bu olayda zehirlenen Türkler değil de Ruslar olsaydı şu an Taner Yemek çekilmiş olurdu ama Türkler olunca ilgilenen yok maalesef” görüşünü dile getirdi.
500 LİRALIK KESİNTİNİN İPTALİNİ İSTEDİLER
Zehirlenme vakasının ardından çok sayı da işçinin, bağlı oldukları taşeron şirketlerin muhasebelerine giderek “Benim maaşımdan Taner Yemekçilik adına kesinti yapılmasını istemiyorum. O firmadan yemek yemeyeceğim” diye dilekçe verdiği öğrenildi.
Bu protestoya öncülük eden bir işçi, “200 kişilik ekip toplandık muhasebeye gittik. Artık yemekhanede yemek yemiyoruz diye. Yemek için kesilen paralar tekrardan hesabımıza yatacak. Her firma bir kişi için aylık 500 TL civarı para veriyor Taner Yemekçiliğe. Verdikleri yemek 50 TL etmez. Yemekhaneye gitmeyip isyan etmekle bir şey çıkmaz. Sizin paralar yine gidiyor onlara. Başlarınızla konuşun sizin de paranız cebinizde kalsın” diyerek işçilere çağrıda bulundu.