Emre Günay, “Bu yıl festival çok daha özel ve anlamlıydı. Bu bölgede özellikle çocukların müziği ile yaraları sarmak istedik. Müziğin kalbi olan ritimle hem keyifli saatler geçirip, hem de kendi ritim orkestralarını birlikte oluşturarak doğa içinde kendi müzikal hikayelerini ortaya çıkardık. İnteraktif olarak gerçekleştirdiğimiz bu performans çocuklarımızı da mutlu ettiği için çok keyif aldık” dedi.
O DA TEKFEN’DEN ‘DAYANIŞMA’ TEMASINA KATKI
‘Çocuklar İçin Ritim Atölyesi’nin ardından, O Da Tekfen projesi nefesli enstrümanlardan oluşan beşli topluluğuyla festivalin ‘dayanışma’ teması başlığı altında katkı sağladı. Her biri Tekfen Filarmoni Orkestrası üyesi olan Venüs Kovancısoy Güner (flüt), Ezgi Kaki (obua), Çağdaş Engin (klarnet), Oğuzhan Güner (fagot), Volkan Kartal (korno) İlhan Baran, Paul Taffanel ve August Klughardt’ın eserlerini sanatseverlerin beğenisine sundu.
“KENDİ BEDEN ORKESTRANIZIN ŞEFİ OLUN”
Ardından Etnomüzikolog Arzu Haksun ve perküsyon sanatçısı Emre Günay, ‘Sesin Beden Üzerindeki Yolculuğu’ etkinliğini düzenledi. Etkinliğe ilişkin konuşan Arzu Haksun, “Bu etkinlik ile müziğin ve sesin bedenlerimize, hayatımıza etkileri üzerinde durduk. Bu bir müzik terapi ya da meditasyon seansı değildir. Bu, bir müziğin beden üzerindeki etkilerini anlatan, deneyimleten bir farkındalık atölyesidir. Katılımcılar seslerin ya da müziğin sihrini çözerek, kendi beden orkestralarının şefi olarak, duygu durumlarını kontrol altına almada kendi destekçisi olmanın yollarını keşfettiler. Festival kapsamında bizlere bu imkanı sağlayan herkese teşekkür ederiz” diye konuştu.
“ANLAMLI BİR FESTİVALE İMZA ATTIK”
Etkinliklerin ardından konuşan 21. Mersin Uluslararası Müzik Festivali Yürütme Kurulu Başkanı Nuran Kurtuluş, “Bu yıl özellikle teması gereği çok anlamlı bir festivale imza attık. Festivalimize geçmişten bugüne emeği geçen herkese çok teşekkür ediyor, önümüzdeki yıl daha da üstüne katarak görkemli bir festival yapmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)