“Belediyeler işçiyi değil partiyi düşünüyor” | Güney Gazetesi Mersin

“Belediyeler işçiyi değil partiyi düşünüyor”

CHP’li Abdurrahman Yıldız, yerel iktidara belediye işçileri üzerinden yüklendi. Yıldız “muhalefet partilerinin iktidar olduğu yerel yönetimlerde işçiler dibine kadar parti politikalarına bulanıyor. Kendi hak ve özgürlükleri, işçilerin bile gözlerinden kaçırılıyor. Yani siyasi illüzyon dibine kadar. İşçi arkadaş kendi sendikal haklarını değil, partinin delegesini düşünüyor” dedi.

“Belediyeler işçiyi değil partiyi düşünüyor”


Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız, belediye işçilerinin sorunlarına dikkat çekti. Yıldız, “Son yıllarda işçi sınıfı mücadelesi sadece asgari ücret ve açlık sınırı tartışmalarına sıkışıp kalmış durumda. Sanırım günlük iaşeye ulaşmanın bile lüks hale geldiği, insanların asgari yeme içme ihtiyaçlarının bile ulaşılamaz olduğu bu dönemde başka da tartışma yapılamıyor” dedi.

Muhalefetin işçi mücadelesini asgari ücret ve taban aylık bandına sıkıştırmasının tartışılması gerektiğini dile getiren Yıldız, “Mesela hala muhalefet partilerinin iktidar olduğu yerellerde, sendikasız, güvencesiz çalışan, diğer arkadaşlarından daha az ücret alan bir dolu belediye işçisi mevcut. Dolayısıyla muhalefet olduğunu iddia eden yapılar, gereği gibi söz kuramıyorlar. "Tencere dibin kara, seninki benden kara" sözünde olduğu gibi. Sonuç olarak; işçi sınıfı mücadelesi, başta sınıfın, ardından onların örgütü olduğunu iddia eden sendikaların ve bir bütün olarak toplumsal muhalefetin sorundur. Toplumsal muhalefet konuya gözlerini ve kalplerini kapatarak ve sadece asgari ücret, pazar alışverişi seviyesinden çıkarmalıdır tartışmayı” ifadelerini kullandı.

Muhalefet belediyeleri başta olmak üzere, derhal işçilerin örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Öte yandan işçi sınıfı ve tüm emekçiler silinerek kendine gelmeli, kendilerine dayatılan siyasi illüzyonu aşmalıdır. Yoksa bu illüzyon bir müddet sonra, burjuvazinin, işverenin korunması gerekir yoksa hiçbirimiz olmayız tiyatrosuna döner. Zaten bu halin fragmanı oynatılıyor. Hepimizi yaşamın figüranı olmaktan çıkartıp, her birimiz yaşamımızın başrol oyuncusu olacaksak eğer bunun tek yolu haklarımız için mücadeleden geçmektedir” diye konuştu. (Haber Merkezi)