ABİDİN YAĞMUR/ELVAN KONUK
Cumhurbaşkanlığı, Çay Mahallesindeki 127 mesken için acele kamulaştırma kararı verdi. Kararın kentsel dönüşüm gerekçesiyle alındığını ifade eden Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Ali Tanrıverdi, “Bizler kentsel dönüşüme kesinlikle karşı değiliz. Yıkımı esas almayan, halkı borçlandırmayan, mahalle kimliğini koruyan kentsel dönüşüm mutlaka esas alınmalıdır. O bölgede eğer bir kentsel dönüşüm yapılmak isteniyorsa insanları yerinden yurdundan etmeden iyileştirme ve ıslah çalışmaları yapılmalıdır” dedi.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının talebi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan Çay Mahallesinde 122 mesken için acele kamulaştırma kararı aldı.
HDP’li Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Ali Tanrıverdi, meclis toplantısında söz alarak konuyu gündeme getirdi.
122 MESKEN ETKİLENECEK
Tanrıverdi, “Kamulaştırma kararı verilen alan 139 imarlı parselden oluşmaktadır. Bu alanda şu anda 122 mesken bulunmaktadır. Burada 17 tane de arsa var. Acele kamulaştırma kararı toplam olarak 58 bin 696 metrekare olup bu mahallenin nüfusu da 11 bin 784 kişidir. Acele kamulaştırma alanı 2942 sayılı kanunun 27’inci maddesine istinaden yapılmıştır. Cumhurbaşkanlığı kararında sözü edilen alanda imar ve mevzuatına aykırı yapılar olduğundan söz ediliyor. İmar mevzuatına aykırı alanların bulunduğu yapıları yıkarsak hiçbir kent ayakta kalmaz. Bu yapıların birçoğunun ruhsatlı yapılar olduğu ve mülkiyet yasasına göre müdahale edilmemesi gerektiğini belirtmek isterim” dedi.
“MAHALLE HALKI POTANSİYEL SUÇLU İLAN EDİLİYOR”
Kamulaştırma kararında milli güvenlik ve afet riskinden söz edildiğini ifade eden Tanrıverdi, “Afet riski derken sanıyorum son dönemde yaşanan deprem olaylarından söz ediliyor özellikle. Bu bölge bilindiği gibi bir veya iki katlı konutlardan yapılıyor. Esas afet riskinden söz edilecekse çok katlı ve riski büyük olanlar var. Neden bu öncelikli afet riskli alan olarak gösteriliyor? Bunu anlamak mümkün değil. Milli güvenlik ve asayiş yönünden buranın sakıncalı olduğundan söz ediliyor. Bunu anlamak mümkün değil, bu mahallede yaşayan insanlar potansiyel suçlu olarak mı ilan ediliyor? Bu insanların alanını terk etmeleri yönünde alınan bir karar gibi görülüyor ki biz öteden beri bu bölgenin insansızlaştırılmak istendiğini ve bu bölgenin belli alanlarda ranta açılmak istendiğini ifade etmek istiyoruz. Alınan karar risk açısından eğer gerçekten riskli bölge ilan edilirse bu mahallenin yanı başında petrol boruları var, petrol depoları var. Bunlar büyük bir risk teşkil ediyor, o alanların tespit edilmesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞIN TAPULU MALI ALINIYOR”
Belediye Kanunu’na göre, kentsel dönüşüm alanlarının belediyelerin taleplerine göre belirlenmesi gerektiğine değinen Tanrıverdi, söz konusu kararda bu kanun maddesine de uyulmadığını söyledi.
Belediye Meclisi üyesi Ali Tanrıverdi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler kentsel dönüşüme kesinlikle karşı değiliz. Ancak vatandaş mağdur edilmesin, vatandaşın yararına hareket edilsin. Vatandaşın rızası mutlaka alınmalıdır. Vatandaşın yerinden alınmadan kültürleriyle beraber yaşayabilecekleri ortamların sağlanması esas alınmalıdır. Vatandaşın yaşam biçimi, dayanışma zemini, komşuluk ilişkilerinin korunarak yapılması gerektiğine inanıyoruz.
Yıkımı esas almayan, halkı borçlandırmayan, mahalle kimliğini koruyan kentsel dönüşüm mutlaka esas alınmalıdır. O bölgede eğer bir kentsel dönüşüm yapılmak isteniyorsa insanları yerinden yurdundan etmeden iyileştirme ve ıslah çalışmaları yapılmalıdır. Çay Mahallesinde TOKİ’nin yapmış olduğu şeyler var, bu alınan karar onunla karşılaştırılmamalıdır. Çünkü orası hazine malıydı ve hazine malı üzerinde TOKİ Proje uyguladı. Fakat şu anda vatandaşın tapulu malı gasp ediliyor. Bunun hukuki yollarına başvuracağımızı ifade etmek istiyorum.”