ABİDİN YAĞMUR
Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Yerleşkesi önünde bir araya gelen kadınlar, “Yasta değil isyandayız,” “Kadınız, cadıyız, isyandayız” yazılı pankartlar açtı.
Kadınlar adına açıklamayı İrem Serin yaptı. Serin, öğrenci N.N’nin kız öğrenci yurdu önünde silahlı saldırıya uğramasıyla ilgili olarak Mersin üniversitesi yönetimine “Kuş uçsa güvenlik güçleri ile müdahaleye hazır olan üniversite, bir kadın güpegündüz vurulurken neredeydi” diye sordu.
“ERKEK ŞİDDETİ GÜCÜNÜ CEZASIZLIK POLİTİKALARINDAN ALIYOR”
Serin, “Suç belli, suçlular belli. Yaratılan bilgi kirliliği ile kız kardeşimizi unutacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Arkadaşımız aramıza dönene, fail erkek en ağır cezayı alana kadar bu sürecin takipçisi olacağız. İntörn doktor kadın arkadaşımızın güpegündüz üniversite içinde pompalı tüfekle vurulmasının tesadüf olmadığını biliyoruz. Erkek şiddeti bu gücünü, cezasızlık politikaları ile cesaretlendiren erk iktidarlardan, her erkek şiddetinden sonra sırtlarının sıvazlanmasından, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede vazgeçilmesinden, Kadın üniversitelerini kuracağız diyenlerden, kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak diyenlerden alıyor” dedi.
“BİR KADIN VURULURKEN GÜVENLİK GÖREVLİLERİ NEREDEYDİ?”
Şiddet haberleri sürekli artarken faillerin sürekli aklandığını, cezasızlık politikasıyla adeta ödüllendirildiğini, tahrik ve iyi hal indirimleriyle yeni failler yaratıldığını söyleyen Serin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kampüsümüzde de kentimizde de erkek şiddetinin kol gezmesine izin vermeyeceğiz. Bizler üniversitede kadın mücadelesini büyütürken müdahale eden güvenlik kuvvetleri, bir kadın vurulurken neredeydi? Fail erkek elini kolunu sallayarak silahla kampüse girerken ne yapıyordu? Ahlak bekçisi yurtlarda giriş çıkış saatinden, nasıl giyindiğimize kadar müdahale eden yurt müdürleri önceki gece yurt binasında çıkan yangında ihmallerini nasıl açıklıyor? Bizleri kontrol altına almaya çalışırken yangın alarmlarını, yangın merdivenlerinin işlevli olup olmadığını neden teyit etmiyor? Gerçek adalet sağlanana dek buradayız.”