Gemi tartışması meclis gündeminde | Güney Gazetesi Mersin

Gemi tartışması meclis gündeminde

Mersin Limanında derinleştirme çalışması yapan geminin kaplumbağa ve balık ölümlerine neden olduğu, geminin deniz dibinden çıkardığı balçığı karaya taşıdığı iddiaları belediye meclisi gündemine geldi.  Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Abdurrahman Yıldız, “Bu gemi temizlediği balçıkları kendi içerisinde biriktiriyor, gece 12.00 mesaisinden sonra o balçıkları karaya taşıyormuş. Tanıkların ve orada çalışanların anlattıkları üzerine söylüyorum. Bugüne kadar onlarca yüzlerce carettanın ölümüne sebep olmuş bu balçık gemisi” dedi.

Gemi tartışması meclis gündeminde


 

ELVAN KONUK


Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında CHP’li Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız, limanın hemen dışında Atatürk Parkı önünde bekleyen ve merak konusu olan yeşil geminin çevre tahribatına yol açtığını ileri sürdü.

Yıldız, “Bu gemi orada denizin tabanını yükseltmek için balçıkları temizliyormuş. Denizin dibindeki balçıkları, kumları temizlemek için çalışıyormuş. Fakat anladığım kadarıyla temizlediği balçıkları kendi içerisinde biriktiriyor, gece 12.00 mesaisinden sonra o balçıkları karaya taşıyormuş. Niye peki bunu gece yapıyor? Yine tanıkların ve orada çalışanların anlattıkları üzerine söylüyorum. Bugüne kadar onlarca yüzlerce carettanın ölümüne sebep olmuş bu balçık gemisi.Orada yapılan çalışmalarda yüzlerce caretta kaplumbağası ölmüş durumda. Biliyorsunuz caretta carettalar yasal olarak da güvenceye alınmış doğa harikaları, yıllardır ekoloji mücadelesi veren kişiler bu canlılar için göğüslerini siper ediyorlar. Orada solungaçlarına balçık dolduğu için ölen balıkları söylemiyorum bile” ifadelerini kullandı.

“KUM VE BALÇIKLARI TEMİZLEYİP DENİZİ DOLDURACAKLAR”

 

Denizin dibinin neden boşaltıldığını araştırdıklarını söyleyen Yıldız, “Bugüne kadar böyle bir temizlik işi olmadı da şimdi parkın önündeki denizin balçıklarını neden temizliyoruz? Onu da araştırdık. Maalesef defalarca dile getirdiğimiz iş şimdi gerçek olmaya başlıyor. Yani Atatürk Parkı’nın önü limanın genişleme alanı haline getirilmeye çalışılıyor. Yani orada balçık temizleme işi bittikten sonra, çünkü denizin dibindeki balçık ve kumlu alanlar temizlenmeden dolgu yapılamıyormuş, mühendis arkadaşlar da bize söylediler. Oradaki balçık ve kumları temizleyip ardından limanın dışında kalan Atatürk Parkı önündeki alanı dolduracaklar” diye konuştu.

 

“HEDEFLERİ ATATÜRK PARKI’NI YOK ETMEK”

 

Anayasa Mahkemesi’nde limanın genişletilme kararının henüz verilmediğine dikkat çeken Yıldız, liman işletmecisi Singapurlu şirketin genişleme projesi ile hem çevreyi hem kenti işgal ettiğini dile getirdi. Yıldız, “Defalarca söyledik, yine söylüyoruz. Atatürk Parkı liman için önemli, bu kentin hafızasında ciddi yeri olan bir yer. Şu anda kentin özellikle Akdeniz ve Toroslar ilçesinde yaşayan yoksullarının denizi gördükleri, denize karşı oturup piknik yapabildikleri tek alan. Belki Yenişehir ve Mezitli’de oturan kişiler için böyle bir ihtiyaç olmayabilir. Toroslar ve Akdeniz’de yaşayan dar gelirli yurttaşlar için Atatürk Parkı gerçekten çok önemli, yok edilmemesi gerekir. Atatürk Parkı’nın batı kısmına AVM yapılacak, her ne kadar ismine Su Sporları Merkezi dense de oraya AVM yapacağız. Bu tarafta limanı kapatacağız, yani Atatürk Parkı’nı yok edeceğiz. Gördüğüm kadarıyla idarenin önümüzdeki dönem önüne hedef olarak koyduğu şey bu; Atatürk Parkı’nı yok etmek” şeklinde konuştu.

 

“LİMAN DOĞUYA DOĞRU GENİŞLESİN”

 

Mevcut limanın doğusunda boş araziler olduğundan söz eden Yıldız, şunları söyledi:

“Bu kentin evet limana ihtiyacı var. Evet bu liman bu kente çok şey kattı. Biz bir yandan söylediğim değerleri korurken bir yandan bu halkın nefes alma alanlarına çökmeyi engellememiz lazım. Meclisin bu duruma bir şey demesi lazım. Yoksa bu kentte liman yapılacak yer çok. Mevcut limanın doğusuna geçtiğinizde 30 bin dönümden fazla arazi var. Mevcut limanın genişletilmesi isteniyorsa doğu tarafına doğru genişletilsin, niye insanların nefes alabileceği 3-4 dönümlük araziyi kapatmaya çalışıyoruz. Kaldı ki buradaki alanı doldurup parkı da limanın içine katarsak şimdi bulunduğumuz yollar olmak üzere yaşam alanlarımız, belediyenin taş binası da dahil olmak üzere yaşanamaz hale gelecek. Orası başka bir coğrafi konuma kavuşturulacak. Bu kent son 40 senesinde çok ciddi tahrikata uğradı. Ama şimdi 21. Yüzyılda iletişimin bu kadar gelişmiş olduğu bir çağda hala bunu yapmaya devam ediyorsak bunun ismi başka türlü ifade edilir. Biz bugün Atatürk Parkı’nı AVM ve liman olarak yapmak istiyorsak bunu bu kente ihanet olarak kabul ederim.”