MERSİN BAROSU’NDAN YARGITAY’A TEPKİ: KARAR HUKUK GARABETİDİR | Güney Gazetesi Mersin

MERSİN BAROSU’NDAN YARGITAY’A TEPKİ: KARAR HUKUK GARABETİDİR

Mersin Barosu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), tutuklu Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararını tanımayacağını belirten ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararına tepki gösterdi.  Baronun açıklamasında Yargıtay’ın almış olduğu karar “hukuk garabeti” olarak nitelendi.

MERSİN BAROSU’NDAN YARGITAY’A TEPKİ: KARAR HUKUK GARABETİDİR


Mersin Barosunun açıklamasında, Anayasa Mahkemesi tarafından; 14 Mayıs genel seçimlerinde milletvekili seçilen Can Atalay’ın yapmış olduğu bireysel başvuru neticesinde hak ihlali olduğuna ilişkin olarak verilen kararın Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından yok sayıldığı vurgulandı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararı tanımadığını ilan etmesinin yanı sıra AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına da dikkat çekilen Mersin Barosu açıklamasında “Bir hukuk garabeti niteliğinde olan bu karar; Anayasal devletin güvencelerinden biri niteliğinde olan bireysel başvuru yolunu etkili bir başvuru yolu olmaktan çıkarmış, hukukun üstünlüğü ilkesini yok saymış, keyfiliğin yargının en üst makamına kadar uzandığını ortaya koymuştur. Anılan karar Anayasa’nın “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” şeklindeki 6. maddesi hükmüne açıkça aykırıdır” denildi.

 

“TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEKTİR”

 

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali yapıldığının kabulüne dair verdiği karara uymayacağı yönünde bir karar alamayacağının, böyle bir anayasal yetkisi olmadığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Yargıtay 3. Ceza Dairesinin anayasal yetkisi olmadan karar vermesi Anayasa’yı fiilen işlevsiz kılmıştır. Normlar hiyerarşisini, Anayasa’nın üstünlüğünü yok sayan bu karar Yargıtay açısından tarihe kara bir leke olarak geçecektir.  Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin devlete verildiğini belirleyen toplumsal bir sözleşmedir. Bu toplumsal sözleşmenin doğru şekilde uygulanıp uygulanmadığını kontrol eden Anayasa Mahkemesi’nin kararının tanınmamasının hukuken hiçbir izahı bulunmamaktadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin zedelenmesi sonucu farklı erkler arasında mücadele edildiğine zaman zaman tanık olunmuştur ancak aynı erk kapsamında bulunan yüksek yargı organları arasında hukuka aykırı şekilde, kararı yok sayma aşamasına varan bir mücadele adalet sistemi açısından kaygı vericidir. Yargıtay’ın, normlar hiyerarşisine göre en üstte bulunan Anayasa’ya uygunluk denetimini yapan merci olan Anayasa Mahkemesi kararları ile ilgili olarak denetim yapma yetkisinin olmadığını, yetki aşımı yapılarak verilen bu kararın Anayasal düzene olan güveni temelden sarstığını kamuoyuna saygıyla bildiririz.”


  MERSİN BAROSU’NDAN YARGITAY’A TEPKİ: KARAR HUKUK GARABETİDİR