Halk bütçeden payını istiyor | Güney Gazetesi Mersin

Halk bütçeden payını istiyor

Mersin’de kamu çalışanları TBMM’de görüşülen 2024 bütçesinin büyük oranda halkın ödeyeceği vergilerden karşılanacak olmasını protesto etti. ‘Savaşa sermayeye değil, emekçiye bütçe’, ‘Gelirde adalet, vergide adalet’, ‘Madem büyüyoruz, payımızı istiyoruz’ dövizleri taşıyan yurttaşlar ‘Artık yeter, bütçeden hakkımız olanı istiyoruz’ yazılı pankart açtı.

Halk bütçeden payını istiyor


 

ELVAN KONUK

Mersin’de Maliye Ana Hizmet Binası önünde bir araya gelen yurttaşlar TBMM’de görüşülen 2024 bütçesinin büyük oranda halkın vergilerinden karşılanacak olmasını protesto etti. Kamu çalışanları adına konuşan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Kemal Göçmen, halkın her geçen gün yoksullaştığına dikkat çekerek böyle bir bütçeyi kabul etmediklerini belirtti.

İktidarın ‘2023’te enflasyon tek basamaklı rakamlara inecek’ sözünü hatırlatan Göçmen, “Bugün tablo ortada; İşsizlerin sayısı 9 milyona ulaştı. Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz. Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı TÜİK enflasyonunu katlıyor. Öyle ki bir bardak çay 10 TL, bir simit 10 TL. Dört kişilik bir aile üç öğün kişi başına bir çay bir simit tüketse bile aylık 7 bin 200 TL ediyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı. 85 milyonluk nüfusun 51 milyonu açlık sınırı,32 milyonu ise yoksulluk sınırı altında bir yaşam savaşı veriyor. Çünkü ülkede emeklilerin yarısı en düşük aylık olan 7 bin 500 TL’ye, çalışanların yarısı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda. 4 kişilik bir ailede tüm fertler asgari ücretle çalışsa bile yoksulluk sınırına ulaşamıyor. Ortalama kamu emekçisi maaşı ise “ilave seyyanen ödenek” oyununa rağmen ancak yoksulluk sınırının yarısına ulaşıyor. En düşük ev kirası bile asgari ücreti aşıyor. Dolayısıyla aldığımız ücretle-maaşla ayın sonunu getiremiyoruz” dedi.

“İKTİDARIN BÜTÇE KANUN TEKLİFİ BUGÜN BOĞAZIMIZA SARILAN ELDİR”

 

İktidarın ‘İşçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ sözleriyle halkla dalga geçtiğini söyleyen Göçmen, “TBMM’de görüşülen bütçe kanun teklifi iktidarın “yeni” dediği ekonomik modelin bugün boğamıza sarılmaya çalışan elidir. Bütçe teklifine göre önümüzdeki yıl devletin her 100 TL’lik giderinin 89 TL’si vergilerden karşılanacak. Peki vergiler kimden, nereden toplanacak? Büyük bölümü halka yıkılan her 100 TL verginin: 17 TL’si iktidarın yurt dışından ve içinden aldığı borçların sadece faiz ödemesine, 16 TL’si savunma ve güvenlik harcamalarına, 5 TL’si “teşvik” olarak büyük patronlara, sermayeye, 3 TL’si hizmet alsak da almasak da müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı, tünel inşaatı müteahhitlerine gidecek, kısacası bütçeden aslan payı ne eğitime ne sağlığa gidecek. Çünkü aslan payı istisna, muafiyet, teşvik olarak sermayeye, patronlara gidecek. Ülkenin ekonomisini göz göre göre çökertenlerin yarattığı borçların faizine gidecek. Savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya gidecek” ifadelerini kullandı.

“TÜM FATURASININ HALKA YIKILDIĞI BU BÜTÇEYİ KABUL ETMİYORUZ”

 

Bütçeden milyonları yakından ilgilendiren sorunlara ayrılan payın çok düşük seviyede olduğunu vurgulayan Göçmen, KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını halka yıkmak istediği bütçeyi kabul etmediklerinin altını çizdi.

Göçmen, “Toplanacak her 100 TL verginin sadece, 4 TL’si yoksullukla mücadeleye, 4 TL’si tarım ve ormancılığa, 3 TL’si istihdama, 2,7 TL’si hukuk ve adalete. Sadece 400 kuruşu kırsal kalkınmaya, 360 kuruşu çocukların korunmasına ayrılıyor. Toplanacak her 100 TL verginin sadece 120 kuruşu bağımlılıkla mücadeleye, 53 kuruşu ise kadının güçlendirilmesine ayrılıyor. Öte yandan vergilerdeki fahiş artışa rağmen bütçe 2 trilyon 652 milyar TL açık veriyor. Ne yazık ki hala ‘hükümet yerel seçimlere giderken kesenin ağzını açacak, maaşları, ücretleri enflasyonun üzerinde arttıracak’ diyenler var. Oysa bu iktidar yıllardır ne zaman kaşıkla verse kepçe ile geri aldı. Son seçimden hemen sonra okul öncesi eğitimdeki bir buçuk milyon öğrencinin 1 öğün ücretsiz yemeğini bile kesenlerin yerel seçimlerden sonra ne yapacağını tahmin etmek için kâhin olmaya gerek var mı?” diye konuştu.

 

“HALKTAN, EMEKTEN YANA BİR BÜTÇE İSTİYORUZ”

 

Kamu emekçileri bazı taleplerini şu şekilde sıraladı:

“Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz. Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz. Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz. İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz. Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz. Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.”

“BU BÜTÇE SERMAYEYİ İHYA BÜTÇESİDİR”

 

Emekçilerin eylemine destek veren HEDEP Mersin Milletvekili Perihan Koca, mecliste görüşülen 2024 bütçesiyle ilgili konuştu. Koca, “Sermayeyi ihya ederken halka da ‘Biraz daha dişinizi sıkın’ diyorlar. Bu bütçeyi savaşa ayırmayı tercih ediyorlar. Bu bütçeyi saraya kendi ceplerine ayırmayı tercih ediyorlar” dedi.

 

HEDEP Mersin Milletvekili Koca, KESK üyelerinin bütçe protestosuna katıldı. İktidarın para politikaları nedeniyle halkın yoksulluğunun her geçen gün derinleştiğini söyleyen Koca, “Geldiğimiz aşamada asgari ücret 11 bin 500 lira, açlık sınırı 20 bin liraya dayanmış durumda. Yine geldiğimiz aşamada yoksulluk sınırı 50 bin liraları çoktan geçmiş durumda. Bizler aslında neyin ne olduğunu, ekonomik krizin nasıl derinleştiğini mutfaktaki yangından biliyoruz, çarşıdaki pazardaki yangından biliyoruz, gündelik yaşamlarımızdan biliyoruz. Hal böyleyken geçinemeyen halkımıza, milyonlara sefaleti reva görüyorlar. Bir yandan ekonomimiz uçuyor masalları anlatırken bir yandan da bu halka sabretmek kalıyor. Ancak bizim sabretmekten, dişlerimizi sıkmaktan, sabredecek takatimiz kalmamış durumdadır” dedi.

2024 Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerine katıldığından söz eden Koca, “’Derinleşen vergi uçurumunu hepimiz görüyoruz diyorsunuz, peki o zaman sermayeye, servete, patronlara servet yaptırımı uygulayın’ dedik. Karşımda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, karşımda AKP’li bürokratlar halktan değil emekçiden değil, zenginden, çetelerden, tarikatlardan, mafyalardan bu kara para atlatanlardan vergi yaptırımı kesin deyince, bana homurdanarak şu cevabı verdiler: ‘Vay maşallah, vay maşallah. ’Bakın olay bu kadar net, olay bu kadar açık. Onlar bizim emeğimize çöküyorlar, bu halkın ürettiğini gasp ediyorlar, halkın olanı patronlara, halkın olanı çetelere, mafyalara akıtıyorlar. Sermayeyi ihya ederken halka da ‘Biraz daha dişinizi sıkın’ diyorlar. Bu bütçeyi savaşa ayırmayı tercih ediyorlar. Bu bütçeyi saraya kendi ceplerine ayırmayı tercih ediyorlar. Bizler mecliste olduğu gibi sokakta da emekçiden, halktan, emekliden, kadınlardan, gençlerden milyonlardan yana bir bütçe için mücadelemizi anbean yürüteceğiz” şeklinde konuştu.


  Halk bütçeden payını istiyor