Öğretmenler Mersin’de iş bıraktı | Güney Gazetesi Mersin

Öğretmenler Mersin’de iş bıraktı

Mersin’de bir günlüğüne iş bırakan eğitimciler Öğretmenler Günü’nü buruk kutladı.

Öğretmenler Mersin’de iş bıraktı


ELVAN KONUK

Mersin’de öğretmenler meslek onurunun ayaklar altına alındığını söyleyerek 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde iş bıraktı. Öğretmen maaşlarıyla geçinemediklerini dile getiren eğitim emekçileri ‘Barınamıyoruz, geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz’ diyerek eylem yaptı.

Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Mersin üyeleri Öğretmenler gününde iş bırakarak, iktidarın eğitim politikalarını protesto etti. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen öğretmenler iktidara “Yöneticilerin riyakarca övgülerini değil haklarımızı istiyoruz; alacağız” diye seslendi.

 Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, “Eğitim emekçisinin haklarını kırpan, sistematik olarak itibarsızlaştıran, geçinemez ve yaşayamaz hale getirenler, bugün riyakarca bir tiyatro sergileyerek, bizleri ezberledikleri sözlerle övmek için sıraya girecekler. Bugün yılın 364 günü eğitime de eğitimciye de çile çektirenler, yılın bir gününü vicdan rahatlatmak, imaj tazelemek için kullanacaklar.  Eğitime dair toz pembe bir tablo çizip, eğitim emekçisine en çok kendilerinin değer verdikleri safsatalarını sıralayacaklar. Onlar size kendi elleriyle inşa ettikleri rezil gerçekleri anlatmayacaklar. Ama biz anlatacağız. Bunun için buradayız” dedi.

“ÖĞRETMENLER GEÇİM DERDİNİN ALTINDA EZİLİYOR”

 

Eğitim-İş’in Öğretmenler Günü için binlerce öğretmenle görüştürerek oluşturduğu anketin verilerini paylaşan Tekin, “Eğitimi herkesten iyi bilen öğretmenlerin yüzde 72’si çalıştığı kurumla ilgili bir karar alınırken görüşünün bile alınmadığını söylüyor.  Öğretmenler liyakatin yok edildiği bir sistem içinde erdem mücadelesi veriyor. Öğretmenlerin yüzde 78’i çalıştığı kurumlarda görevde yükselmenin kişisel ve siyasi referanslardan, yani torpilden geçtiğini anlatıyor. Yüzde 88’i de görevde yükselme sınavlarının güvenilir olmadığından emin. Öğretmenlerin yüzde 63’ü okul yöneticileri tarafından siyasi baskı gördüğünü söylüyor. Öğretmenlerin yüzde 95’i maaşının yetersiz olduğunu söylüyor. Sınıfındaki her öğrenciye kendi evladı gibi yaklaşan öğretmenlerin yüzde 97’sinin bütçesi kendi çocuklarının ihtiyacını gidermeye yetmiyor.  Öğretmenlerin yüzde 65’i esnaf, yüzde 37’si şahıslara borçlu. Öğretmenlerin yüzde 92’si borçları nedeniyle mesleki veriminin düştüğünün farkında. Öğretmenlerin yüzde 88’i düşük gelir nedeniyle sık sık psikolojik sorunlar yaşadığını anlatıyor. Ülkede kira ortalaması 8.500 liraya tırmanmışken maaşının yarısına yakını barınmaya giden öğretmenler, geçim derdinin ağırlığı altında ezilmektedir” ifadelerini kullandı.

“SORUNLARI ÇÖZMEK YERİNE ÖĞRETMENE ÖNLÜK GİYDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

 

Eğitim emekçilerinin geldiği halin içler acısı olduğunu vurgulayan Tekin,  “Buradan altını çiziyoruz: Eğitim emekçisinin, bu sorunları çözmek yerine öğretmene önlük giydirmeye çalışan, öğretmeni okuldan çıkarıp imamları sokmaya gayret eden, öğretmenlerin mesleki haklarını teslim etmek yerine o hakları keyfi kriterlere bağlayan, MEB’in raporlarında ortaya çıkan öğretmen açığı kadar bile öğretmen ataması yapmayan, protokol adı altında gerici yapıları eğitimin taşeronu haline getirenlerin boş sözlerine ihtiyacı yoktur. Eğitim emekçisi geçinemez, barınamaz, yaşayamaz hale gelmiştir” diye konuştu.

TALEPLER

İnsan onuruna yaraşır bir ücret alarak insanca yaşamam istediklerini vurgulayan Tekin, “Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi istiyoruz. Ücretli, sözleşmeli öğretmenliğe son verilmesini, kadrolu güvenceli atama yapılmasını istiyoruz. Öğretmen ve yönetici atamaları başta olmak üzere tüm atamalarda mülakatın kaldırılmasını, tüm kademelerde somut kriterler ile liyakatın esas alınmasını istiyoruz. Ek ders ücretlerimizin emekliliğe sayılmasını talep ediyoruz. Eğitim emekçilerinin köle değil geleceğin mimarları olduğunun idrak edilmesini istiyoruz. Sadece öğrencilerimiz ve kendimiz için değil ülkemizin geleceği için laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim istiyoruz. Yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesini istiyoruz. Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınmasını talep ediyoruz. Her şeyden önemlisi meslek onurumuzu geri istiyoruz” şeklinde konuştu.