“Burada nükleer santralin çalışacağını düşünmek çılgınlık” | Güney Gazetesi Mersin

“Burada nükleer santralin çalışacağını düşünmek çılgınlık”

Çevreciler, Akkuyu NGS’nin soğutma suyunun alınacağı Akdeniz’de su sıcaklığının 32 dereceye ulaştığını söylüyor

“Burada nükleer santralin çalışacağını düşünmek çılgınlık”


ABİDİN YAĞMUR

 

Akdeniz’de deniz suyu sıcaklığının bu yaz 32 dereceye kadar çıktığına dikkat çeken çevre aktivisti Avukat İsmail Hakkı Atal, “Fransa’da deniz suyu sıcaklığı 28 dereceyi geçtiği için nükleer santraller kapatılmak zorunda kalındı. İsveç’te Baltık denizi 25 dereceyi geçtiği için nükleer santral kapatılmak zorunda kalındı. Akkuyu Nükleer Santralinde ise deniz suyu sıcaklığı 32 derece. Bu bir akıl tutulması. Burada bir nükleer santral çalıştırılabileceğini düşünmek bir çılgınlıktır. Bir deliliktir. Bütün Doğu Akdeniz’i, bütün Türkiye’yi cehenneme atmaktır” dedi.

 

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Federasyonu (DAÇE) gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal’ın Akkuyu Nükleer Santralinin yapımının durdurulması istemiyle Mersin 2. İdare Mahkemesinde açtığı dava kapsamında davacı çevre dernekleri ile davalı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı beyanlarını ve delillerini mahkemeye sundu.

Duruşma öncesinde bir açıklama yapan Avukat İsmail Hakkı Atal, “İklim değişikliği nedeniyle, Akdeniz’in Akkuyu Nükleer Santralini soğutması imkânsız hale geldiğinden santralin iptalini istiyoruz” dedi.

 

“BU BİR AKIL TUTULMASI”

 

Son yıllarda bütün dünyada iklim krizine bağlı olarak deniz suyunun ısınması nedeniyle nükleer santrallerin kapatıldığını iddia eden Atal, “Fransa’da deniz suyu sıcaklığı 28 dereceyi geçtiği için nükleer santraller kapatılmak zorunda kalındı. İsveç’te Baltık denizi 25 dereceyi geçtiği için nükleer santral kapatılmak zorunda kalındı. Burada ise, Akkuyu Nükleer Santralinde ise 2022 yazında burası 30.5 dereceyi gördü. Bu yaz ise santral sahasında deniz suyu sıcaklığı 31.9 dereceyi gördü. Yani 32 dereceye geldi. Fransa’da 28 dereceyi geçtiği için, nükleer santrali soğutamadıkları için kapatıyorlar.  İsveç’te deniz suyu sıcaklığı 25 dereceyi geçtiği için, santrali soğutamadıkları için kapatıyorlar. Buradaysa deniz suyu sıcaklığı 32 derece. Bu bir akıl tutulması. Burada bir nükleer santral çalıştırılabileceğini düşünmek bir çılgınlıktır. Bir deliliktir. Bütün Doğu Akdeniz’i, bütün Türkiye’yi cehenneme atmaktır” ifadelerini kullandı.

 

“CAHİLCE, HİÇBİR ARAŞTIRMA İNCELEME YAPMADAN”

 

Avukat Atal, deniz suyunun ısındığı gerekçesiyle açtıkları davanın ardından, santrale izin veren makamların, deniz suyu ve nükleer santrallerin soğutma sistemi hakkında hiçbir çalışmasının olmadığının ortaya çıktığını kaydetti.

Atal, “Biz davayı açtıktan sonra bunun ne kadar büyük bir akıl tutulması olduğu ortaya çıktı. Biz davayı açtıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığının cahilce, hiçbir araştırma, inceleme, teknik değerlendirme yapmadığı ortaya çıktı. 22 Haziran 2023 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dosyaya bir dilekçe sundu. 23 sayfalık cevap dilekçesinde soğutma suyu yeterliliğiyle ilgili hiçbir şey yoktu. Bütün bunların sonunda, soğutma suyu yeterliliğiyle ilgili ÇED raporunda hiçbir teknik inceleme yapmayan bakanlık, 2 gün önce dosyaya 2 profesörden mütalaa sunmuş. Bunlar da tamamen temenniye dayalı ve bizim iddialarımızı doğrular nitelikte” dedi.

 

“ENERJİ BAKANI YALAN SÖYLEDİ”

 

Santralin mülkiyet durumuyla ilgili tartışmaları da gündeme getiren Atal, Rusya’nın sıcak denizlerde yaptığı ilk santralin Akkuyu NGS olduğuna dikkat çekti.

Atal,  “Bu santrali yapan kim? Dünya tarihinde bir ülke topraklarında başka bir ülkeye ait olan ilk nükleer santrali inşa eden Rusya devleti. Mülkiyeti, kontrolü, yönetimi her şeyi Rusya’ya ait ve Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en önemli milli güvenlik tehdidi. Burada Akkuyu Nükleer Santralindeki Anastasia Zooteva isimli santralin müdürü de geçenler de bunu söyledi. Rusya’nın tarihinde ilk defa başka ülke topraklarında inşa ettiği santraldir dedi. Enerji Bakanı yalan söyledi. Göz göre göre yalan söyledi. Dedi ki bu santral bizimdir. Hayır dedi, Rusya bizimdir. Peki bu Rusya kim? 1986’da dünya tarihindeki en büyük nükleer facianın sebebi olan Rus devlet şirketi Rosatom. Çernobil nükleer santralini patlatan Rusya’dır.  Rus devlet şirketi Rosatom daha önce hiçbir sıcakta nükleer santral inşa etmemiş.  Akkuyu Nükleer Santraliyle ilgili 7 dava açtık. Evvelallah sekizinci davayı da açacağız. Sekizinci davayı da reddetsinler dokuzuncu davayı da açacağız. Gücümüz yettiği sürece Türkiye’yi bu cahilce politikalardan, bu milli güvenlik tehditlerinden kurtarmak için mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

“SANTRALİN KAPATILMASI ÜLKEMİZİN LEHİNE OLUR”

 

Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan da, “Dünyada 3 tane çok büyük nükleer facia meydana geldi. Bunların nedeni santrallerin soğutma ünitelerinin çalışmamasıydı. Akkuyu NGS’nin de soğutma sistemi çalışmayacak, çalışsa bile büyük sorunlara neden olacaktır. Akkuyu NGS şimdiden Çernobil ve Fukuşima olmaya adaydır. Dolayısıyla bizim açtığımız dava bilimsel verilere dayanıyor. Bu santralin kapatılması hem ülkemiz lehine hem dünya lehine” görüşünü dile getirdil.

Çeksam Başkanı Avukat Semra Kabasakal da,  “Mersin sevdalıları olarak Akkuyu NGS’nin devreye girmemesi ve çalışmaması için her tür mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

 


  “Burada nükleer santralin çalışacağını düşünmek çılgınlık”