KESK’ten bütçe protestosu | Güney Gazetesi Mersin

KESK’ten bütçe protestosu

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Mersin’de 2024 bütçesini protesto etti. KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mahmut Sümbül, “KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmiyoruz. Emekten yana, demokratik bir halk bütçesi istiyoruz” dedi.

KESK’ten bütçe protestosu


 

ELVAN KONUK

KESK Mersin Şubeler Platformu 2024 merkezi bütçe teklifiyle ilgili açıklama yaptı. Platform adına konuşan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “21 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetenler ülkenin geleceği hakkında yıllardır hep nutuk attılar, masallar anlattılar. ‘2023’te kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak, işsizlik yüzde 5’e, enflasyon tek basamaklı rakamlara inecek. Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecek’ dediler. Ama her geçen gün düne göre daha yoksullaştık. Daha güvencesiz hale geldik” dedi.

 

“100 LİRALIK VERGİNİN YALNIZCA 4 LİRASI YOKSULLUKLA MÜCADELEYE AYRILACAK”

 

2024 bütçe yasa teklifinde halkın değil sermayedarların çıkarlarının gözetildiğini vurgulayan Sümbül, bütçe yükünün de halktan alınan vergilerle karşılanacağına dikkat çekti.  Sümbül, “Toplanacak her 100 TL verginin 17 TL’si iktidarın yurt dışından ve içinden aldığı borçların sadece faiz ödemesine, 16 TL’si savunma ve güvenlik harcamalarına, 5 TL’si “teşvik” olarak büyük patronlara, sermayeye, 3 TL’si hizmet alsak da almasak da müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı, tünel inşaatı müteahhitlerine gidecek. 2006 yılında yüzde 40 olan genel kamu hizmetlerine ayrılan pay ise bu bütçede yüzde 29’a indiriliyor.  Üstelik eğitime ayrılan bütçenin bir bölümü CEDES gibi projelerle tarikatlara, cemaatlere, hısım akraba çevresinin kurduğu vakıflara, Diyanete aktarılacak.  Sağlığa ayrılan bütçenin 84 Milyar TL’si yani günlük 229 milyonu hasta garantisi verilen şehir hastanelerine gidecek. Sonuç olarak bütçeden aslan ne eğitime ne sağlığa gidecek. Çünkü aslan payı istisna, muafiyet, teşvik olarak sermayeye, patronlara gidecek. Bütçeden milyonları yakından ilgilendiren sorunlara ayrılan pay ise tirajı komik seviyelerde kalacak.  Çünkü toplanacak her 100 TL verginin sadece 4 TL’si yoksullukla mücadeleye, 4 TL’si tarım ve ormancılığa, 3 TL’si istihdama, 2,7 TL’si hukuk ve adalete ayrılıyor. Sadece 400 kuruşu kırsal kalkınmaya, 360 kuruşu çocukların korunmasına ayrılıyor. Toplanacak her 100 TL verginin sadece 120 kuruşu bağımlılıkla mücadeleye, 53 kuruşu ise kadının güçlendirilmesine ayrılıyor” diye konuştu.

 

“AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINMASINI İSTİYORUZ”

 

Bütçe yasa teklifinin 11 Aralık’ta TBMM Genel Kurulu’na geleceğini ve halkın bir yılının milletvekillerinin yapacağı iki dakikalık oylamayla belirleneceğini söyleyen Sümbül, “KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı. Sümbül, taleplerini şu şekilde sıraladı:

“Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.

Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.

Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.

Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.

Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.

Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz.

Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz.

Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.

İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz.

Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.

Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.”