Selahattin Demirtaş davası<br>mayıs ayına ertelendi | Güney Gazetesi Mersin

Selahattin Demirtaş davası
mayıs ayına ertelendi

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, ’hükümeti ve devlet organlarını alenen aşağılama’ suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşması yapıldı. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini savunan Demirtaş,

Selahattin Demirtaş davası<br>mayıs ayına ertelendi


 

ABİDİN YAĞMUR

Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yedi yıldır tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden SEGBİS ile katıldı. HEDEP Mersin Milletvekili Ali Bozan ve parti yöneticileri de duruşmayı izledi.

Salonda Demirtaş'ı savunmak için 25 avukat bulundu. Avukatlar, esas hakkında savunma yaptı.

 

AVUKATLAR EK SÜRE İSTEDİ

 

Avukat Özgür Özbek, "10 dosya birleşti. Demek ki 10 savcı el atmış. Sanık lehine delillerin de toplanması gerekirken sadece aleyhte olan deliller var. Dava konusu konuşmalar vekillik döneminde yapıldı. Meclis'te yapılan konuşmadan dolayı dokunulmazlık ve sorumsuzluk Meclis dışı konuşma için de geçerlidir. Savcılar bu konuşma Meclis'te de olmuş mu diye bakmalıydı. Birleşen dosyada Diyarbakır'dan iki dosya eksik. Bunun yanı sıra mahkemenin istediği TBMM tutanaklarından bazıları eksik. Bu nedenle ek süre istiyoruz. Dosyadaki iki adet DVD ile bir adet CD hasarlı" dedi.

 

“BEŞTAŞ VE DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI DİNLENMELİ”

 

Demirtaş'a Cizre'de yaşananlara ilgili açıklamaları dolayısıyla yöneltilen suçlamalarda karşı da savunma yapan avukat Özbek, "Mardin Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında Cizre olaylarıyla ilgili davada Osman Baydemir dinlendi, Meral Danış Beştaş dinlenmedi. Müvekkilim ve HDP'nin çatışma ortamının durması için yaptığı çabanın görülmesi, Cizre'de neler yaşadığının anlaşılması için Meral Danış Beştaş ve dönemin İçişleri Bakan Yardımcısı dinlenmeli" diye konuştu.

 

“KONUŞMALARIN AYNI OLDUĞUNU ORTALAMA ZEKADA HERKES ANLAR”

 

Avukat Mahsuni Karaman, "Demirtaş hakkında açılan davalara konu olan konuşmaların Meclis konuşmalarıyla benzer olduğu, sorumsuzluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini 7 yıldır söyledik. Maalesef bunu dikkate alan bir mahkeme ve yargıç olmadı. AİHM, müvekkilin bu talebinin mahkemelerce dikkate alınmamasını hayretle karşıladığını kararında belirtti. Mitinglerde yapılan konuşmalar ile Meclis konuşmalarının aynı olduğunu ortalama zekada her insan anlar" dedi.

 

DEMİRTAŞ: “O ASKER VE POLİSLERDEN 15 TEMMUZ'DAN SONRA DARBECİ ÇIKTI MI?”

 

Avukatların ardından savunmasına başlayan Selahattin Demirtaş, "Bu dava ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 14.ve 18.maddesi ihlal ediliyor. Kürt siyasetçi olduğum için dava sürecinde ayrımcılık yapıldı. İdeolojik ve siyasi bakan, devletin suçlarını örtmeye çalışan savcı; asker ve polisin hendeklere karşı mücadele ettiğini belirtmiş. Benim de onlara hakaret ettiğimi söylemiş. Peki o asker ve polislerden 15 Temmuz'dan sonra darbeci çıktı mı? Çıktı. Peki savcı bunları inceledi mi?" dedi.

 

“BANA, KAFTANCIOĞLU VE KOZAĞAÇLI'YA CEZA VEREN HAKİM YÜKSELDİ”

 

Demirtaş, şöyle devam etti:

"Savcı benim milletvekili olduğumu, muhalefet partisi başkanı olduğumu, vatandaş olduğumu, dönemin siyasal atmosferini, polis ve askere 'taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmayın' diye Meclis'ten talimat verenleri, yargıdaki siyasileşmeyi, bana, Canan Kaftancıoğlu'na, Selçık Kozagacli'ya ceza veren hakimin yükselmesine bakmamış. Hakkımda 'terörist Demirtaş diye 1.5 milyon tweet olduğuna bakmamış."

 

DEMİRTAŞ İŞKENCE FOTOĞRAFLARINI GÖSTERDİ

 

Çeşitli illerde cesetlere yapılan işkencelere ilişkin fotoğrafları gösteren Demirtaş, "Savcı, ben bu sözleri uydurdum mu yoksa somut bir olay üzerine bakarak mı söyledim, bunu incelemiş mi? Korumanız gereken şey bu alçaklığı yapanlar değil, insanlıktır" dedi.

 

'YÜZ BİN YIL YATSAM SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİM'

 

"Ben bir Kürt olduğum için yargılanıyorum" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Irkçı, faşist bir çete lideri olsaydım yargılamazdım. Yüz bin yıl yatsam söylemeye devam edeceğim. O dönemde az bile söylemişim. Beni seçen milyonlarca insan beni bu gerçekleri söylemem için seçti. Bunları söylememek alçaklıktır. Taleplerimiz meşrudur. Mahkeme benim etnik kimliğimden dolayı, siyasi kimliğimden dolayı ayrımcılığa uğramamı ortadan kaldırırsa adil bir yargılama olur."