ELVAN KONUK
Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olan Göksu deltası sınırları içinde kalan Silifke’ye bağlı birçok köyde, tapulu tarım arazilerinin Çevre Koruma Kurulu tarafından hassas alan ve doğal sit alanı ilan edilmesi yöre çiftçisiyle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını karşı karşıya getiriyor.
Göksu deltası sınırında bulunan birçok köyün tarım alanı 2017 yılında delta alanına dahil edildi ve bu alanlar hassas alan ilan edildi. Cumhurbaşkanlığı da 2020 yılında bu alanların koruma altına alınmasına dair kararı yayınladı.
Bu gelişmelerden haberleri olmayan çiftçiler söz konusu araziler üzerinde ekim dikim yapmaya devam edince haklarında tutanaklar tutuldu ve davalar açıldı.
2 YILA KADAR CEZASI VAR
Sulak alanların korunmasına dair mevzuat gereğince koruma altındaki alanlarda tarım faaliyeti yapılması yasak. Ancak arazi çiftçinin tapulu malı olduğu için çiftçi ekim dikim yapmaya devam etti. Bu durumda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı çiftçi hakkında şikayetçi oldu ve çiftçiler kısa süreli hapis cezaları aldı. Birçok çiftçi hakkında da 2 yıla kadar hapis istemli davalar devam ediyor.
Silifke’ye bağlı Arkum, Sökün, Kurtuluş, Çavuşbucağı, Burunucu ve Ulugöz köylerinde bu durumda olan yüzlerce çiftçinin olduğu ifade ediliyor.
İyi Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, geçtiğimiz ekim ayında konuyu meclis gündemine taşımış, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle de soru önergesi vermişti. Bakan Yumaklı o önergeye cevap bile vermedi.
SADECE KURTULUŞ DA 340 KİŞİ MAHKEMELİK OLDU
Silifkeli çiftçiler, yaşadıkları soruna dikkat çekebilmek, seslerini duyurabilmek amacıyla Silifke Ziraat Odası Başkanı Cafer Doygun’un da katılımıyla bir açıklama yaptı.
Yöre köylüleri adına açıklama yapan Silifke Ziraat Odası Başkanı Cafer Doygun, “Arkum, Sökün, Kurtuluş, Çavuşbucağı, Burunucu ve Ulugöz mahallelerinde yaklaşık 100 bin dönüm tapulu tarlada 2863 Sayısı Yasanın 65/1 maddesine aykırılık nedeni ile ekim ve üretim yapılması yasaklanmıştır. Tapulu arazilerini ekenler mahkemede yargılanmış ve ceza alarak hapis yatmışlardır. Halen hapiste olan çiftçilerimiz vardır. Ve birçok üreticinin davaları da devam etmektedir. Sadece Kurtuluş Mahallesi sınırları içerisinde 340 kişi yargılanmaktadır” dedi.
O ARAZİLER İÇİN TARIM DESTEĞİ VERİLİYOR
Yöre köylüleri de “Tapulu tarlalarımızı yıllardır ekmekteyiz. Bu tarlada ektiğimiz ürünler, Tarım Bakanlığına bağlı İlçe Tarım Müdürlüğünde Çitçi Kayıt Sistemine kayıtladır. Ektiğimiz ürünler için Tarım Bakanlığı da destekleme vermektedir. Bunun yanında çiftçi bankası olan Ziraat Bankası da bu tarlaların alım ve satımında kredi vererek, çiftçilere destek olmaktadır” ifadelerini kullandı.
“BİZİ AÇLIĞA MAHKUM EDİYORLAR”
Yöre köylülerinin ortak bildirisinde şu ifadelere yer verildi:
“Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yaptığı uygulama ile binlerce çiftçiyi mağdur etmektedir. Bu uygulama yüzünden tonlarca buğday, pirinç, çilek, nar, mısır, limon üretimine engel olmaktadır. Pandemi döneminde üretimin ne kadar önemli olduğu gözler önüne serilmişken, Sayın Cumhurbaşkanımız açıklamalarında; “Yurdumuzun her karış toprağını ekmemiz gerekir” diyerek, üretimin önemini vurgulamaktadırlar. Ancak Çevre Bakanlığı, uygulaması ile adeta Cumhurbaşkanının açıklamalarına karşı gelmektedir. Bizler üreten insanlar olarak bize uygulanan ve her şartta mağdur olduğumuz uygulamanın kaldırılmasını istiyor, ekip, dikerek, üreterek geçimimizi sağlamak istiyoruz. Bu tarlalar atalarımızdan buyana ekilen, şimdi de bizler tarafından ekilip dikilen arazilerdir. Geçimimiz, ailelerimizin ayakta kalması bu tarlaları ekip dikerek, kazanacağımız gelirle olmaktadır. Ne üzücüdür ki Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, biz köylüleri sadece açlığa değil özgürlüğümüzü de kısıtlamaktadır. Siz aç kalın ama ekip dikmeyin diyerek de Cumhurbaşkanımızın açıklamalarına karşı gelmekte, biz çiftçileri ise mağdur etmektedir. Devlet büyüklerimize, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sesimizi duyurmak ve bizleri mağduriyetinin giderilmesi için yardımcı olmasını, sorunumuzu çözmesini istiyoruz. Bizler geçimini topraktan kazanan insanlarız. Yaklaşık 5 yıldır bu arazilerimizi ekemiyoruz. Ektiğimizde de yargılanıyor, hepse giriyoruz. Bugüne kadar yüzlerce çiftçi yargılandı ve yargılanması sürenlerimiz var ve yargılamaları tamamlananlar cezaevine girdiler.”