Can Atalay’ın milletvekilliğinin<br>düşürülmesine Mersin’den tepki | Güney Gazetesi Mersin

Can Atalay’ın milletvekilliğinin
düşürülmesine Mersin’den tepki

Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin bir yargı ve demokrasi darbesi olduğunu söyleyen Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri her yurttaşı bu hukuksuzluk karşısında ses yükseltmeye davet etti.

Can Atalay’ın milletvekilliğinin<br>düşürülmesine Mersin’den tepki


İLKAY ADALIOĞLU

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan DİSK Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, her geçen gün yeni bir hak ihlali yaşandığını belirtti.  Göksoy, “Gezi Parkı Davası'nda tutukluyken Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay Milletvekili seçilen Av. Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay kararı 30 Ocak tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda okundu. Anayasa Mahkemesi tarafından, iki kere hak ihlali kararı verilmiş olmasına rağmen, Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmamış ve TBMM Genel Kurulunda Hatay halkının oylarıyla seçilmiş Av. Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülmüştür” dedi.

Türkiye’nin hukuk sisteminde en üst yargı organının Anayasa Mahkemesi olduğunu belirten Göksoy, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devletin yasama, yürütme ve yargı erkleri için uyulması zorunlu nitelikte olduğuna dikkat çekti. Göksoy, “Ancak yasama organı olan TBMM, Anayasa'nın açık hükmünü ihlal ederek, Anayasa'ya aykırı davranmıştır. TBMM, hukuk devletini ve milletin iradesini yok saymıştır. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen Av. Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi yargı ve demokrasi darbesidir. Anayasasız bir devlet tehlikesine doğru sürüklendiğimizi göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratik, laik ve hukuk devleti olduğunu söyleyen Göksoy, devletin bu niteliklerinin, Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri arasında yer aldığını ifade etti. Anayasa'nın yok sayılmasının hukuk devletin yok sayılması demek olduğunu vurgulayan Göksoy, “Bugün hukukun üstünlüğüne, demokrasiye bir kez daha sahip çıkma günüdür. Yargı darbesine sessiz kaldığımız her bir gün, ülkemizin hukuksuzluklar zincirine bir yenisi daha eklenecektir. Hukuk tanımaz, halkın iradesini yok sayan ülke yöneticileri, ülkemizde her gün yeni bir hukuk utancının yaşanmasına artık son vermelidir. Bu hukuksuzluk karşısında Anayasa'yı korumanın her vatandaşın, vatandaşlık görevi olduğu unutulmamalıdır. Bizler, hukuk darbesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılında, ülke yöneticilerini hukukun üstünlüğü ilkesini korumaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.