RÖPORTAJ: NECDET CANARAN
AYAKÜSTÜ, KOŞAR ADIM
Aradığınızda ulaşabiliyorsunuz.
“Alo” diyorsunuz, “Alo” diyor.
“Nasılsın?” diyorsunuz.
“Nasılsın?” diyor.
Söyleyenlerin yalancısıyım, bir de makam kapısının halka açık olduğunu söylüyorlar.
Şaşırtıcı ama gerçek: CHP’li.
Adı: Abdullah Özyiğit. Eczacı.
Namıdiğer: Yenişehir Belediye Başkanı.
*
Aradığınızda ulaşabildiğiniz bir diğer isim, şaşırtıcı ama gerçek: AKP’li.
“Alo” diyorsunuz, “Alo” diyor.
“Nasılsın?” diyorsunuz.
“Nasılsın?” diyor.
Adı: Mustafa Gültak. Eczacı.
Namıdiğer: Akdeniz Belediye Başkanı.
Söyleyenlerin yalancısıyım, makam kapısının halka açık olduğunu söylüyorlar.
Hâlbuki, “Kibir, en sevdiğim günahtır!” diyordu, “Şeytanın Avukatı” filminde Al Pacino.
Öyle dudak bükme Tülay. Söyleme bilmesinler!
Söyleme bilmesinler.
*
Eczacılar, ona kısaca “Galen” diyor. Bergamalı Galen.
Onlarca hastalığı ve tedavisini keşfettikten sonra şu sihirli reçeteyi yazmış tıbbın ve eczacılığın babası Cladius Galenos:
- Kahkahadan daha iyi bir ilaç yoktur.
CHP’li Yenişehir Belediye Başkanı, eczacı Abdullah Özyiğit ile Mersin’in en janjanlı AVM’sinde tesadüf ettik. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle sohbet ediyor, fotoğraf çektiriyordu.
Uzaktan izledim, herkese temas ediyor, kiminin omzuna dokunuyor, kimiyle el sıkışıyor, beden diliyle de konuşuyor; şakalaşıyor, gülüyordu.
Göz göze geldik, el etti, uzaktan selamlaştık. Sonra geldi koluma girdi, e hâliyle ben de onun koluna girmiş oldum. Kol kola. Kalabalıktan biraz uzakta ayaküstü sohbet ettik. Ayaküstü sordum, koşar adım yanıtlar verdi.
Kayıt cihazını açtım…
*
Seçim çalışması ne âlemde, nasıl gidiyor?
(Verdi coşkuyu… Verdi mehteri… ‘İstemem’ diyemedim, yan cebime koymuş bulundum.) Dünyanın en iyi röportaj yapan gazetecisiyle buluşmuş olmak bizi çok mutlu etmiştir. Seçim çalışması oldukça iyi gidiyor. Yenişehir’imiz ile ilgili halkımızın yaklaşımı son derece pozitif.
Seçmen, en çok ne istiyor?
Otuza yakın sınıfı mezun ettiğimiz, sekiz yüz civarında aileyi eğittiğimiz 0-3 Yaş Erken Çocukluk Eğitim Merkezi ile Mersin’de yapılmış ilk yeşil bina olan Beceri Temel Eğitim Merkezi sayısını artırmamızı istiyor. Yoğun ilgi ve çok talep var.
Seçim döneminde en sık kullandığınız sözcük, kurduğunuz tümce nedir diye sorsam.
Gelecek seninle.
En az kullandığınız sözcük?
Hayır.
Kazanacak mısınız?
Yani…
Yüzde, oran verebilir misiniz?
Yüzde 100.
Emeğiniz, desteğiniz ve mesainizin olduğu ÇBK (Çukurova Basketbol Kulübü) desem, Avrupa Kadınlar Basketbol Ligi desem, Final Four desem…
Bir başarı hikâyesi… Anadolu hikâyesi… Biz, geçen yıl da final four oynamıştık ve bu (İstanbul takımları dışında) Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir Anadolu takımının profesyonel liglerde sağlamış oluğu en yüksek başarı olmuştu. Yine başardık. Bu bir takım çalışmasıdır. Göreve ilk geldiğimizde ÇBK’nın tesis yapmasında ön aldık, destekledik. Niye? Sporu seviyoruz. Niye? Gençleri seviyoruz...
Final Four müsabakalarına Mersin ev sahipliği yapacak. Geçen sene finalde kaybettiniz. Ne dersiniz, ‘bu sene o sene’, Avrupa Şampiyonluğu senesi mi?
Duydum ki kupa çok ağırmış. Biz o kupayı buradan göndermeyeceğiz. Kısıtlı koşullarımıza rağmen verdiğimiz emek karşılığını buluyor. Avrupa Şampiyonu olmayı istiyoruz, inandık, herkes inansın.
Başka, diğer, vesair?
Yenişehir’i Avrupa kenti yapmanın yolu spordan, sanattan geçiyor. 12-14 Nisan’da Avrupa Kadınlar Basketbol Ligi organizasyonuna ev sahipliği yapacağız.
21-22 Nisan’da bu kez dünyayı Yenişehir’e getireceğiz. Ne demek istiyorum, Dünya Triatlon Federasyonu web sayfasına girdiğinizde bir bakıyorsunuz Toronto (Kanada) var, Yokohama (Japonya) var, Semerkant (Özbekistan) var, Rio de Janeiro (Brezilya) var. Bir şehir daha var: Yenişehir, Türkiye.
Son olarak Büyükşehir ve ilçelerdeki seçim öngörünüz nedir?
Büyükşehirde ve Yenişehir’de sıkıntı olmaz. İlçelerde Silifke’yi alırız, Anamur’u alma noktasında iddialıyız. Böyle güzel gelişmeler olacak. Büyükşehir Belediye Meclisinde geçen dönemdeki azınlık durumunu değiştireceğiz. (Dikkat ettim, konuşurken sözcükleri, ilçeleri özenle, dikkatle seçti Özyiğit.)
Bitirirken…
Ayaküstü söyleşi için teşekkür edince, o da bana teşekkür etti.
Bu Abdullah Özyiğit nasıl bir yiğit?
Seçilmiş ama nereye seçildiğini bilmiyor.
Yenişehir’i beş yıl yönetmiş ama belediye başkanı olduğunu bilmiyor!
Öğrenmek için bir beş yıl daha süre istiyor.
Alışkın değiliz, kimyamızı bozuyor.
Belediye başkanı dediğin kişi kasım kasım kasılır, kibirli olur, kendini beğenmiş olur…
Belediye başkanı dediğin kişi büyüklenir, lütfederek konuşur, ulaşılamaz olur…
Ve belediye başkanı dediğin kişinin şehirleri, sokakları dolduran benim gibi “seri imalat” sıradan yurttaşa kapısı kapalı, kulağı sağır olur.
Eczacı Özgür Özel Bey, hu!
Biz sizden belediye başkanı istemiştik, Yenişehir’e yine, yeniden, “sehven” eczacı göndermişsiniz.
Abdullah Özyiğit kasmıyor, kasılmıyor, kimyamızı bozuyor.
Suyu saf hâliyle içmeye alışkın değiliz, bünye kaldırmıyor!