ABİDİN YAĞMUR/ELVAN KONUK
2007 yılında özelleştirilen Mersin Limanının işletmeciliğini üstlenen Uluslararası Mersin Limanı İşletmecisi (MİP) Mersin Limanı sahasının genişletilmesi projesine belediyelerin, sivil toplum örgütlerinin itirazlarına rağmen başladı.
Genişletme çalışmaları kapsamında yeni bir rıhtım inşa ediliyor. Bu rıhtım inşaatı için yüz binlerce ton dolgu malzemesi kullanılacak. Çalışmalar, şehrin en büyük yeşil alanı olan Atatürk Parkından da çıplak gözle görülebiliyor.
Sivil toplum örgütlerinin ve çevre örgütlerinin itirazının temel nedenini de limanın genişlemesi durumunda Atatürk Parkının da etkileneceği, parkın zamanla yok olacağı endişesi geliyor.
“LİMAN GENİŞLERSE ATATÜRK PARKI YOK OLUR”
Mersin Çevre Platformu bileşenlerini bu endişelerini dile getirmek ve liman işletmecisine “projeyi durdurun” çağrısı yapmak için Özgür Çocuk Parkında bir araya geldi.
Burada platform adına açıklama yapan Türkiye İşçi Partisi Mersin İl Başkanı Ahmet Paket, “Mersin’in simgesi olan Atatürk Parkı kentimizin akciğerleri olup, halkın sosyal olarak nefes aldığı bir alandır. Mersin’de tarihten gelen ve bir değer olan Atatürk Parkı halkın sürekli kullanımında olmuştur. MIP tarafından yapımı planlanan liman genişleme çalışmaları Atatürk Parkının halk tarafından kullanımını engelleyecek olup mevcut yeşil alanı da yok edecektir” dedi.
“BİLİMSELLİKTEN UZAK, HUKUKA AYKIRI”
Liman genişleme çalışmaları kapsamında Atatürk Parkının tümünün MIP tarafından işgal edileceği ve Atatürk Parkının tamamen konteynerlerle dolacağı endişesini dile getiren Paket, “Yapılacak olan dolgu alanı bilimselliğe aykırı olup kent yaşamına ciddi zararlar vereceği açıktır. Mersin liman genişlemesi için yapılacak olan 176 bin metrekarelik dolgu malzemesi Atatürk parkından denize dökülecektir. Dolgu malzemesinin taşınması ile artacak olan trafik yükü ve oluşacak hava kirliliği, denizin dibinden çıkarılacak asbest zehri, ayrıca proje bitiminde artacak olan deniz ve kara trafiğinin havamızı, denizimizi ve toprağımızı kirleterek kentimizin sağlığını olumsuz etkileyecektir. Projenin dolgusunda kullanılacak malzemenin kent merkezine, yaşam alanlarına, su ve tarım alanlarına çok yakın olan taşocaklarından temin edilecek olması birçok soruna neden olacaktır. Ayrıca bu projenin, kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak kullanım hakkını ihlal edeceği, kamu yararı ilkesine aykırı olacağı ortadadır. Kentimize ve sağlığımıza çok ciddi zararlar verecek olan ve yapımı bilimsellikten uzak hukuksuz ve antidemokratik olan bu projeye Mersin’de herkes karşıdır. Atatürk Parkı halkındır. Hukuksuz bir şekilde rant uğruna heba edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
“BURADAYIZ. HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ”
Açıklamanın ardından Mersin Çevre Platformu üyeleri, Atatürk Parkına doğru pankart açarak, slogan atarak yürümek istedi ancak polis ekipleri yürüyüşe izin vermedi. Bunun üzerine platform üyeleri pankart açmadan, slogan atmadan Atatürk Parkına geçti.
Liman genişletme çalışmalarının Atatürk Parkından bakıldığında görüldüğüne değinen Ahmet Paket, “Ekosistemi yok etmeye başlamışlar bile. Şu an karada herhangi bir çalışma görmesek de denizde çalışmaları görüyoruz. Buradan bakınca içimiz acıyor. MIP’e buradan sesleniyorum. Siz istediğiniz kadar o siyasetçilere, para meraklısı, onursuz siyasetçilere güvenin. Biz buradayız. Bu işin peşini bırakmayacağız. Eğer siz bu işe devam ederseniz biz de burada olacağız ve bizi buradan kazımak zorunda kalacaksınız. Çünkü bizim Mersin’den başka yaşayacak yerimiz yok. Buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından platform üyeleri “Kapitalist şirket parkımızı terk et”, “Atatürk Parkı halkındır halkın kalacak” şeklinde sloganlar attı.
| Çevrecilerden Atatürk Parkı çağrısı |