ABİDİN YAĞMUR
Yürüyüşe MBB Başkanı Vahap Seçer, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, DEM Parti Mersin Milletvekilleri Perihan Koca ve Ali Bozan da katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’nda Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Yol-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı İrfan Gültekin, emekçilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.
Gültekin, “Çeliğe, demire, taşa biçim verenler; gençleri yetiştirenler, uzağı yakın edenler, hastaları sağlığına kavuşturanlar bizleriz. Büroda, atölyede, laboratuvarlarda, dersliklerde, madenlerde, denizlerde çalışanlar ve dünyanın zenginliğini üretenler bizleriz. Ama biz bu ürettikleri zenginliklerden yeterince hak alamayanlarız. Üstüne üstlük güvencesiz, sendikasız çalışmaya mahkûm edilen emekçileriz” dedi.
Ekmekten şekere, etten süte yapılan yüzde 100’ü aşan zamlarla artık yaşamanın zorlaştığını dile getiren Gültekin, “Zam dalgası sadece gıdayla sınırlı kalmadı; giyim, sağlık hizmetleri, barınma giderleri, ulaşım giderleri, eğitim giderleri de zamlandı. Bazı zincir marketlerin de bu hayat pahalılığına katkısı oldu. Oysa biz emekçilerin gelirleri bu fiyat artışlarının çok altında kaldı. Bu hayat pahalılığının derinden hissedildiği bugünlerde sendikal örgütlülüğün önemi daha hissedilir oldu. Sendikal örgütlenme artık zaruridir. Örgütlü olmak güvencesizliğe, zamlara karşı bir savunma alanıdır” ifadelerini kullandı.
İŞÇİLER TALEPLERİNİ SIRALADI
“Asgari ücret bu enflasyonist ortamda yılda bir kez belirlenmektedir ki asgari ücretle yaşamakta olan milyonlarca emekçi çok zor şartlarda yaşamaya çalışmaktadır. Asgari ücret yıl içinde 3’er aylık dönemlerde yeniden belirlenmeli, enflasyon farkı ücretlere hemen yansıtılmalıdır.
Kıdem tazminatının kaldırılması talepleri son yıllarda gündem olmuştur. Kıdem tazminatımıza dokundurtmayız bu herkesçe bilinsin.
Kamuda kadroya alınan işçilere tayin hakkı verilmeli, zorunlu emekliliğe sevk edilmemelidir.
Sendikalar barış, demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlükler içinde mücadele etmiştir ve edecektir. Bu nedenle iş yerlerinde şiddete, ayrımcılığa, ötekileştirmeye karşı sendikalar üzerlerine düşeni yapmaktadır.
İstanbul sözleşmesine yeniden dönülmeli, kadınların hakları, LGBTİ+ hakları güvence altına alınmalıdır.
KHK’ler mahkeme kararı olmadan işinden edilen 135 bin kamu çalışanın hakları iade edilmelidir.
Yıllarca değer üretmek için çalışan, emek üreten emeklilerin insanca yaşayabileceği ücretler sağlanmalı, emeklilerin sendika kurmaları önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Laik, bilimsel, demokratik, ana dilinde eğitim vaz geçilemez bir zorunluluktur. Gerici, baskıcı, ırkçı yaklaşımlar eğitim ortamından çıkarılmalıdır.
Parasız sağlık her yurttaşın temel hakkıdır, sağlık emekçilerinin ekonomik hakları acilen verilmeli, sağlıkta şiddet engellenmelidir.
Mülakat adı altında uygulanan torpil yöntemi derhal sonlandırılmalıdır.
Vergide adalet hayata geçirilmelidir.
Türkiye genelinde 480 bin KHK’li çalışanın 430 bini belediyelerde çalışmaktadır. Belediyelerde çalışan emekçilerin iş güvencesi acilen sağlanmalı, belediye işçilerinin örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılmalı, belediyelerdeki taşeron işçileri kadroya alınmalıdır. Yine bu işçilerin tayin hakları tanınmalı, intibakları yapılmalı, sınavlara girmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.”