En son 8 Mayıs 2023'te yani bir yıl önce 45 bin öğretmen ataması gerçekleştiğini söyleyen Ekmen, bu yüzden kamuoyunda 100 bin civarında öğretmen ataması yapılacağına dair bir beklenti ve talep oluştuğuna dikkat çekti.
Ekim 2023’te Bakan Yusuf Tekin’in “68 bin civarında öğretmen ihtiyacımız var” açıklamasına istinaden öğretmen adayları ve ailelerinin en azında 50 bin öğretmen atanır diye beklediğini kaydeden Ekmen, “Bugün açıklanan 20 binlik rakamı, Erdoğan açıklamaktan kaçınmış ve bence Bakan Tekin de mahcup bir şekilde ilan etmiştir. 68 bin ihtiyaç varken 20 bin atama yapılacak olması gerçekten büyük bir hayal kırıklığıdır Atama sayısı az olunca branş bazında dağılımı da komik olmaktadır. Örneğin; ilköğretim matematik için 174, ortaöğretim matematik için 317, fen bilimleri için 305, fizik için 283 kadro tahsis edilmiş. Basına sızan haberlerde Maliye Bakanı Şimşek’in çok fazla kontenjan tanımayacağı belirtilmişti. Sayın Bakanım, tasarruf kalemlerine öğretmen atamalarından başlamayınız, çünkü tasarruf yapılacak çok daha ciddi kalemler vardır. Her şeyden önce davetiyeli ihale sisteminin son bulması gerekiyor. Her türlü israf, gösteriş ve yolsuzluğu ve yolsuzluğu içeren adımların kamu tarafından sonlandırılması gerekiyor. İşçi alacaklarıyla, öğretmen maaşları emin olunuz tasarruf sağlayamazsınız. Tam aksine bunlar, ülkenin ekonomisini büyütecek çok önemli adımlardır. Bu yüzden 20 bin atama sayısının bu yıl içerisinde yapılacak ek atamalarla minimum 50 bine tamamlanması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.
“MÜLAKATI KALDIRIN”
Mülakata 60 bin kişinin davet edileceğini ve Türkiye’nin birçok yerinde komisyonlar kurulacağını söyleyen Ekmen, bu komisyonlar arasında standardı sağlamak mümkün olmadığı için büyük mağduriyetlere ve haksızlıklara yol açacağını ifade etti.
Ekmen, “Emin olunuz hiçbir mülakat yapılmadan doğrudan yerleştirme yoluyla ortaya çıkacak öğretmen kalitesi mülakat komisyonlarının vereceği karardan çok daha kaliteli olacaktır. Çünkü içinde bulunduğumuz ortamda her türlü adam kayırmacılığının, her türlü insanların hayatının değişik noktalarında kendilerine dair aldıkları kararların siyasi nedenlerle aleyhlerine yorumlandığı bir ortamda bu komisyonların vereceği kararların hakkaniyetli, adil ve eşitlikçi olduğunu kimse savunamaz. Bu yüzden, lütfen sınava girecek her bir öğrenciyi kendi evladı gibi kabul edin ve sadece komisyonlar arasındaki yaklaşım farkının dahi 20 bin kişi arasında yaratacağı eşitsizliği göz önünde bulundurun ve bu yaklaşımdan vazgeçin. Hem bu yaklaşımdan vazgeçmekle Sayın Cumhurbaşkanı'nı da sözünü tutmayan ve seçim öncesi vermiş olduğu sözü seçimden sonra rafa kaldıran bir siyasetçi durumuna düşmekten de kurtarırsınız” dedi. (Haber Merkezi)