İLKAY ADALIOĞLU
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) Sözcüsü Sabahat Aslan 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle açıklama yaptı. Aslan, “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Dünyada artık iklim Krizine dönüşmüş olup, dünyayı tehdit eden çok önemli sorunların başında gelmektedir. İklim krizinin etkileri ortada iken ülkemizde ve bölgemizde iklim krizinin etkilerini derinleştirecek uygulamalar hızla devam etmektedir. Korunması gereken Tarım topraklarımız, ormanlık alanlarımız, kıyılarımız ve derelerimiz ranta kurban edilerek talan edilmektedir. Havamız, Suyumuz ve Topraklarımız bilim dışı uygulamalar ile kirletilmiştir. Bölgemizde yaşamı olumsuz etkileyen kirlilikler mevcut iken, kirlilikleri ve riskleri arttıracak olan ve bölgemiz için ciddi bir tehdit olan Akkuyu Nükleer Santrali, bölgemizi plastik üretim merkezi haline getirecek, kirli sanayi tesisler olan Erzin polipropilen ve Ceyhan Petrokimya tesisleri bölgemiz için ciddi bir ekolojik yıkım oluşturacağı açıktır. Kirli teknolojilerin ülkemizde kurulmasına karşıyız. Akkuyu Nükleer Santrali, Erzin ve Ceyhan da kurulması planlanan projelerden vazgeçilmesini, mevcut ve kurulumu yeni planlanan Termik santrallerin derhal kapatılmasını ve Vahşi madencilik işletmeciliğine son verilmesini talep ediyoruz” dedi.
“KİRLİ TEKNOLOJİLERDEN VAZGEÇİLMELİDİR”
Küresel ilim krizine karşı mücadele çağrısında bulunan Aslan, kirli teknoloji ve vahşi madencilikten de vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekti. Aslan, “Hatay’da hava kirliliği sınır değerlerinin üstünde iken, deprem felaketinin yarattığı derin sorunlar ve depremin yarattığı ağır ekolojik sorunlar devam ederken, yetkililer bu sorunları görmezden gelerek Hatay’ın dağlarını delik deşik edecek, tarımını ve yer altı sularını yok edecek, havasını kirletecek ve halkın sağlığını bozacak ÇED gerekli değildir kararlarıyla 60 adet taşocağının kurulumuna imza atmıştır. Planlanan taşocakları yerleşim bölgelerine ve Yaban Hayatı Koruma bölgelerine çok yakın olup ormanlık tarım ve mera alanlarında yapılmak istenmektedir. Taşocakları işletmesi sırasında her gün binlerce ton Amonyum Nitrat ve Fuel Oil karışımlı madde ve dinamitle yapılacak patlatmalardan oluşacak zehirli gazlar ve sarsıntılar çevre ve halk sağlığını olumsuz etkileyecektir. Planlanan taşocakları Hatay’da çok ciddi ekolojik yıkıma neden olacağı açıktır.
Planlanan Taşocaklarında yüzbinlerce ton dinamit ve Anfo malzemesinin kullanılması sonucunda meydana gelecek sarsıntılar Hatay’da depremden sonra yaşanan yer altı içme su kuyu sorununu daha da derinleştirecek olup taşocaklarının yüzünden Hatay susuz kalacaktır. Depremin yıkıcılığını yaşayan bir kentin dağlarının tahrip edilmesi bilimsel değildir. Planlanan Taşocakları projeleri derhal iptal edilmelidir” şeklinde konuştu.