ABİDİN YAĞMUR/ELVAN KONUK
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi mayıs ayı toplantısı başkanvekili Ali Uyan başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantının dilek temenniler bölümünde söz alan DEM Partili Akdeniz Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Çağlar, Hakkari Belediyesine kayyum atanması hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Çağlar, “Kayyum halk iradesinin gaspıdır. Eğer Cumhuriyet halk egemenliğine dayalı bir yönetim biçimiyse bizim de buna uygun bir şekilde yönetimi gerçekleştirmemiz gerekiyor” dedi.
2014 ve 2019 seçimlerinden sonra da kayyım atamalarına tanık olunduğunu ifade eden Çağlar, “Yıl 2024 yine bir seçim yaptık ve bu dönem 78 tane belediye kazandık Türkiye genelinde. Büyükşehir, il ve ilçe belediyesi olmak üzere. Kayyum zihniyetinin aslında ne kadar tehlikeli ve vahim bir anlayış olduğunu sadece DEM Partililer olarak bizler değil, toplumun tüm kesiminin bunun farkına varması gerektiği inancındayız. Bu zihniyete karşı etkili bir duruş, etkili bir muhalefet sergilemesi bilinçli bir yurttaşın sorumluluğudur. Ülkemiz yıllar önce kurulurken anayasamız oluşturulurken 4 tane kolonu var. Birincisi demokrasi, ikincisi laiklik, üçüncüsü sosyal devlet anlayışı, dördüncüsü hukuk devleti olması. Kayyum zihniyeti ve kayyum anlayışı bu kolonların sarsılması, çürümesi anlamına geliyor. Eğer bir yapının kolonları çürürse o yapı da çok fazla ayakta kalamayacaktır. Bu bir adalet, hukuk sorunudur. Bu hepimizin sorunudur” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİNE GÖNDERME YAPTI
İlkokulda Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ezberlediğinden söz eden Çağlar, “Hitabede şunu söyler: ‘Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet hatta ihanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.’ Bu cümlelerin aslında ne kadar derin ve öngörülü bir biçimde şu an içinde bulunduğumuz duruma uygun olduğunu çok iyi idrak edebiliyorum. Bu aslında son birkaç yıldır bu cümlelerin içinde bulunduğumuz durumu idrak ediyoruz. Durum vahimdir. Siyasal iktidar seçim yapıyor, halk sandıklara gidip oy veriyor ve siyasal iktidar seçilen belediye başkanlarını tutukluyor, gözaltına alıyor, kayyum atıyor. Buna hepimizin karşı çıkması gerekiyor” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TEPKİ GÖSTERMEDİ”
Çağlar, “Yanlışsam düzeltin bir haftadır kayyum uygulamasından dolayı DEM Parti’nin ülke genelinde eylemleri sürüyor. Maalesef Büyükşehir Belediyesi yönetiminin kayyum zihniyetine karşı bir şey söylediğini görmedim. Hakkari Belediye Başkanı ile ilgili de şu söyleniyor, dosyası varmış. Bir kişinin dosyasının olması o kişinin gözaltına alınması, tutuklanması anlamına gelmeyecek. YSK zaten o kişinin seçime girebilecek nitelikte olduğunu söylemiş. Mazbatayı verirken de bu kriterleri değerlendirmiş. Hal böyleyken biz kayyum zihniyetini kabul etmiyoruz, ciddi bir şekilde mücadele edeceğiz. Herkesin de mücadele etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sizleri de bu kayyum zihniyetinin karşısında durmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
UYAN: ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARI HİÇBİR ZAMAN KABUL ETMİYORUZ
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili Ali Uyan da bunun üzerine “Bu siyasi bir irade, siyasi bir karar. Elbette ki bizler de antidemokratik uygulamaların hepsinin karşısındayız. Bu antidemokratik uygulama kayyumsa kayyum, darbeyse darbe, haksız hukuksuz tutuklama ise haksız hukuksuz tutuklama. Elbette bu tür antidemokratik uygulamaları hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Yalnızca Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak derseniz o zaman bizim CHP Genel Başkanımızın, milletvekillerimizin ve grup sözcülerimizin bu konudaki açıklamalarını dikkate alırsanız, il örgütlerimizin bu konuda yapmış oldukları nöbetleri bir daha bir gözden geçirirseniz CHP olarak bu haksız tutumlara nasıl bir tepki gösterdiğimizi görürsünüz. Bu konuda hem belediyemizin hem de partimizin hakkını vermek gerekir diye düşünüyorum” dedi.
MHP’Lİ ÜYEDEN 4 KOLON YANITI
MHP’li Meclis Üyesi Mehmet İlker Yalçın da “Akdeniz Belediye meclis üyemiz kolonlardan bahsetti. 4 kolon vardır bu kolonların çürümesi halinde bu yapı yıkılabilir dendi. Merak buyurmasınlar o dört kolonun da mimarı da mühendisi de müteahhitti de Gazi Mustafa Atatürk’tür. O kolonlara hiçbir şey olmaz. Bu konuyla ilgili geriye kalan bütün eleştirilerimizi ve cevaplarımızı avukatlık sanatında olduğu üzere atiye bırakıyoruz. Çünkü Mersin sıcak, siyaset sıcak ve Mersin hassas bir bölge” dedi.
AKP’Lİ ÜYE: KAYYUM NETİCEDİR
AKP’li Meclis Üyesi Muhammet Emin Tunçaz da “Sayın Cumhurbaşkanımızın tecelli eden iradeye saygılı olunduğu hususundaki samimi beyanlarıyla ilgili bir aykırılık yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün belediyelerin demokratik bir olgunlukla görevlerine başlamaları konusunda herhangi bir engelleme içerisinde bulunmuş değildir. Ancak kayyum bir neticedir. Kayyum netice itibariyle terör suçlarından yargılanmakta bulunan herhangi bir kamu görevlisinin görevden alınması anayasamızın ve belediye başkanları, belediye personeli için de Belediye Kanunumuzun bir gereği olarak uygulanmış bir hükümdür. Dolayısıyla yargıya intikal etmiş bir durum söz konusudur, yargılama sürmektedir. Kayyum kararından sonra ilgili belediye başkanı için verilen karar bütün kamuoyunun malumudur.
Terörle yargılanan bir kişiyi belediye başkanı olarak göstermek aslında meclis üyemizin ifade ettiği o kolonların tahribine yönelik bir siyasi yaklaşımdır. Fakat bu gözden kaçırılmaya çalışılmaktadır. Asıl bu kolonları yıkmaya çalışan terörle arasına mesafe koymaksızın birtakım mağduriyet algılarıyla kamuoyunu yanıltmaya çalışan bu siyasi hareketin pozisyonudur” ifadelerini kullandı.
MHP’Lİ ÖNGE: DEVLET TEDBİR ALDI
MHP’li Gülnar Belediye Başkanı Fatih Önge de “Akdeniz Belediye Başkan Yardımcısının ifadelerini dinlerken hayretler içinde kaldım. Ben hayatımda kendisiyle bu kadar çelişen bir ifade nadiren dinledim. Özellikle de bir hukukçunun bu ifadeleri kullanması daha acı. Demek ki işine geldiğince hukukçu. Belediye başkan yardımcımız Atatürk’ün Gençliğe hitabetini ezberlediğini söyledi. Gençliğe Hitabe’de iktidar sahipleri gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunuyor gibi bir ifade var. Evet bulunabilir ancak iktidar sahibi demek yönetime sahip olmak demek. Yani bu sadece genel iktidarı değil yerel iktidarı, dolayısıyla yerel yöneticiler de iktidara sahiptirler. Bu konuda da demek ki hepimiz gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunmayacağız ki bazı tedbirlere maruz kalmayalım. Bazı T.C devleti tarafından alınması gereken tedbirlere maruz kalmayalım” dedi.
SARIYILDIZ: MECLİSİN OLUMSUZ YÖNDE DEĞERLENDİRMESİNİ BEKLERDİK
DEM Partili Hoşyar Sarıyıldız da “Meclis üyelerimizin değerlendirme yaparken kullandığı dil ve üsluba dikkat etmesi gerektiğini, bu kapsamda Fatih Önge beyin kullandığı dil ve üslubun uygun olmadığını, belediye başkan yardımcımızın değerlendirmelerini yaparken gayet nazik ve hukuki üslup kullanırken, kendisinin de bu üsluba yakışır bir dil kullanması gerektiğini düşünüyoruz. Kayyum uygulamasıyla ilgili hepimizin canını sıkan bir durum söz konusu. Hakkari’de uygulanan kayyumun sadece o bölge insanlarının haklarını gasp etme sonucu doğurmadığını aslında ülkenin genel siyasetiyle ilgili olduğunu bu kapsamda da partilerin genel merkezlerinin gerekli hassasiyeti gösterdiğini hepimiz gördük. Bugün bu mecliste şunu beklerdik meclis üyesi arkadaşlarımızın ve halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarımızın böyle bir gasp iradesini olumsuz yönde değerlendirmesini beklerdik” dedi.
Meclis oturumunda kayyım tartışmalarının sürme eğilimi üzerine başkanvekili Ali Uyan meclis üyelerinin ısrarlı söz taleplerine rağmen gündem maddelerine geçti.