Gübre kaplama ve katkı maddelerinde<br>yerli ürün arayışı | Güney Gazetesi Mersin

Gübre kaplama ve katkı maddelerinde
yerli ürün arayışı

Mersin Üniversitesi’nde (MEÜ) yürütülen proje ile gübrede yaşanan ’kekleşme ve tozlaşma’ sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor. Halihazırda kekleşme ve tozlaşma sorununa karşı kullanılan ithal ürünlere bağımlılığın azaltılarak, elde edilecek yerli ürünlerin kullanılması hedefleniyor.

Gübre kaplama ve katkı maddelerinde<br>yerli ürün arayışı


Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında Toros Tarım ile yürütülen "Gübrelerin Üretim Sonrasında Fiziksel Özelliklerinin Korunması Amacıyla Alternatif Kimyasal Ürünlerin Sentezi, Karakterizasyonu ve Proses Optimizasyonu" başlıklı proje, Sanayi Doktora Programı çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Kürşad Körbahti'nin yöneticiliğini yaptığı projeyle gübrede yaşanan 'kekleşme ve tozlaşma' sorunu için yeni malzemelerin sentezlenmesi ve patentli yerli ürünlerin elde edilmesi amaçlanıyor.

 

"GÜBRELERLE İLGİLİ ÖNEMLİ İKİ SORUN VAR"

 

Tarımda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Körbahti, sürdürülebilir tarım alanında gerek Türkiye'de, gerekse dünyada gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri ile elde edilen; insan, hayvan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri olmayan yöntem ve ürünlerin önem kazandığını söyledi. Yürüttükleri proje ile gübrelerin üretim sonrasında fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesine yönelik yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri üzerine çalışma yaptıklarını ifade eden Körbahti, gübrelerle ilgili önemli iki sorun olduğunu belirtti. Bunların 'kekleşme ve tozlaşma' olduğuna dikkat çeken Körbahti, üretim sonrası gübrenin toprağa ulaşıncaya kadar birçok dış müdahaleye maruz kaldığını, bunun da topaklanma olarak bilinen 'kekleşme', dağılmasıyla da 'tozlaşma' yaşandığını kaydetti. Bunun da gübrede verim kaybına neden olduğuna işaret eden Körbahti, amaçlarının bu verim kaybını yerli ürünlerle minimize etmek olduğunu kaydetti. 

 

  "AMACIMIZ, ULUSAL KAYNAKLARI KULLANARAK YENİ KATKI MADDELERİ VE KAPLAMA MALZEMELERİ GELİŞTİRMEK"

 

Gübrelerin tarımsal verim ve tarımsal üretim için önemli kimyasal maddeler olduğunu belirten Körbahti, şöyle devam etti:

"Gübreler iki özellikleriyle belirleniyor. Bunlar kimyasal özellikleri ve fiziksel özellikleri. Kimyasal özellikleri gübrenin bitkiye yarayışlılığıyla ilgili bir özellik. Fiziksel özelliği ise depolama, taşıma ve muhafaza etme aşamasında gübrenin özelliklerini korunmasıyla ilgili bir nitelik. Çalışmamızda, NPK gübreler, azotlu gübreler ve organomineral gübrelerle ilgili kekleşme ve tozlaşma sorununa yönelik katkı maddeleri ve yeni kaplama maddeleri geliştirmek."

Üzerinde çalıştıkları ürünlerin ithal edildiğini vurgulayan Körbahti, amaçlarının ulusal kaynakları kullanarak patentlenebilecek yeni katkı maddeleri ve kaplama malzemeleri geliştirmek olduğunu kaydetti.

 

"PROJENİN İKİ ÖNEMLİ ÇIKTISI VAR"

 

Dünyada yıllık 150-200 milyon ton civarında, Türkiye'de ise yıllara göre değişkenlik gösterse de ortalama 6 milyon ton gübre tüketiminin söz konusu olduğunu ifade eden Körbahti, "Bu kaplama malzemeleri ton başına 1-2 kilogram kullanılıyor. Yüzde 10 kadar verim kaybını göz önünde bulundurursak, bu 600 bin ton kadar bir ürün kaybı anlamına geliyor. Bu nedenle yapacağımız çalışmanın önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Projenin iki önemli çıktısı olduğunu dile getiren Körbahti, şöyle devam etti:

"Bu çıktılardan birincisi ulusal kaynaklarımızla yeni ürünler geliştirmek. İkinci çıktısı ise sanayinin ihtiyacı olan doktoralı yetişmiş personel tedariki sağlamak. 11. ve 12. kalkınma planlarını incelediğimiz zaman farklı çalışma grupları tarafından hazırlanan, Cumhurbaşkanımız tarafından da onaylanan bu planlarda özellikle sanayi için yetişmiş doktoralı elemanların teşvik edilmesi ve bu konuda üniversite sanayi iş birliği çalışmalarının yapılmasına yönelik yaklaşımlar mevcuttu. Dolayısıyla biz bu her iki alanda da ülkemize katkı yapmayı hedefliyoruz." (İHA)