Özgür Özel’den AKP ve MHP’ye çağrı: Bizim üzerimizden konuşmayın | Güney Gazetesi Mersin

Özgür Özel’den AKP ve MHP’ye çağrı: Bizim üzerimizden konuşmayın

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bayram namazını memleketi Manisa’da tarihi Hatuniye Camii’nde kıldı. Cami içinde ve dışında vatandaşlarla bayramlaşan Özel, daha sonra gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Özgür Özel’den AKP ve MHP’ye çağrı: Bizim üzerimizden konuşmayın


CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurban Bayramı’nı geçirmek üzere geldiği memleketi Manisa’da bayram namazını Şehzadeler ilçesindeki tarihi Hatuniye Camii’nde kıldı. Namaz bitiminde cami içinde ve dışında vatandaşlarla bayramlaşan Özel daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel, “Kurban Bayramı’nda memleketimizdeyiz. Baba evindeyiz, ana kucağındayız. Bütün vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Başta Filistin olmak üzere dünyanın neresinde kan ve gözyaşı varsa durmasını diliyoruz. Dünyadaki bütün devletlerin Filistin’i tanımasını ve İsrail’in yaptığı insanlık suçuna karşı, katliamlara karşı, soykırıma karşı en karşı en sert tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi yurtta barış, dünyada barış istiyoruz. Bu güzel bayram gününden sonra artık ne ülkemizde ne dünyanın herhangi bir yerinde çocukların, annelerin gözyaşı olmasın, savaş olmasın. Herkes barış içinde yaşasın istiyoruz. Birazdan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek ile birlikte şehitlik ziyareti, aile kabristanlarını ziyaret edeceğiz. Vatandaşlarımızla bayramlaşacağız, aile ziyaretleri yapacağız ve ailemizle geçireceğimiz birkaç huzurlu günü de kendimize kar sayacağız. Manisa’da olmak güzel. Ümit ediyoruz daha güzel günlerde bir arada olacağız.” dedi.

 

 

 

“Cumhur İttifakı’nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyor”

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışı dönüşü uçakta CHP ziyaretiyle ilgili yaptığı açıklamasının sorulması üzerine Özel şunları söyledi: “Biz Sayın Cumhurbaşkanımıza bir ziyarette bulunmuştuk. 22 yıllık iktidarları döneminde siyasi partiler arasında bir istisna kanlı darbe girişimi sonrası yapılan ziyaret hariç bu tür ziyaretler yapılmıyordu. Ben CHP Genel Başkanı seçildiğimde artık bu kin ve nefret siyasetinin, gerilim siyasetinin bitirilmesi gerektiğini, herkesin kendi işini yapması gerektiğini ve herkesin birbirinin seçmenine olan saygısından dolayı siyasi partilerin de birbirine olan nezaketi koruması gerektiğini söylemiştim. 31 Mart tarihinde birinci parti çıktık ve ilk iş olarak önümüzdeki ilk bayram olan Ramazan Bayramı’nda tüm siyasi parti genel başkanlarını aradım. Ben CHP Genel Başkanı seçildiğimde Sayın Cumhurbaşkanı teşekkür telefonu açmamıştı ama o zaman o birinci partiydi şimdi biz birinci partiyiz. Bize düşer dedik ve bütün siyasi partileri kendisinden başlayarak aradık ve bayramlaştık. Daha sonra randevulaştık ben kendilerini genel merkezlerinde ziyaret ettim ve gayet nezaket içinde tabii her birimiz aynı düşünmeyeceğiz ama müzakere ettik, görüş alışverişinde bulunduk. Kendisi de bu ziyaretten sonra iadeyi ziyarette bulunacağını söyledi. Aradan geçen 5 haftalık süreçte Türkiye’de insanlar normalleşme dediler, siyasette yumuşama dediler. Bundan herkes memnun oldu. Bundan Sayın Bahçeli de memnun olmuştu ama partisindeki belli odaklar bundan rahatsız oldular, olur olmaz hakaretlerde bulundular, tehditlerde bulundular, hala bulunuyorlar. O gerilimden sonra Sayın Bahçeli’nin bazı açıklamaları oldu. Ben bir kez daha ifade etmek isterim ki ben kimse istiyor diye kavga edecek, gerilim oluşturacak değilim. Benim işim gerilim oluşturmak değil, şu anda mağdur olan, mazlum olan, yoksul olan, işsiz olan, aç olan, ürünü para etmeyen insanların derdine deva olabilmek için onların sorunlarını dile getirmek. Bu ziyaretten sonra yapılan tüm yorum ve açıklamaları saygıyla karşılıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı dün uçakta demiş ki ‘Herhalde iadeyi ziyaretimizi hazmedemeyenler oldu.’ Ben bu sözü hiç üzerime almıyor çünkü bu işi başlatan biziz zaten herkesin gözü önünde oldu. Herhalde bunu yine kendi ittifak ortağına söylüyor. Burada sorun şu ki Cumhur İttifakı’nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyorlar. Ramazan ve Kurban bayramlarında yaptığımız gibi lütfen doğrudan iletişim kursunlar. İyi söz söyleyeceklerse de kötü söz söyleyeceklerse de birbirlerine söylesinler. Biri benim üzerimden diğerine mesaj yolluyor ’efendim siz ittifak ortağı olun biz yokuz, ihtiyaç olursa buradayız’ diyor öteki, ’bu ziyaretimizi hazmedemeyeneler var’ diyor. Bizim üzerimizden konuşmasınlar, birbirleriyle konuşsunlar. Zaten bugüne kadar çok iyi anlaşıyorlardı bundan sonra da iyi anlaşmaya devam ederler. Buradaki sorun şu ki onların birlikteliği memlekette işsizlik, yoksulluk getirdi. Bugün memlekette maliyetin altına buğday veren, çay veren endişe ederiz ki maliyetin altında fındık fiyatı açıklayacak olan, kuru üzüm fiyatı açıklayacak olan bir birliktelik var. Sorun burada. Onların birlikteliğine laf eden yok ama bu birliktelik, açlık, yoksulluk, sefalet ve işsizlik üretiyorsa sorun burada. Ben bu sorunları çözmenin derdindeyim. Bir kez daha hangi siyasi parti olursa olsun bütün siyasi partilerin liderlerine ve oy verenlerine iyi bayramlar diliyorum. Bayram günü kavga günü değildir. Bayram günleri küslerin barıştığı kavgaların bittiği günlerdir. Ümit ediyorum herkes bayramın ruhuna uygun bir bayram getirir ve güzel işleri de bayramdan sonra hep birlikte yaparız.” (İHA)