Deprem kendini hatırlattı | Güney Gazetesi Mersin

Deprem kendini hatırlattı

Mersin’de dün meydana gelen 3,9 büyüklüğündeki deprem korkuttu. Merkez üssü Toroslar olan deprem, Mersinlileri sokağa döktü. 6 Şubat depremlerinin ardından insanlarda depreme karşı bir hassasiyet oluştuğunu belirten Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Mersin Şube Başkanı Erkan Demir, depremin korkulacak bir boyutta olmadığını söyledi. Demir, “Mersin merkezinden geçen Tarsus’tan başlayan Anamur’a kadar uzanan bir hat üzerinde bizim bildiğimiz 10-15 tane fay var. Bunlar dönem dönem 4 ile 5 arasında deprem de üretebiliyorlar.  Burada aktif bir fay zonu var. Bu zon bir şekilde enerji biriktiriyor. Ama bir taraftan da böyle küçük depremlerin olması olumlu, bu enerjinin açığa çıkması olası bir büyük depremi engelliyor” dedi.

Deprem kendini hatırlattı


ELVAN KONUK

JMO Mersin Şube Başkanı Erkan Demir, Mersin’de meydana gelen depremin ardından gazetemize değerlendirmelerde bulundu.  Demir, “Mersin’den irili ufaklı birçok fay geçiyor ama büyük deprem üreten faylar değil bunlar. 4’ün altında olan depremler genelde hissedilmemesi gereken depremlerdir. 6 Şubat depremlerinden kaynaklı uzunca bir süredir depremlere karşı hassasiyetimiz var, onun etkisi diye yorumluyorum. Biraz da tabi zemin koşullarımız kötü, alüvyon zemin üzerine inşa edilmiş binalardan bahsediyoruz. Bina yaşı olarak birçoğu 40 yılın üzerinde olan binalar. Doğal olarak bu küçük depremi bizim 4 değil de 5 büyüklüğünde gibi hissetmemize sebep oluyor” dedi.

 

“SON 100 YILDA YAŞANMIŞ DEPREMLER HEP KÜÇÜK ÖLÇEKLİ”

 

Mersin’in alüvyon bir örtüyle kaplı olması nedeniyle yerdeki kırılma izlerini takip etme şansının olmadığını dile getiren Demir, “Kıyı şeridinde irili ufaklı 15’e yakın fay var. Bunlar dönem dönem 4 büyüklüğünde depremler üretebiliyorlar. Son 100 yıllık kayıtlar incelendiğinde 40 civarı bir deprem kaydı var 3ile 4 arası büyüklüklerinde.  Zemin durumunun kötü olduğu veya yüksek katlı binalarda bu büyüklükteki depremler biraz hissedilebilir.  Bu tamamen bizim hassasiyetimizle ilgili. 6 Şubat depremi hafızalarımızdan silinmiyor. Bu bir taraftan da iyi bir şey, en azından bununla ilgili bir duyarlılık oluşmaya başladı. Toroslar’da da daha önce yaşanmış deprem kayıtları var, onların büyüklükleri de genelde 4’ün altında. Nükleer Santrali direkt etkileyebilecek bir Ecemiş Fayımız var. Bununla ilgili güncel bir kayıt yok, son 100 yıllık veriler üzerinden konuşabiliyoruz. Son 100 yılda yaşanmış depremler küçük ölçekli depremler ama bu fayların aktif olduğunu gösterir.  Hareketlilik devam ediyor orada bir gerilim var ve bu gerilim sürekli artıyor. Ama ne zaman açığa çıkacağıyla ilgili herhangi bir fikrimiz yok, bu konuda zaman öngörümüz maalesef mümkün değil” diye konuştu.

 

“6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN ARDINDAN MERSİN’DE AFETLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLDÜ”

 

6 Şubat depremlerinin ardından Mersin’deki afetlerle ilgili tedbir çalışmalarından söz eden Demir, “Büyükşehir Belediyesi’nin önemli bir adımı oldu. Afet Daire Başkanlığı kuruldu. Orada bizlerin de katıldığımız iki tane çalıştay yapıldı. Mersin’in deprem riskleriyle ilgili, afet sorunlarıyla konuların ele alınıp kent ölçeğinde neler yapılabileceğiyle ilgili bir çalışma yürütülüyor.  Tabi ki böyle bir daire başkanlığının kurulması bir artı.

JMO olarak da 6 Şubat depremlerinin ardından Mersin’in kıyı şeridiyle ilgili bir deprem raporu hazırladık. Afet riskine dair ne yapılabilir, bina yaşları, zemin durumu, yeraltı sularının derinlikleri, sıvılaşma riski gibi kapsamlı çalışma yaptık. Bu kapsamlı çalışma aslında pilot bir çalışmaydı. Orada gördüğümüz veriler maalesef Mersin ile ilgili çok olumlu şeylerin olmadığını da açığa çıkardı. Çok yaşlı yıpranmış binalarımız var, malzeme ve işçilik açısından çok kötü. Özellikle 1. Çevre yolunun altında bulunan birçok yapının artık ömrünü tamamladığı, buralarla ilgili acil bir dönüşüm sürecinin başlatılması gerektiği, yaşı 70’i bulan binalardaki ne demir ne beton ne de taşıyıcıyı malzeme dediğimiz sistemin olası bir depremi kaldırabilecek durumda olmadığı verilerine ulaştık” ifadelerini kullandı.

 

“FAYLARLA İLGİLİ ÖZEL BİR ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ VAR”

 

Bölgedeki fay hatlarıyla ilgili özel bir çalışma yapılması gerektiğini dile getiren Demir, “Bu deprem gibi birçok deprem üreten irili ufaklı birçok fay var. Bu fayların da araştırılması gerekiyor. Bununla ilgili bir çalışma başlatmamız gerekiyor. Bu bölgeyi de çok fazla bilemiyoruz. Yerleşik bir kent var, alüvyon dediğimiz malzeme de yüzeyden gözlemleyerek çalışma yapılacak bir malzeme değil. O nedenle buralarla ilgili özel bir çalışmaya ihtiyaç var. Mersin merkezinden geçen Tarsus’tan başlayan Anamur’a kadar uzanan bir hat üzerinde bizim bildiğimiz 10-15 tane fay var. Bunlar dönem dönem 4 ile 5 arasında deprem de üretebiliyorlar.  Burada aktif bir fay zonu var. Bu son bir şekilde enerji biriktiriyor. Ama bir taraftan da böyle küçük depremlerin olması olumlu, bu enerjinin açığa çıkması olası bir büyük depremi engelliyor aslında” şeklinde konuştu.

 

“CAN VE MAL KAYBI YAŞANMADI”

 

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin'de meydana gelen 3,9 büyüklüğündeki deprem sonrası ihbar edilen herhangi bir olumsuzluk bulunmadığını bildirdi.  

Vali Pehlivan, sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşımda, Toroslar ilçesinde saat 23.37'de 3,9 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini belirterek, "Deprem nedeniyle tespit edilen, 112 Acil Çağrı Merkezimize, AFAD'a veya güvenlik birimlerimize ihbar edilen herhangi bir olumsuzluk bulunmamaktadır. Depremi hisseden vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi, milletimizi her türlü afetten korusun" ifadelerini kullandı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ise X ‘ten yaptığı açıklamada “Kentimizde, merkez üssü Toroslar ilçemiz olan 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İlk belirlemelere göre can ve mal kaybı yaşanmayan depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.

Depremin ardından kent protokolünden isimler ‘geçmiş olsun’ mesajları yayınladı.