ABİDİN YAĞMUR
Yabancı sermaye tarafından işletilen Mersin Limanının genişlemesi projesinde şimdilerde zehirli asbest atıklarının nereye ve nasıl taşındığı sorusu gündemde. Çevre Mühendisleri Odası, “Atığın taşınması, bertarafı ve nasıl kullanıldığı konusunda hiçbir bilgimiz yok” derken liman yapımı alanında çalışmaları bulunan emekli inşaat mühendisi Levent Semis, “İnsan sağlığına zararlı atıkların nasıl taşındığını liman işletmecisi açıklamalı” diyor.
TCDD’ye ait iken 2007 yılında özelleştirilen Mersin Limanını işleten yabancı sermayeli Uluslararası Mersin Limanı İşletmecisi (MIP), kent dinamikleriyle davalık olduğu liman genişleme projesine geçtiğimiz yıl başladı. Liman sahasında şu günlerde rıhtım genişletme çalışmaları sürüyor.
Liman sahasına büyük gemilerin girebilmesi için de draft derinliği artırıldı, bu kapsamda geniş bir alanda dip taraması yapıldı.
Dip taraması yani deniz tabanının derinleştirilmesi çalışmaları sırasında, deniz tabanındaki beyaz asbestin insan sağlığı açısından risk oluşturabileceği, bu nedenle asbest atıklarının özel şartlara haiz gemilerle taşınıp yine özel şartlara haiz bir ortamda bertaraf edilmesi gerektiği nihai ÇED raporunda yer aldı.
DENİZ TABANINDAKİ ASBESTLİ ATIKLAR NEREDE?
Dip taraması sırasında ortaya çıkan bu asbestli atığın yasada belirtilen şartlar altında taşınıp taşınmadığı konusunda çevrecilerin endişesi var.
Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can, “ÇED raporunda dip çamuru analizlerinde beyaz asbest tespit edilmiş. Ve tehlikeli olduğu belirtilmiş. Fakat taşınması, bertarafı, nasıl kullanıldığı konusunda hiçbir bilgimiz yok. Asbestli atıklar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisanslı atık taşıma firması ile ve yetkili atık bertaraf kuruluşu ile sözleşme imzalanarak mevzuata uygun şekilde taşınmalı ve bertarafı gerçekleştirilmelidir. Asbestli atıkların tehlikeli atık sınıfına girdiği unutulmamalıdır. Asbestli atıkların başka bir uygulamada kullanılması doğru değildir” dedi.
Deniz tabanında asbestli maddenin
fazlalılığı ÇED raporunda yer alıyor
Geçmişte liman yapımı faaliyetlerinde çalışan emekli inşaat mühendisi Levent Semis de Mersin Limanı genişleme projesini sürecin en başından beri takip eden isimlerden biri.
“Türkiye’de liman yapımında bulundum. Liman konusunu iyi bilirim” diyen Semis, “Mersin Limanında 500 metrelik bir rıhtımız vardı. Buna bir büyük gemi yanaşabilirdi. Rıhtımın 880 metreye yükseltilmesi için genişleme projesi yapıldı. 400 metre uzunluğundaki büyük gemilerin draft derinliği 15-16 metredir. Bu gemilerin Mersin Limanına girebilmesi için dip taramalar yapıldı. Derinlik artırıldı. Nihai ÇED raporunda, deniz tabanında beyaz asbestin fazla miktarda olduğu belgelenmiştir. Beyaz asbestin deniz tabanında dip tarama gemileriyle toplanmasında çeşitli yasal uygulamalar vardır. Bu uygulamalara göre dip taramanın yapılması gerekir. Asbestli atıkları taşıyabilmeniz için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının lisans verdiği atık taşıma firmasıyla sözleşme imzalamanız gerekir. Yine bakanlıkça yetkilendirilmiş atık bertaraf kuruluşu ile sözleşmesi imzalamanız gerekir” dedi.
“LİSANSLI GEMİLERİ YA DA SÖZLEŞME BELGESİNİ GÖRMEMİZ GEREKİRDİ”
Asbestli atıkların dolgu malzemesi olarak kullanılmasının, çevredeki başka yerlere boşaltılmasının kesinlikle tehlikeli ve yasak olduğuna işaret eden Semis, “Asbest açık denize, akıntının olduğu yerlere değil de denizde rastgele bırakılması durumunda besin zinciri yoluyla insan sağlığına etki edebilir. Liman işletmecisinin bu atıkları nasıl taşıdığını bilmiyoruz. Bununla ilgili bir açıklama yapmaları gerekir. Eğer asbestli atıklar ilgili mevzuata göre taşınmış olsaydı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının lisanslı gemilerinin burada olması gerekirdi. Bunlarla ilgili sözleşmeyi göstermeleri gerekirdi. Asbestli atıklar konusunda ne yaptıkları belli değil. Bu işi kapalı tutmayı yeğlediler” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Mersin Limanı İşletmecisi (MIP) iletişim koordinasyonu, konuyla ilgili sorularımıza önümüzdeki günlerde ayrıntılı ve bilimsel olarak yanıt verileceğini bildirdi.