Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Bloomberg HT’de ‘İş Dünyası’ Programı’na bağlanarak Didem Arslanoğlu’nun Marmara Bölgesine alternatif olacak Orta Anadolu Sanayi Havzası Projesi’nin detaylarına dair soruları yanıtladı.
Mersin ekonomisiyle ilgili soruya, “Biz Mersin olarak çok kimlikli bir ekonomiye sahibiz” diye yanıt veren Çakır, “Tarımımız, turizmimiz, sanayimiz ve lojistik yönünden çok güçlüyüz. Bunlara bağlı olarak da bir dış ticaret kentiyiz. 185 ülkeye ihracatımız ve 135 ülkeden de ihracatımız var. Dış ticaret ağırlıklı olunca biraz daha avantajlı konumdayız. Dünyadaki savaş şartlarından dolayı tabi bizim firmalarımız da ekonomimiz de etkileniyor. İhracat olarak bakınca 10 milyar dolara yakın ihracatımız var. Dış ticaret hacmimiz 20 milyar dolar civarında” dedi.
Mersin’in en çok vergi veren 6. İl olduğuna dikkat çeken Çakır, “Vergisel olarak bakınca ülkemize katkımızda 6. sıradayız. İhracatta 7’inci sıradayız. Hinterlandımızla birlikte 70 milyar dolarlık ihracata sahip. İç Anadolu ve Doğu Akdeniz’in çıkış kapısıyız. Durumumuz genel olarak avantajlı. Havalimanımızın açılışıyla ayrı bir ivme kazandık. Türkiye’nin en büyük limanına sahibiz. Demiryolu bağlantımız, karayolu bağlantımız var. TIR filosunda oldukça güçlüyüz. Havalimanıyla 4 taşıma modunu da tamamlamış olduk. Ülkenin önemli bir lojistik merkeziyiz. Geleceğimizin olumlu gideceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
SANAYİ HAVZALARININ ÇIKIŞ NOKTASI MERSİN
Türkiye nüfusunun yüzde 5’inin ekonomik nedenlerle göç etmesine karşı yeni ekonomi bölgelerinin etkili olup olamayacağı sorusu üzerine Çakır şunları söyledi:
“Göçü durdurabilecek bir proje. Aynı zamanda bir güvenlik meselesi Türkiye’nin AB’ye yaptığı ihracatın yüzde 70’i Marmara Bölgesinden gerçekleşiyor. Sanayi yapılanması ve istihdamın da yüzde 60-65’i Marmara’ya odaklı. Kalan yüzde 35’i tüm Türkiye yapıyor. Deprem riskine de güvenliğe de bakınca bu bölgelerin homojen şekilde Anadolu’ya yayılması gerekiyor. Hem güvenlik meselemiz hem de insanların TÜİK rakamlarının da gösterdiği gibi 4 milyonu kendi ekonomik bölgelerinden vazgeçip daha iyi ekonomi olan bölgelere göç ediyor. Bu da tamamen bir bölgeye yoğunlaşma demek oluyor. Bu bir güvenlik zafiyeti getiriyor. Ayrıca tek bir bölgenin kalkınması da doğru bir kalkınma olmayacak. Bizim Mersin iş dünyası olarak başlattığımız Çukurova’yı temel alan Doğu Akdeniz Ekonomi Havzasıyla ilgili projemiz vardı. Onu TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklığolu biraz daha büyütüp Orta Anadolu Sanayi Koridoruyla birleştirip makro bakış açısı sundu. Bu bakış açısına göre Ankara’dan Çukurova’ya doğru bir ekonomi havzası oluşturulması Ankara, Kayseri, Konya, Karaman, Mersin, Adana, Niğde, Aksaray’ı içine aldığı Kahramanmaraş ve Gaziantep’in de içinde olduğu Orta Anadolu Sanayi Havzası ile Doğu Akdeniz ekonomi havzasını birleştiren bir proje. Yapılan bu projeler bölgenin Marmara’ya alternatif oluşturabilecek belirli bir güç sağlayabilecek projeler.”
“ULAŞIM PROJELERİ DE BU VİZYONU DESTEKLİYOR”
Devlet yatırımlarının da bu vizyonu desteklediğini ifade eden Çakır, “Yapılan projelerde devletimiz bu vizyonu destekliyor görünüyor. Ankara’dan Niğde otobanı ve Mersin otoyolu yapılmıştı. Şimdi yeni yapılmaya başlanan Gaziantep - Adana ve Mersin hızlı tren projemiz var. Bu tamamlanınca Yenice’den İstanbul bağlantısı yapılacak. Çukurova Uluslararası Havalimanı yeni bitti. Akdeniz Sahil Yolu bitmek üzere. Planlanan Mersin Ana Konteyner limanıyla, Adana’ya yapılması planlanan bir limanla da Doğu Akdeniz Ekonomi Havzasıyla Orta Anadolu Sanayi Koridorunun birleşmesinin destekleneceğini gösteriyor. Bizim niyetimiz bu projeyle Marmara’ya ilave 100 milyar doları aşan bir ihracat oluşturmaktı. Tek yapılması gereken doğru makro politikalarla stratejiler oluşturularak yatırım desteği sağlanması gerekiyor” dedi. (Haber Merkezi)