“Yatırım kararı kent lobilerine bırakılmamalı” | Güney Gazetesi Mersin

“Yatırım kararı kent lobilerine bırakılmamalı”

Mersin’e yapılması planlanan ana konteyner limanının Adana’ya kaydırıldığıyla ilgili tartışmalar sürerken Mersin Ticaret Borsası heyeti Avrupa’nın Rotterdam, Anvers ve Hamburg limanlarına inceleme gezisi düzenledi. Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, “Ana konteyner limanının nerede olması gerektiği konusunda karar verirken, nelere öncelik verileceği hususunda bu örnek limanlara bakılmasında fayda vardır. Bu karar, kent lobilerinin güçlerine göre değil, fiziksel, coğrafi, tarihi ve ekonomik gerçeklere göre verilmelidir. Mersin, böyle bir aktarma limanı için en uygun yerdir” dedi.

“Yatırım kararı kent lobilerine bırakılmamalı”


ELVAN KONUK

Mersin Ticaret Borsası heyeti, Mersin’de yapılması planlanan, ancak daha sonra Adana’ya yapılacağı açıklanan ana konteyner limanı hakkında yoğun tartışmaların yaşandığı bir ortamda, Avrupa’nın en büyük üç limanına bir inceleme gezisi yaptı. Gezi ile ilgili gözlemlerini paylaşan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, “Rotterdam, Anvers ve Hamburg limanlarını yerinde inceledik. En yetkili kişilerden brifingler aldık. Liman sahalarında yaptığımız incelemeler esnasında gördüklerimiz ve heyetimize yapılan sunumlarda edindiğimiz bilgiler son derece etkileyiciydi. Örnek bir limanın nasıl olması gerektiği konusundaki vizyonumuz genişledi. Son 15-20 yıldır ülke olarak üç tane ana konteyner limanına (Mersin, Çandarlı ve Filyos) kavuşma hayalleri kurarken, bizzat müşahede ettiğimiz üç devasa gerçek liman, neler yapmamız gerektiğinin somut ip uçlarını verdi. Sadece Rotterdam limanının tek başına ülkemizdeki 105 limandan daha fazla yük ve konteyner elleçlemesi yapıyor olmasını kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Benzer şekilde, Anvers Limanı’nda elleçlenen konteyner miktarının, ülkemizin tüm limanlarında elleçlenen konteyner miktarı ile aynı olduğu görülmektedir” dedi.

 

 

“BU LİMANLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİNDEN BİRİ LİMANLARA KARAYOLU, DEMİRYOLU, SU KANALLARI İLE RAHATÇA ULAŞILABİLMESİDİR”

 

Avrupa limanlarında yüksek teknolojilerin kullanıldığını belirten Özdemir, “Liman arazilerinin son derece geniş bir alana yayılması, genişleme yatırımlarına imkân vermektedir.  Liman çalışanlarının güvenliği ve sağlığı için her türlü tedbir alınmaktadır. Her üç limanın ortak özelliklerinden birisi, limanlara karayolu, demiryolu, su kanalları ile rahatça ulaşılabilmesidir. Avrupa’nın kuzeyinde yer alan bu limanların Orta Avrupa ve hatta Balkan ülkeleri ile bağlantısı kurulmuştur.  Limanlar yoğun enerji tüketen alanlardır. Her üç liman da kendi enerjisini üretmek için ciddi yatırımlar yapmıştır. Nükleer ve rüzgâr enerjisi ana enerji kaynakları haline gelmiştir. Son dönemde su, toprak ve hava temizliği önemli bir konu haline gelmiştir. Çevre kirliliğini asgari düzeyde tutmak için önemli yatırımlar yapılmakta ve katı düzenlemeler uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

Avrupa’nın üç büyük limanının mülkiyetinin kamuya ve yerel yönetimlere ait olduğunu dile getiren Özdemir, “Özellikle yerel yönetimler liman idaresinde belirleyici düzeyde rol oynamaktadır. Liman işletmesinden elde edilen gelirlerden, yerel yönetimlere önemli kaynaklar gitmektedir.

Ülkemizdeki limanların işletilmesinde ve yeni liman yatırımlarında dünyadaki başarılı limanların örnek alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda Rotterdam, Anvers ve Hamburg Limanlarının iyi bir örnek olacaklarına inanıyoruz. Bu örneklerde gördüğümüze benzer şekilde büyük gemilerin gelmesine imkân verecek ve aktarma hizmetleri verebilecek kapasitede bir limana ülkemizde ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Akdeniz Çanağında oluşturulacak bir aktarma limanı, dış ticaret firmalarımıza maliyet ve zaman avantajı sağlayacağı gibi, bu liman üzerinden yapılacak transit ticaretten önemli oranda gelir elde etme imkânı doğacaktır” diye konuştu.

 

“MERSİN, BÖYLE BİR AKTARMA LİMANI İÇİN EN UYGUN YERDİR”

 

Ana konteyner limanı yatırımının kent lobilerine bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Özdemir, ana konteyner limanı için en uygun yerin Mersin olduğunu söyledi. Özdemir, “Böyle bir yatırıma karar verirken, nelere öncelik verileceği hususunda, bahsettiğimiz bu örnek limanlara bakılmasında fayda vardır. Bu karar, kent lobilerinin güçlerine göre değil, fiziksel, coğrafi, tarihi ve ekonomik gerçeklere göre verilmelidir. Mersin, böyle bir aktarma limanı için en uygun yerdir.

Liman işletmeciliği ve deniz ticaretinde asırlık tecrübesi bulunan, bunlara bağlı olarak liman altyapı ve üstyapısının geliştiği, lojistik hizmetlerinin kümelendiği, ihtiyaç duyulan nitelikli işgücünün fazlasıyla var olduğu, global deniz ticaretinin en önemli firmalarının operasyon merkezlerinin yer aldığı, kent merkezinin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyinin yüksek olduğu, yeniliklere açık ve çok kültürlü bir demografik yapıya sahip olması gibi özellikleri ile öne çıkan Mersin, böyle bir aktarma limanı için en uygun yerdir” şeklinde konuştu.