“Mevcut içeriğiyle Öğretmenlik<br>Mesleği Kanunu’na itiraz ediyoruz” | Güney Gazetesi Mersin

“Mevcut içeriğiyle Öğretmenlik
Mesleği Kanunu’na itiraz ediyoruz”

Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen eğitim sendikaları TBMM yeniden görüşülmeye başlanacak olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) taslağına tepki gösterdi.  Sendikalar adına konuşan Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Meslek Kanunu’nda haklarımız ve taleplerimiz olmalıdır. Bu teklif, öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana, bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler içermektedir” dedi.

“Mevcut içeriğiyle Öğretmenlik<br>Mesleği Kanunu’na itiraz ediyoruz”


İLKAY ADALIOĞLU

Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Anadolu Eğitim Sendikası, Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası ve Öğretmen Sendikası üyeleri Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde ÖMK’yı protesto etti.

“Haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nu kabul etmiyoruz” yazılı pankart açan eğitim emekçileri yaptıkları açıklamada itiraz nedenlerini sıraladı. Geçtiğimiz yasama döneminde kanunun ilk 22 maddesinin tüm itirazlara rağmen kabul edildiğini söyleyen Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Bugün burada Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi ile ilgili itirazlarımızı sizlerle paylaşmak için toplandık. Bu teklif, öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana, bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler içermektedir” dedi.

 

“ADİL VE KAPSAYICI BİR MESLEK KANUNU HAZIRLANMALIDIR”

 

ÖMK kanun taslağının gerek hazırlanış biçimi gerekse sınırlı içerisi açısından meslek kanunu olmaktan uzak olduğunu dile getiren Sümbül, “Öğretmenlik mesleği gibi 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemekte ısrar etmek doğru değildir.

MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir” diye konuştu.

 

“ÖĞRETMENLERİN HAKLARI GÖRMEZDEN GELİNMİŞTİR”

 

Kanun taslağının öğretmenlik mesleğini güçlendirmeyip aksine zayıflattığını vurgulayan Sümbül, şu şekilde konuştu:

“Bu kanun teklifi, öğretmenlik mesleğini tanımlamıyor; bir meslek kanunu niteliği taşımıyor. Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümler yeniden düzenlenmeden teklifte yer alıyor. Özellikle aday öğretmenlik süreci, bu sefer hazırlık eğitimi adı altında güvencesiz bir hale getirilmiştir.

Unvan ayrımı kabul edilemez. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanları, görevde herhangi bir yetki farklılaştırması olmadan korunmuştur. Meslek kıdemi esas alınarak yapılan ücret düzenlemesi, tüm öğretmenlere unvan şartı aranmaksızın verilmelidir.

Eğitim Fakülteleri suçlanıyor. Kanun teklifine göre Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilmektedir. Bu gerçek dışı bir iddiadır ve öğretmen yetiştiren kurumların itibarını zedelemektedir.

Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam biçimleri bu kanun teklifiyle daha da yaygınlaştırılmakta, hazırlık eğitimi adı altında yeni bir güvencesizlik basamağı eklenmektedir.

Bu kanun teklifinde öğretmenin hakları yoktur. Görev ve sorumluluklar detaylandırılırken, öğretmenin sosyal hakları, kürsü dokunulmazlığı, dinlenme ve tatil hakları gibi konular yok sayılmıştır.

Milli Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz! Öğretmenlik diploması esastır, başka bir yapıya ihtiyaç yoktur.

ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan görevleri kabul etmiyoruz. Öğretmenler kanunda belirtilen asli görevlerini yapmalı, kanunlarda açıkça yazdığı gibi okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim hizmeti vermemelidir.”