“Şiddeti normalleştiren yayınlara son verilsin” | Güney Gazetesi Mersin

“Şiddeti normalleştiren yayınlara son verilsin”

Cumhuriyet Kadınları Derneği üyeleri Mersin Gazeteciler Derneği’nde bir araya gelerek başta televizyon olmak üzere kitle iletişim araçlarında kadına yönelik ayrımcılık ve şiddeti normalleştiren yayınlara tepki gösterdi. ‘Medyayı kadın mücadelesini desteklemeye davet ediyoruz’, ‘Medyada kadını değersizleştirmeye son’, ‘Ekranlarda gerçek Türk kadını görmek istiyoruz” yazılı dövizler taşıyan kadınlar, ‘Medyada sahte sahte kadın, aile, yaşam kuşatmasına son’ yazılı pankart açtı.

“Şiddeti normalleştiren yayınlara son verilsin”


ELVAN PEHLİVAN

Cumhuriyet Kadınları Derneği, kadını değersizleştiren ve kadına yönelik şiddeti normalleştiren yayınlara son verilmesi amacıyla ülke genelinde bir çalışma başlattı.

Yürüttükleri çalışmayla ilgili bilgi veren Cumhuriyet Kadınları Derneği Mezitli Şube Başkanı Suzan Falcıoğlu, “Medyadaki kadın, sahte kadındır. Aile kurumumuz da medyada yerlerdedir. Dizilerde, öğleden sonra kuşağı programlarında, haberlerde sergilenen aile yapıları bize ait değildir; sahtedir. Buna rağmen medya yoluyla gündelik yaşamımıza öylesine girmiştir ki, aile kurumunu hedef alan neoliberal ideolojinin ekmeğine yağ sürmektedir. Özetle kadınlarımızın, ailemizin, toplumsal yaşamımızın sahte biçimlerde sunulduğu bir medya kuşatmasıyla karşı karşıyayız. Medya kuruluşlarının, reyting yani izlenme durumuna bakarak toplumumuzun bu türde programları beğendiği ve talep ettiği görüşü doğru olabilir mi? Hayır. Büyük teknolojik gelişmelerle devleşen kitle iletişim araçları karşısında insanımız ‘umduğunu değil, bulduğunu’ izler durumdadır” dedi.

Falcıoğlu, birçok il ve ilçede başlattıkları çalışmayla kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin medya ayağında olumlu sonuçlar elde edeceklerine inandıklarını belirtti. Falcıoğlu, şu şekilde konuştu:

“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eşgüdümünde yürütülen kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli başlıklardan birisi medyadır. Çünkü medyanın düşüncelerimizi ve sosyal ilişkilerimizi yönlendirme gücü vardır. "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu" çalışmamızda kitle iletişim araçlarında kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin sıradanlaştırılmasına karşı çıkacağız ve medya kuruluşlarını kadınlarımızın yükselen mücadelesini yansıtan gerçekçi yayınlar yapmaya davet edeceğiz. Bir hedefimiz de medya programlarının önceden müdahale mekanizmaları oluşturularak denetlenmesi yönünde öneriler getirmek olacaktır.”