ELVAN PEHLİVAN
“Her birimiz kendi bakış açımızla aslında girmememiz gereken konulara giriyoruz. Hukuk yönünden girmememiz gerekiyor. Bir belediye başkanı hakkında bu aynı zamanda bir akademisyen, hiç farketmez. Herhangi bir şahıs da olabilirdi. Hukuk belli delillere ulaşmış, bir soruşturma başlatmış. Biz hukuku bu derece zedelememeliyiz. Mahkemeleri yargımızı bu derece hoyratça eleştirip üzerinde tabiri caizse yıpratıcı eylemlerde bulunmamalıyız. Kayyım meselesi ayrı değerlendirilebilir bir mesele fakat benim arkadaşlardan istirhamım, evet bir hukuki süreci eleştirmek mümkündür. Ama bu hukuk sistemimizi ve bize de lazım olacak hukukçularımızı yıpratıp pert hale getirmek maksadıyla kelam üretmek gayretinde olmamalıyız. Kayyım meselesinin demokratikliği antidemokratikliği ayrı bir meseledir. Geçmişte milletvekili düzeyinde birtakım arkadaşların mahkeme bastığına şahit olduğumuz için bu teamüllerin bu seviyede bu düzeyde mevzubahis edilmesini de yadırgamıyoruz. Dolayısıyla yukarıdan aşağıya kadar hukuku adaleti korumalıyız ki ondan doğru davranmasını doğru karar vermesini o zaman talep edebilmeliyiz. Bu serzenişlerde bulunan arkadaşlardan ben şunu da beklerdim. Evet bir hukuki hata yapılmış olabilir, öyledir demiyorum. Çünkü elde hakikaten ciddi deliller var bir hukukçu olarak değerlendirdiğimde ben de savcı olsam bir soruşturma açılması gerektiğini düşünürdüm. Kamuya mal olan medyada konuşulan şekliyle bunun böyle olması gerektiğini bir hukukçu olarak düşünürdüm. Fakat bunu da beklerdim arkadaşlardan, ondan birkaç gün öncesinde memleketimizde oluşturulmaya çalışılan bir huzur sürecine ilişkin gayretlerin olduğu dönemde bunu tam ortasından sabote etmeye yönelik başkentimizde yapılan terör eylemine de aynı şekilde telkinde bulunulsun isterdim. Bunu yaptıkları halde bu hukuki hataya feci terör eylemine telkinde bulunan arkadaşların hukuken yapılan hataya da telkinde bulunmaları, eleştiride bulunmaları hakkı doğmuş olacak. Fakat bunu burada görmüyorum. Bu konuyu dile getiren arkadaşların maalesef bu konuda da tam bir kamplaşma söz konusu oldu. Devleti yönetenler tarafından oluşturulmaya çalışılan bir huzur ikliminin sabote edilmesine yönelik bir eleştiri olmaksızın tabiri caizse hukuku yok etmeye çalışmaları benim nazarımda haklı olmuyor. Biz de bunu reddediyoruz.”